hesabın var mı? giriş yap

  • ya pişman olursam diye hayatı erteleyeceğinize pişman olun daha iyi. pişmanlıklarınızdan ders çıkarabiliyorsanız sıkıntı yok.

    "yatağımın karşısında bir pencere var. odanın duvarları bomboş. nasıl yaşadım on yıl bu evde? bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? ben ne yaptım? kimse de uyarmadı beni. işte sonunda anlamsız biri oldum. işte sonum geldi. kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım."

    demeyin sonra.

  • cumhurbaşkanı başdanışmanı, gençlik ve spor bakan yardımcısı, vakıfbank yönetim kurulu başkan yardımcısı, eski akp milletvekili hamza yerlikaya’nın sahte lise diploması kullanması olayıdır. mahkeme kararına göre, ortaokul mezunu yerlikaya, sahte lise diploması kullanmış.

    link

    o değil de, sözlükte tapınılan ibrahim kalın gibi yüce (!) insanlar bu ahlaksızlıklara tek bir söz edememiş mi?

  • bir nesli pavlov'un köpeğine çevirmiştir.

    o ki, harıl harıl yanan kaloriferdir. (bazı evlerde soba)

    o ki, pazar banyosundan sonra giyilmiş temiz kalın pijamalar-eşofmanlardır.

    o ki, babanın henüz beyazlamamış bıyığıdır.

    o ki, annenin kabarık saçlarıdır.

    o, neslimizin ülkeyi asla geri gelmeyecek zamanlarına şahit olmasıdır. moda da cumartesi geceleri güvenle yürüyebilmektir, dondurmacı hadi ustadır, kpss'nin olmadığı ama öss'nin iki basamaklı olduğu yıllardır, ford taunus'tur, hemşire maaşının bir milyon lirayı bulmadığı zamanlardır, kuruşun hayatımızdan çıkmasından önceki yıllardır (şimdiki kuruş gibi değildi o zamankiler, böyle büyüktü), uzaktan kumandalı televizyondur, çanak antenlerin kocaman olmasıdır, tv üstü antenlerin kanaları izlemek için yeterli olmasıdır...

    çoğumuzun asla geri gelmeyecek mutlu yıllarıdır, bu yüzden bu kadar seviniyoruz imitasyonunu gördüğümüze...

  • dominos'a verilen siparişe iliştirilen not :

    "mümkünse 30 dk yı geçsin...fazla paramız yok da :)"

  • bir paketin içerisine saçma sapan şeyler koyup, 100 yıl sonra açılması için bir yere teslim etmek. norveç'te yapıyorlar bunu mesela.

  • kerem(5) ve annesi femme noir arabada müzik dinleyerek yolculuk etmektedir. the last shadow puppets - the meeting place çalmaya başlar.

    kerem: anne niye sorry diyor sürekli?
    femme noir: çünkü üzgünmüş keremcim.
    k: onu anladım, niye üzgünmüş yani?
    f: çünkü sevgilisinden ayrılmış.
    k: niye ayrılmış peki?
    f: söylemiyor şarkıda onu.
    k: sevmiyorlar mıymış birbirlerini?
    f: seviyorlarmış, o yüzden üzgünmüş zaten.
    k: e seviyorlarsa niye ayrılmışlar?
    f: bazen olur öyle. kavga etmişlerdir mesela.
    k: e biz de seninle ediyoruz ama barışıyoruz. severken ayrılmak çok saçma.

    kendime not: çekirdekten yetiştirip çift terapisti yapayım oğlanı.

  • dalgın müsterinin duragı kacırdıgını anladıgında,heyecanlanarak telaslı bir bir sekilde minibüs söförüne;
    -pardon söför bey müsait bir yerde iner misiniz?
    diyerek sorması ve akabinde söförün ayar veren cevabı;
    -niye abla sen mi sürecen
    demesiyle ablanın yasadıgı dumur,iste budur.

  • çomar her yerde çomar. bunun farklı bir kelime ile izahı da yok.
    ha bizde amerika'yı protesto edicez diye iphone kırıp dolar yakanlar, ha bunlar.
    yok, kafa kısıtlı çalışıyor ya.

  • izlediğim en iyi aksiyon filmlerinden. senaryosu vesaire çok sağlam değil evet fakat mads mikkelsen gerçekten psikopat, katil, ruhen hasta tipleri oynamak için evrimleşmiş. bir insana bir rol bu kadar mı yakışır?

    benim için; film evreninde 6/10 puan, aksiyon filmleri evreninde 9/10 puanı hak ediyor.