ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ilişkide erkek kızdan en az 15 yaş büyük olmalı
13 haziran 2015 domino's pizza rezaleti
-
bence net rezalettir eğer 150 gr yerine 60 ya da 50 gr ürün koyuyorsa. 3'te biri demek ulan az mı köpek doyuyor onunla. benden eveti aldın.
mobil internet kotasının aşırı hızlı tükenmesi
-
btk'nın derhal müdahil olarak inceleme başlatması gereken, dolandırıcılık türü.
resmen kazıklanıyoruz ya, göz göre göre.
market kasiyerlerinin asık suratlılığı
-
bir tane tanidigim var. asgari ucretle haftanin 5 gunu 9 saat, bir gunu 16 saat calisiyor ve haftada sadece bir gun izni var o da kesinlikle haftasonu degil. evde iki kucuk cocugu var, onlarin odevleri var, ev isleri var, o var bu var... kisacasi gulumsemeye gucu yok, enerjisi yok.
ekleme: 16 saat calistigi gunlerde dahi ne yemek ne su veriyorlar. marketten indirimli alisveris ya da kupon vs haklari da yok. ustune yilin bazi donemlerinde bu 16 saat calisma haftanin 2 ya da 3 gunune kadar bile cikabiliyor.
7 ekim 2019 metro grossmarket işe alım rezaleti
-
ayaküstü eline jilet verip traşa göndermek ney lan? şakaysa hiç komik değil, ciddiyse çok komik. bu ik'cıların psikolojisi nedense hep bozuk zaten.
iphone'da bildirim ışığı olmaması
-
iphone'lara eklendigi zaman cag degistiren bir ozellik olarak lanse edilecek olan isigin eksikligidir.
dolmuş diyalogları
-
olay bakırköy-taksim sarı dolmuşlarında geçmektedir ...
thug love cep telefonu ile bir arkadaşı ile mesajlaşmaktadır ...
thug love: tl
psikopat yolcu : py (30 yaşlarında iyi giyimli bir bayan)
dolmuş şöförü: kaptan
tl mesaj yazmaktadır ..
py: başka zaman yapsan olmuyo mu o tıktık ı ?
tl: buyur?
py: kapat şu telefonu yaa
tl: ahah size mi soracam hanfendi ne diyosunuz yaa
py: telefonu kapat dedim rahatsız oluyorum kardeşim tıktık
tl: bu şekilde söylediğiniz için inadına kapatmam efendi gibi rica etseydiniz kapatabilirdim
py: gençliğin haline bak bunlardan bişey olmaz be
tl: sizin gibi olcaksak hiçbişey olmıyalım zira daha güzel bişey olsa gerek
py: ne terbiyesizmişsin sen ya cep telefonuyla mesaj yazıcaksan in taksiye bin hayret bişey
tl: siz rahat seyahat etmek istiyosanız taksiye binin hanfendi dolmuşta cep telefonu yasak değil dimi kaptan ?
kaptan: değil valla abi
tl: al işte
py: bak birlik olmuş bunlar terbiyesizler
kaptan: abla in aşaa yaa ne konuştun iki saattir trafik var zaten
py: ......
kaptan durur kapıyı açar : abla valla in çekemem senin dırdırını ben
py: tamam sustuk bee allah allah
kaptan: allahım sen sabır ver bana yaa
tl mesaj yazmaya devam eder ...
igor kokoşkov
-
herkes koçun karaktersizlik yaptığını yazmış ama bence adam aksine sırf karakter sahibi olduğu için gidiyor. ulan bu kulübün eski başkanı daha bir iki hafta önce sanki basketbol şubesinin hali hazırda koçu yokmuş gibi "şubeyi bana verin yarın obradoviç'i getireyim" dedi aq. ali koç da bunun üstüne "ya kardeş bizim zaten dünya çapında bir koçumuz var sen ne diyorsun" diyeceğine, "teklifinin detaylarını anlat konuşalım" dedi. bu başlı başına bir rezalettir. taraftar zaten obra partizan'la imzalayana kadar her gün kokoşkov'u gönderip obra'yı alalım diye kampanya yapıyordu. şimdi soruyorum, bu adam kıymetinin bilinmediği bir ortamda niye kalsın? kokoşkov öyle hakkında rahatça atılıp tutulabilecek bir koç değil. adam avrupa şampiyonu. üstelik nba tarihinin ilk ve tek avrupalı head-coach'u. birilerinin dediği gibi uyduruk bir asistan pozisyonu buldu diye takımı bırakmıyor yani. koç zaten fenerbahçe'ye nba'deki benzer bir pozisyonu bırakıp geldi. amacı kendini bir kez de euroleague'de ispatlayıp, nba'de tekrar head-coach olmaktı. yani bu adam bu sene fenerbahçe'de amacını gerçekleştirebilecek güzel bir kadro kurmuşken, asistan olarak nba'e gitmek istiyorsa anlayın ki kendisine yapılan saygısızlıklardan bıkmıştır. üstelik yarın kokoşkov değil başka bir koçumuz olsa onun da başına aynı şeyler gelecek muhtemelen. obra travması kulübü yiyip bitiriyor. acilen bu psikolojiden çıkmak lazım. obra gitti işte, kulübe geri dönmeyecek. bari yeni gelenlere huzur verin artık.
doların bir küsur lira olduğu dönemden anılar
-
gezi zamanı dolar 5 kuruş artıp 1.95 olduğunda hükümet kanadı ve ne kadar destekleyeni varsa dönüp ülkeyi batırdınız, hep sizin yüzünüzden vb. cümleler kurmuştu.
dolar 18 lira olduğunda çıkıp ‘bizim dolarla ne işimiz var’ ne bilim ‘onların doları varsa bizim allahımız var’ diyenler o gün pek bi önem veriyordu bu işlere. ne oldu ki acaba….
bu da böyle bir anımdır.
recep tayyip erdoğan'ın bm'de boş salona konuşması
-
bm üyelerinin ihale beklentisi olmadığındandır.
atv'nin atın malafatını sansürlemesi
işleri bırakıp şehit olalım demedim
dizel araç benzinli araç karşılaştırması
-
1-dizel motor benzinliye göre daha narindir.
+eskiden nispeten doğru bir tanımdı. çünkü eskiden benzinli motorlar istisnaların dışında atmosferikti. şimdi ise benzinli motorlar istisnaların dışında turbolu. zaten dizellerin en büyük narinliği de turbo şarj sisteminden kaynaklanmaktaydı aynı narinlik artık benzinli motorlar için de geçerli.
2-dizel motor traktör gibi ses çıkarıyor.
+artık çoğu dizel motorun traktör sesiyle alakası yok. hem daha sessizler hem de çıkan sesler daha düzgün. tabi ki benzinli sessizliğinde değil. benzinli kadar da güzel ses çıkaramıyor hala dizeller.
3-dizel 5 lt yakıyorsa benzinli de 7 lt yakıyor. 16547895412365487455623 km'de anca çıkarırsın fiyat farkını bu yüzden benzinli al.
+yalnız sevgili romalılar, gaz pedalının altında yumurta var gibi basarsanız, trafiksiz bir şehirde yaşarsanız, klima açmazsanız tamam kataloğun 1,5 katını yakabilirsiniz benzinli araçta. ancak biraz trafik, biraz seri hareketler, klima falan derken benzinli araç kafadan kataloğun 2 katı yakını yakar. hele turbolu veya superchargerlı benzinli motorlarda gazlamaya kalkarsanız kataloğun 3-4 katına hazır olun. dizelde ise hayvan gibi trafik, sonuna kadar açık klima, seri hareketler ile kataloğun 1,5 katını yakarsınız. dizel ile gazladığınızda ise kataloğun 2 katına ulaşırsınız anca. yani siz ekonomi düşünüyorsanız, benzinli aracınızla gaza basmaya korkarken bir dizel sahibi gazlaya gazlaya gider. o yüzden aynı hacimde dizel fiyat farkını yazıp, benzinlinin çok mantıklı olduğunu km hesabi ile açıklayanlar çok sakin bir şekilde kullanmak zorunda kalacaklarını da unutmamalılar.
4-benzinlideki sürüş keyfi dizelde yoktur.
+buna katılıyorum. dizelde tork 1400-3000 arasına sıkışıktır. daha üst devirlerde motor sağırlaşır. devir bandını esnek kullanamazsınız dizelde.
5-acemi sürücüler için dizel manuel araç kullanmak zordur.
+hayır tam tersi. acemi sürücüler için dizel manuel, benzinli manuele göre daha kolaydır. dizelde alt devirde yüksek tork olduğu için benzinliye göre daha az stop ettirirsiniz.
bana göre türkiye cumhuriyeti'nde yaşayan(akaryakıt fiyatları malumunuz), tempolu sürmeyi seven kişiler üst gelir grubundan değilse dizel tercih etmeli. her dizel motor aşırı zevksizdir diye bir olay yok. yüksek devirde çok fazla sağırlaşmayan dizeller de oldukça keyiflidir. aynı hacimde en yüksek beygir ve en yüksek torka sahip bir dizel motor daha güçsüz bir motora göre keyifsiz olabilir.
136bg 320 nm torka sahip bir dizel motor 116bg 270 nm torka sahip bir motordan daha keyifsiz olabilyor. (kasa ağırlığı, şanzuman farkını falan kast etmiyorum. direkt motorun karakterinden bahsediyorum). bir dizel almadan önce mutlaka gücün tamamı kısa bir devir bandına mı yığılı yoksa motor 4500 d/d'yi de iştahla çevirebiliyor mu diye kontrol edin.