hesabın var mı? giriş yap

  • sen ne konuşuyorsun lan değişik demeden önce aşağıdaki videoları izliyoruz. önündeki yiyeceğini mutlu mutlu yemekte olan fareye kafasına bağlı fiberoptik kablodan ışığı basınca tok olduğuna karar verip ortamı terk ediyor. burada da tersi yapılmış, aslında tok olan, hatta epey semiz olan faremizin ışığı açılınca yemeyi durduramıyor. başka bir videoda da sakin sakin yürüyen faremiz ışığı beynine beynine yiyince sola çekip daire çizmeye başlıyor. bu teknikle beyinde doğru yere ışık vererek farelerin saldırganlaştırıldığı, cesaretlerinin arttırıldığı, hatta önceden öğrenip unuttukları davranışların geri getirildiği deneyler de yapıldı.

    bu ışıkla sinir hücresi (dolayısıyla beyin) kontrol etme metodunun adı optogenetik, altı yedi yıllık bir geçmişi var, hızla da ilerliyor. fareler normal fareler değil, ışığa tepki veren bir proteini kodlayan gen tek hücreli alg'lerden alınıp bir virüs yoluyla farelerin sinir hücresine aktarılmış. böyle hücreler belirli dalga boyunda ışığı görünce aktive oluyor ( bu noktada science bitch diyorum).

    iyi de ne niye yapıyorlar bunu , araştırmacılar jerry'nin tom'a yaptıklarının acısını mı çıkartmaya çalışıyor farelerden? yok tabii ki, optiği iyi biliyoruz, ışığı gerekirse tek sinir hücresine odaklayıp sadece onu aktive etmek bile mümkün, böylece beyindeki bölgeleri tek tek kurcalayıp ne işe yaradıklarını anlamak amaçlanıyor. fare olması da şart değil, sinir hücresi her hayvanda var, zaten teknik de solucanlardan balıklara, hatta sineklere kadar bir sürü deney hayvanında kullanılmış, ışıkla sağa sola gitmesi ayarlanan solucan var artık.

    bu tekniğin (etik değerleri bir yana koyarsak) insanda da çalışmaması için bir sebep yok. doğru noktalara birer led taktırıp ruh halimi kontrol edebilme düşüncesi güzel bile geliyor, fakat kumandayı başkasına kaptırırsak ölene kadar daire çizerek koşturmak da var işin ucunda.

  • nikah memuru: "... 'yı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"
    gelin : "evet!"
    nikah memuru: "peki siz damat bey ... 'yı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"
    damat : "evet!"
    nikah memuru: "ben de evet diyorum ve 3 evetle uğurluyoruz''

  • yönetim kurulu başkanının kişisel görüşü diye bir şey olamayacağını bilmeyen şirketin geri vites açıklaması. istifa etmelidir.

  • dişleri, gözleri, derisi ve bazı organlarında panzehri olmayan bir zehir barındıran balık. aşçının küçük bir hata yapması halinde gerçekleşecek kesin sonuç ölüm. buna rağmen bu balığı tatmak isteyenlerin sayısı azalmak yerine gittikçe çoğalıyor. geçmişte japonya'da binlerce insanın ölümüne sebep olan balık, artan zehirlenme olaylarıyla birlikte yemesi yasaklanmış. bu yasakla beraber amaçlanan satışının yok edilmesi maalesef gerçekleşememiş ve bu yasağın üstüne ilgi daha da fazla artmış.

    sadece dişi fuguların zehirli olmasına rağmen olayın enteresan tarafı bazı fugu balıklarının çift cinsiyetli olabilmesi. bu kadar tehlikeli bir balığın yenilir hale getirilmesi için hazırlayan aşçının lisanslı olması ve en az iki sene çalışmış olması gerekiyor. gerçek bir fugu aşçısı olabilmenin ise neredeyse on sene kadar tecrübe gerektirdiği söyleniyor.

    tabii fugu balığının yenilebilir hale gelmesinin en önemli aşaması ise bu aşçının oldukça titiz bir biçimde zehri tamamen temizlemiş olmasını söylemeye gerek bile yok diye düşünüyorum. peki ya fugu balığı hazırlanırken zehirli bölgelerin temizliği sonrasında atık diyebileceğimiz parçaların çöpleri karıştıran kişiler tarafından bulunma ihtimali? korkunç bir sonuç doğurabilir. keza bu sebepten ölen insanlarla da dolu bir tarihi olan japonya bu yüzden fugu balığının atık parçaları olarak sayılan zehirli kısımları özel olarak imha ediliyor.

    fugu balığını yeme cesareti gösteren bazı insanlar sadece kafa olmak için bile bu balığı yiyebiliyorlarmış. öldürecek kadar değil de kontrollü biçimde kafasını iyi yapacak bu balığı yiyip hiç kendine gelemeyenlerin olduğu da söyleniyor.

  • bu şehirde dedeleriniz veya onların babaları akıllıca iş yapıp onlardan size, sizi diğer insanların önüne geçirtebilecek kadar bir taşınmaz miras bıraktıysa işte o zaman istanbul dünyanın en güzel şehri oluyor. ama siz dımdızlak kendi çabalarınızla bir şeyler yapmaya çalışıyorsanız da işte o zaman da bu şehrin kaosunda kaybolup gidiyorsunuz.

  • macbook pro kullananların sikinde olup olmamasının sikimizde olmadığı işletim sistemi. gelmiş burda macbook da macbook. git başlığında sevgini anlat o zaman.

    start8 gibi programlara ihtiyaç duymadan start menüsüne kavuşacak olmamız güzel. bir de clover'a gerek duymadan tabbed windows explorer olsaydı, tadından yinmezdi.