hesabın var mı? giriş yap

  • doğru kelimeleri bulamıyorum.. belki çok yanlış bi şekilde ifade edicem ama "ibnelik" gibi bir şey baba olmak. 22 saattir babayım ve ilk kez bir erkeğe aşık oldum. oğlum benim ya..

  • allah, kelam gibi dini sözler kullanıp 10 yaşındaki küçücük çocuğa tecavüz etmekten bahsediyor..hiç mi şaşmaz bu sözde müslüman insanlar be..bu ülkeyi bu hale getiren leş insan topluluğundan sadece biri..

  • 90 lı yıllarda bu şarkıları dinlerken, büyüklerimiz bu şarkılara burun kıvırır, asıl güzel şarkıların 70 li ve 80 li yıllarda olduğundan dem vururdu. sezen aksular, nilüferler, ajdalar.. daha nice şarkıcıların parçaları hatırlatılır, "şimdikiler de şarkı mı yaa, unutulup gidilecek bunlar" derlerdi. ben de o zaman "bundan 20 yıl sonra acaba bu 90 lı yılların pop şarkılarına mı özlem duyulacak?" diye düşünürdüm. bir taraftan da çelik/meyhaneci ile mustafa sandal/beni ağlatma dinliyordum.

    cidden düşündüğüm gerçekleşti. 90 lı yılların popuna bir özlem var. o şarkılar bize daha güzel geliyor. çünkü şimdiki şarkılardan farklı. ama hatırlatmakta yarar görüyorum: 90 lı yıllardaki çoğu pop şarkısı o zaman çöp muamelesi görüyordu.. millet "her gün yeni bir popçu çıkıyor, bu ne yaa" diyordu. şimdi büyük bir zevkle dinlediğimiz 90 lar pop şarkıları, ilk çıktığı zaman o kadar da olay olmamıştı.

    aradan 20 yıl geçti.

    şimdi bu şarkıları sevme nedenimiz nostalji mi? yoksa şimdiki şarkılara göre düzenleme ve beste farklılığından dolayı bize sempatik gelmesi mi? belki de günümüz şarkılarının kötü olmasındandır..acaba 20 yıl sonra bu sefer de şimdiki şarkılara mı özlem duyacağız?

  • doğru mu yanlış mı bilemem ama çok değil birkaç ay önce abd’nin yaptırımlarında mal varlığının açıklanması tehdidi yer aldığında nasıl birden bire kuzu kesildiklerini daha dün gibi hatırlarım.

  • tecavüze direndiği için başı taşla ezilen bir çocuğun geldiği haldir. allah ailesine sabır versin.

    bir takım foncu gazetecilerin mahallesine bu tecavüzcüler giremeyeceği için onlar rahattır.

  • neyzen tevfik bu akit gibiler için demişti gerekeni.

    "ben sana bok demem,
    boklar duyar ar eder.
    bir zerren düşse boka,
    onu da mundar eder.

    tanrı senin hamurunu
    necasetle yoğurmuş,
    anan seni sıçar iken
    yanlışlıkla doğurmuş..."

  • ilanda gariplik görmüyorum diyenlere gelsin.

    - tüm istenilen özellikler dışında şu var:
    "yapılan çalışmaları mobile uygulayabilen, (ıos,android,windows)"

    bu üç platforma da aynı anda native uygulama geliştirebilen adamı siz türkiye'de nah bulursunuz.

    ilanı veren mal da en iyi ihtimalle istenilen özelliklerin birkaçında uzman(c#,sql,javascript vs gibi) diğerlerinde de basic seviyede bilgi sahibi adamı bulur , tabi en az 5k vermek koşulu ile.

    edit: ahahah birde seo sıkıştırmış araya.
    (bkz: salak yemin ederim gerizekalı bu çocuk ya)

  • ardından bi sonunu dinle sonunu, adam gibi dinlemiyosun ki diye serzenişte bulunursanız çocuğun da hak vereceği çıkışma. vermezse tekme de atın, belki o zaman hak verir.

  • prof. dr. abuzer kömürcü 1946 merzifon doğumludur. dul ve tek çocuk babasıdır. ilk ve ortaokulu merzifon'da babaocağında okuduktan sonra 1961'de devlet parasız yatılı sınavlarında türkiye birincisi olup babaocağından kopmuştur.
    henüz 15 yaşındaki kömürcü hayatında ilk kez deney tüpleriyle burada tanışır. kimyaya daha o yıllarda gönlünü kaptıran kömürcü, kimya laboratuvarını hocasından gizli gizli kullandığı günlerden birinde asit anhidrit tüpünü yanlışlıkla yere düşürüp kırar ve koruyucu gözlüğü takana kadar gözleri buhardan ileri derecede tahriş olur. kimya'ya adadığı ömründe ödediği ilk bedel budur.