ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kaizen
-
yalın üretim felsefesinin ana unsurlarından biridir. bir kurumdaki tüm çalışanları kapsayan sürekli iyileştirme faaliyetlerini ifade eder. iyileştirmeler bir anda devrim niteliğinde değil, küçük adımlarla her defasında bir önceki standartı aşacak şekilde yapılmaktadır. her defasında yeni belirlenen standart yeterli görülmeyip onun da daha iyisi için çözümler aranmaktadır. kaizen uygulamalarındaki öneriler; işi kolaylaştırmak, işi daha güvenli ve/veya üretken hale getirmek, ürün kalitesini yükseltmek, zamandan veya yoldan veya paradan tasarruf etmek gibi hedeflerden herhangi biri veya birkaçına uygun düşmelidir.
kazien uygulamalarının en önemli özelliği, kurumdaki tüm çalışanların yaratıcı potansiyeline saygı duymasıdır. özellikle işçilerin fikir ve önerilerine çok değer verilir. kaizen felsefesi ve uygulamaları -organizasyon ve hiyerarşi bakımından- kurumdaki en alt düzeydeki çalışanlara söz hakkı verdiği ve hatta onların önerileriyle süreçleri değiştirdiği için demokratik, katılımcı bir ortam yaratır. bu katılımcı ortamda kurumdaki tüm çalışanların kuruma aidiyet duyguları gelişir. çalışanlar her sabah işe küfrederek değil heves ve heyecanla giderler. özetle, kaizen 'bir makinanın yükleme ve ayar süresini 6 dakikadan 2 dakikaya indirmek'ten çok daha fazlasını ifade eder.
sınavlarda verilmiş en kötü yanıtlar
-
bak bu da var :
soru: tansiyon hangi durumlarda ölçülemez?
cevap: kolun olmadığı durumlarda
sonuç: tam puan.
debe: tip2 sma hastası gökalp'in 2 yaşını doldurmadan gen tedavisi olması gerekiyor, ufak bir bütçe ile hepberaber gölkalp'e umut olalım.
https://instagram.com/…mbarasi?igshid=1620kjxxrn4kr
#gökalpinkahramanısenol
14 mayıs 2021 serkan inci'nin çark etmesi
-
(bkz: serkan is my girl)
alper'i doğum gününde miami'ye gönderin kampanyası
hoşlanan erkeğin adım atmama sebebi
-
"erkekler kadınların aklından geçenleri bilseler çok daha atılgan olurlardı" balzac.
ilk reglde tokatlanmak
-
bu ne lan kabilede mi büyüdünüz aq tokatlanmak falan.
tanım: regl olan kızın tokatlanması olayı.
edit: şimdi aklıma geldi. beni de dedem sünnet olurken ağladığımda dövmüştü. sonra dövdü diye ağlamaya başlamıştım.
kızlardaki arkadaş kalalım tribi
-
bu hafta uykusuz dergisindeki "gelen kutusu" bölümünde servet turan imzalı müthiş bir karikatüre konu olmuştur.
- ayrılalım ama arkadaş kalalım samet.
- o zaman evlenelim!! evlilikte de bir süre sonra aşk bitiyomuş, arkadaş oluyomuşsun eşinle öyle diyolar.
- ...
- kabul et. kafan karıştı teklifime...
breaking bad
-
5 sezon boyunca walter'ın efsaneleştiği, dizi kurgusunun kilometre taşlarını oluşturan bazı sahneler:
--- spoiler ---
stay out of my territory
http://www.youtube.com/watch?v=vgiynkoqpfk
i'm not in danger skyler, i'm the danger
http://www.youtube.com/…atch?v=31voz1h40zi&t=01m15s
walter goes insane
http://www.youtube.com/watch?v=phpeaekdnfk
"i won" deyişine kurban senin
http://www.youtube.com/watch?v=q943yyabbo4
you're goddamn right
http://www.youtube.com/watch?v=dy_dast7hds
we'r family derlemesi
http://www.youtube.com/watch?v=tf0wauomsdc
2 hours
http://www.youtube.com/…atch?v=mssgal91mt8&t=39m00s
ve efsanevi 5x15 ending scene (izledikçe içimden birşeyler kopuyor hala)
http://www.youtube.com/watch?v=rmlnl0fkwxq
--- spoiler ---
tanım : bryan cranston tek kelimeyle oyunculukta döktürdüğü caaanım dizimiz.
chatgpt
-
"ingilizcesi kötü, yakın mesafe almayan türk taksi şoförü" gibi konuşmasını salık verdim. bunu bile yapabilen acayip makine.
işte o anlar
haarp
-
bilim öncesi insanlar, deprem gibi doğal felaketleri tanrının gazabı, cezalandırması, uyarısı olarak görürlerdi. şimdi bilim ilerledi, depremin nasıl ve niçin olduğunu biliyoruz: fay hattına ev kurarsan, evini sağlam yapmazsan önünde sonunda yıkılacağından haberdarız. artık birkaç cahil dışında kimse depremi tanrının kullarını cezalandırması olarak değerlendirmiyor.
ancak, onca bilimsel ilerlememize karşın, depremin yerini ve zamanını tahmin edemiyoruz. bilemediğimiz için korkuyoruz, depremin tedirginliği ile yaşıyoruz.
ve bilemediğimiz, bizi korkutan, çaresiz kaldığımız tüm doğal afetlerin izahını, binlerce yıldır yaptığımız gibi "bilinmeyen bir güç"te arıyoruz. ilkel insanın; "açıklayamadığı" depremi "tanrıların kızgınlığı"na bağladığı gibi, modern insan da açıklayamadığı depremi "abd'nin kızgınlığı"na bağlıyor.
bir bilinmezi, yine başka bir bilinmezle, haarp ile, illuminati ile, gizli servisler ile, ufo'lar ile açıklamaya çalışıyoruz. cahil aklımız, gücümüzün yetmediği yerde, başımıza gelenleri "bizden çok daha güçlü" başka bir şeye bağlamaya o kadar bayılıyor ki...
ne zaman nerede olacağını bilemediğimiz depremin artık tanrı tarafından gönderilen ceza olmadığına eminiz ama, depremin "görünmeyen güçlerin" verdiği bir ceza olduğu o kadar işlemiş ki genlerimize; "tanrı yapmadıysa, abd yapmıştır, illuminati yapmıştır" diyor ve buna inanıyoruz...
tl'yle burun silen israillinin gözaltına alınması
-
hani lan din kardeşiydik.bizim mallar da filistin için ağlasın alın size filistinli.
bu yavşaklar yeter ki imkan bulmasın bizi diri diri keserler.
must ile have to arasındaki fark
-
must, gereklilik belirtir.
ör. bu söylediğini ispatlamalısın.
have to, giderli gereklilik belirtir.
ör. bu söylediğini ispatlamazsan şerefsizsin!
(bkz: atarlı-giderli continuous tense)
(bkz: upper intermediate)