hesabın var mı? giriş yap

  • başlık: ingilizcesi kötü olanlar koşsuuuuuuuun

    1. ya ingilizcede '' çok etkilendim aşkım'' ne demekti ??

    4. i am impressed my right hand

  • biz de eşimle, doğacak çocuğumuza uygun fiyatlı beşik arayıp durmaktayız. ama yine de benim çocuğum onun çocuğundan bin kat daha şanslı. dürüst ve şerefli bir babası var.

  • oyuncak tavşanının boncuk gözlerini ısırıp kopartmış, yutup yutmadığını anlamaya çalışıyorum:

    - ılgın nerede bu tavşancığın gözleri?
    - ben onları ısırıp koparttım!
    - ama yutmadın, di mi?
    - (eyvah yakalandık bakışı) yere attım.
    - eğer yuttuysan altını değiştirirken kakanda görürüm biliyorsun değil mi?

    bu yeni bilgiyle ufku iki katına çıkan kızım birkaç dakika sonra yanıma geliyor ve:

    - baba ben artık kakamı tuvalette kendi başıma yapmak istiyorum. sen gelme. ben yaparım.

  • adamlar tepki göstermek için gitmiş güzel güzel suç duyurusunda bulunmuş. eli sikinde gezen ergen de gelmiş "kimi kime şikayet ediyorsun" diyor. yapma yahu öyle mi gerçekten? şikayette bulunan abilere haber verelim hemen geri çeksinler. yargı da onlardaymış abi hiç mi kafanız yok diyelim.

    fazla tevazunun sonu vasattan nasihat dinlemektir.

  • bu egilime ayri, onu gocebelige baglayanlara ayri sinir oluyorum. bin yil once gocebeydik amk, daha ne kadar kullanicaz bunu bahane olarak?

    sorun tarihindeki gocebelikte degil, tembellikte. butun bu aceleciligin sebebi herkesin bir sey yaparken arastirmaya, dusunmeye, gerekli plani yapmaya ve yeterli emegi harcamaya usenmesi. sonuca odaklanip, ona erismek icin alin teri dokmektense sonucun hayaliyle bugununu yemek.

    cunku cogunluk mutsuz. hayatindan memnuniyetsiz. o yuzden ne degisiklik olasiligi varsa koru korune baglaniyor herkes. sinemaya gitmek, tatil yapmak, aksama guzel bir yemek pisirmek, is degistirmek, biriyle bulusmak, eve bir parca mobilya almak... kararin boyutu onemli degil. o gelecekteki anin hayali su andan hep daha guzel oldugu icin, herkes surekli manyak bir acelecilik halinde.

    isin kotusu, bu acelecilik cogu zaman mutsuzluktan kaynaklandigi icin sonuclar hic oyle beklendigi gibi guzel olmuyor. daha cok acelecilige sebep oluyor. bir an once olsun istenen seyler gercekten olunca egreti duruyor. beklenti baska cunku. amac tatil yapmak degil, hayatindan uzaklasmak. amac birlikte guzel bir yemek yemek degil, bir an once evden cikmak. amac o insanla flortlesmenin tadini cikarmak degil, bir an once "sevgili yapmak."

    zamani iyi kullanma aceleciligi degil bu. zamani tasiyamama aceleciligi.

    hizimi alamadim editi: tabii ki tarihsel surecler tomplumsal bellekte yer ediyor ve davranis bicimlerini etkiliyor. ama sirf vakti zamaninda gocebeydik diye ota boka bu bahane edilmez ki. madem hala o davranis bicimlerini tasiyoruz, ata binelim, geyik avlayalim, aksama cadirda dede korkut hikayeleri anlatalim o zaman? yemez tabii. ama acelecilige gelince, "yaav biz gocebe adamlariz, tez canliyiz, boyle alismisiz..." hala gocebe kulturune gore yasayanlar var koylerde. git bak onlarda boyle acelecilik var mi... iki sepet sebze, bir kasik yag icin ter doke doke gunler, haftalar, aylar gecmesi gerektigini bilir onlar. iki dakika otobus sirasi bekleyemeyenler uyarilinca gocebe kulturunden dem vurmasin hic.