hesabın var mı? giriş yap

  • türü: kitlesel
    zorluk derecesi: oldukça kolay
    risk faktörü: en çoğundan "şüphelenme"
    kullanım alanı: testler
    gerekli malzemeler: bir sınıf bir de test sinavi

    uygulamasi: testli sınavlarda oldukça kolay ve risksiz uygulanabilen bu yönteme göre, sınav öncesi sınıfta bir kodlama sistemi geliştirilir, ve her şıkka bir "ifade" yerleştirilerek sınıftaki insanlara öğretilir.

    a) çok kolay
    b) kolay
    c) zor
    d) çok zor
    e) müthiş zor

    sınav sırasında öğrenciler "hocam 18. soruyu anlayamadim bir bakar misiniz" diye hocaya seslendiklerinde o soruyu yapan ve emin olan kişi cevap a ise "aaa nesini yapamadin, çok kolay bu" , d ise "ben de kavrayamadim, çok zor gibi gözüküyor" diye söyleyecek, böylelikle cevaplar iletilmiş olacaktir.
    önceden de derslerde bu tür yorumlar yapiliyorsa hoca normal algılar ve sorun çıkarmaz. eğer derslerde konuşturmayan bir hoca ise bile, kendisine yöneltilen sorudan dolayi birkaç saniye dikkatini farklı yere yoğunlaştırmış olacak ve muhtemelen sizi duymayacaktir bile.
    işin suyunun çıkartılmaması için fazla yapılmaması gerekse de 30 soruluk testlerde 29 soruyu bu yöntemle sorunsuz çözdüğümüz olmuştur.

    önemli not: henüz psikopat hocalarda denenmemiştir.

  • pek çok futbolseverin hayır duasını alan beyefendi insan.

    *

    - hocam iyi günler biz çocuk için geldik, bodur kaldı, boy atması lazımdı, atmıyor.

    - buyrun geçin şöyle... evet horge bey çocuğunuz bodur boy maalesef. tek çare hormon iğnesi... iğneyi vurdum mu uzar gider. vurmazsam en fazla 1.43 olur. vurayım mı?

    - vurun hocam.

    - bakın ben bu iğneyi vurmasam olacağı maksimum 1.43 bu çocuğun.

    - anladık hocam vurun...

    - iğneyi vurdum mu 1.65'i geçer ama vurmazsam 1.43'te kalır.

    - hocam anladık vurun.

    - sus lan!!!! önemli bir şey bu hissediyorum, mesleğimde dönüm noktası olacak!!!!! herkese söyleyeceğim herkese... ertem şener'i arıyorum şimdi.

    - hocam onu arama ya...

    - sus lan arayacağım, ertem'e söyleyim ki dünya duysun başarımı. evladım sen de şu kurukafayı sektirmeyi bırak.

  • alışkanlıklar sizin otomatik olarak yani hiçbir çaba sarf etmeden yaptığınız şeylerdir, herkes için bir alışkanlık olarak uyuyup uyanmak gösterilebilir. alışkanlıkların gücü ve atomik alışkanlıklar kitaplarından yola çıkarsak iyi alışkanlıklar kazanılabileceği gibi kötü alışkanlıklar değiştirilebilir. alışkanlıkların temel bileşenleri şunlardır:

    iyi alışkanlıkları görünür ve cazip kılın, kolaylaştırın, tatmin edici kılın: yanınızda kitap taşıyorsanız veya uyumadan önce yatağın yanında duruyorsa kitap okursunuz. spor malzemeleri evinizde gözünüzün önündeyse veya gittiğiniz spor salonu yakındaysa spor yaparsınız. cazip kılmak ise kişinin nasıl bir insan olmak istediğiyle alakalıdır. müzik aleti öğrenmeye çalışıyorum yerine ben müzisyenim, spor yapmaya çalışıyorum yerine ben sporcuyum diyip karakterinizin bir parçası haline getirmek gerekiyor.

    kötü alışkanlıkları görünmez ve itici kılın, zorlaştırın, tatmin edici olmaktan çıkarın: alışveriş merkezine gidip fast food yiyorsanız gitmezseniz yemezsiniz, yemeksepetinden çok sipariş veriyorsanız programı silerseniz sipariş vermezsiniz. sürekli harcama yapıyorsanız kredi kartınızı internet alışverişine kapatırsanız harcamanız azalır vs. kötü alışkanlıkları itici kılmak adına bu alışkanlıkların size verdiği zararları düzenli aralıklarla yazabilirsiniz.

    uygulama
    iyi alışkanlıklar geliştirmek ve kötü alışkanlıklardan uzak durmak zor bir süreç ama bunu kolaylaştıran bir takım teknikler de mevcut.

    alışkanlık istifleme: kötü alışkanlıkları ekarte etmek adına alışkanlıklar arasında bir öncelik sonralık zinciri bir nevi ritüel oluşturmaktır. örneğin sabah uyanınca cep telefonunda sosyal medyaya girip vakit kaybediyorsanız uyandıktan sonra bir bardak su içeceğim, bir bardak su içtikten sonra evdeki bütün perdeleri açacağım bütün perdeleri açtıktan sonra 5 dk meditasyon yapacağım diyebilirsiniz. yani cep telefonunu işe gidene kadar hiç açmayıp işe giderken cebinize atıp gitmek için bir sabah ritüeli oluşturabilirsiniz.

    ortam tasarımı: ortamınızı alışkanlıklarınıza uygun hale getirip hayatınızın mimarı olabilirsiniz. bunun için çevreyi alışkanlığa özgülemek gerekir. mutfakta yalnızca yemek yiyin, yatakta yalnızca uyuyun, kitap okuduğunuz koltukta yalnızca kitap okuyun. hatta bunları mümkünse aynı veya yakın saatlerde yapmak alışkanlık kazanımı konusunda gerçekten etkili olacaktır.

    gruplandırma: birbiriyle uyumlu alışkanlıklarınızı gruplandırırsanız yapması kolaylaşır. örneğin uyandıktan sonra dişlerinizi fırçalamak, giyinmek, parfüm sıkmak, deodarant kullanmak genel tabiriyle hazırlanmak birbiriyle uyumludur. bu şekilde mevcut alışkanlıklarınızı yazarak gruplandırıp zamandan tasarruf yapılabilir. yeni alışkanlıklar da bu gruplar içine dahil edilip yapması kolaylaştırılabilir.

    aradan çıkarmak: sevdiğiniz bir işle sevmediğiniz bir işi aynı anda yapabilirsiniz. bunu sürekli uygulamak elbette dopamini dengesizleştirebiliyor. örneğin sevdiğiniz müzikleri dinlerken işinizi yapabilirsiniz. film-dizi seyrederken evde spor yapabilirsiniz. böylelikle normalinize dahil ettiğiniz alışkanlık bir süreden sonra kazanım olacaktır.

    zamana bölmek: alışkanlıklarınızı edinirken hangi saatlerde neyi daha iyi yaptığınızı gözlemleyin. genel olarak uyandıktan sonra ilk 8 saat yeni alışkanlıklar kazanmak ve zor işlerinizi yapmak için idealdir. ikinci 8 saat halihazırda edindiğiniz alışkanlıklarınızı sürdürmek ve çok zahmet istemeyen-sizi rahatlatan işler için idealdir.

    21 gün kuralı: 21 gün boyunca 6 yeni alışkanlık yapmayı deneyin. sonrasında bunları yapmayı kasıtlı olarak bırakın. bu 6 alışkanlığı otomatikleştirdiğinizi gördüğünüzde yeni alışkanlıklar kazanmak adına 21 günlük yeni programlara başlayabilirsiniz.

  • belki biraz acımasız olacak ama iyilik bile abartmaya gelmez, değil depremzede nükleer saldırı bile olsa tanımadığım kimseye evimi açmam, geçmiş olsun umarım yargı görevini yapar.

    edit: yazar arkadaşlar uyardılar, başlık başımıza kalmış. olay şu; kadının biri sevgilisinin ailesini depremzede oldukları için evinde ağırlıyor aylardır, sonra kavga ediyorlar, sevgilisi kadına şiddet uyguluyor, falan filan.

  • bu uçuşun çok çok büyük bir sorunu var:

    istanbul - la yönünde uçmadan önce etler samatyalı kasap hayri'den temin edildiğinden rahatlıkla tüketilebiliyor. pilot uçuş öncesi bizzat samatya'ya giderek kıymayı iki defa çektiriyor, bifteklerin az yağlı olduğuna emin oluyor.

    bu durum ne yazık ki dönüş yolunda mümkün olamıyor, çünkü orası gavur eli ve california'da tanıdık kasap bulmak mümkün değil. haliyle donuz yeme şansınız oldukça yükseliyor.(tövbe de lan!)

    sizi edirne'den dışarı salan zihniyetin ya ben lan neyse bir şey demiyorum.

  • adeta hayat felsefem. kafamda planladığım işi gerekleştireceğim güne kadar yakın arkadaşlarım ve akrabalarım dahil kimse bilmesin diye özel çaba gösteriyorum. sanki dayanamayıp söylersem işin büyüsü bozulacak ya da çomak sokmak isteyen birileri olacakmış gibi geliyor hep. garip tabii...