hesabın var mı? giriş yap

  • doktorların sizin 3 kuruşunuza el sürmeyip bu ülkeyi bırakıp hak ettiği değeri gördüğü yerlere gitmesiyle sonuçlanacaktır.

    bu memleketin güzide insanları şiddetten ve emeğinin karşılığını alamamaktan bıktı.

  • olmayan durumdur.

    700 bin ne mk?

    806.415 diyeceksin..

    senin verdiğin rakam ile ekrem başkanın gerçekte yaptığı fark arasında 106.415 oy var. o 106.415'i birer birer say desem sabah 8'de başlasan, ertesi sabaha kadar sayamazsin bile.

    alginizi seveyim.. 700 binmis.. bsg.

  • japonum demez belki ama eline silah alıp da fuji dağında da tsubakuro dagında da konaklamaz.

    debe editi : soklardayim sayin sozluk. su entrynin debe'ye girmesi beni gercekten sasirtti. yazarken bile ulan ne klise laf ettim falan demistim.
    ne bileyim cok daha tatlisko cok daha bilgi iceren entrylerim vardi. hatta iclerinde ulan ne komik yazmisim dediklerim bile vardi.

    neyse kisfmet bunaymis. ehehe sukela veren elleriniz bal tutsun, bal tutan parmaklarinizi yalayanlariniz da cok olsun ^^

  • kendi başınıza gittiğiniz hastanede doktorundan hemşiresine, hademesine, diğer hasta refakatçilerine kadar herkesin ağız birliği etmişcesine "refakatçiniz yok mu?" diye sorduğu her an.

    -refakatçiniz yok mu?
    +yok.
    -refakatçiniz olsaydı iyiydi.
    +kendi başımın çaresine bakabiliyorum. refakatçiye gerek yok.
    -olsun, refakatçi olsaydı iyiydi.
    +peki.

  • beni bu adamların esprilerinden daha çok güldürebilecek tek şey mehmet ali erbil ile kıyaslanmalarıdır.

  • sıkıntılı olay.

    denizaltı 1980'li yılların başında arjantin donanması tarafından almanya'ya ısmarlanan tr-1700 sınıfı 6 denizaltıdan biri. borda numarası s-42. kızkardeşi santa cruz (s-41) ise serinin ilk denizaltısı. üçüncü denizaltı santa fe (s-43) ve dördüncü denizaltı olan santiago del estero (s-44) kızağa konduktan bir süre sonra iptal edilmiş. isim verilmeyen serinin son iki denizaltıları ise (s-45 ve s-46) doğrudan iptal edilmiş. bu projenin böyle sonlanmasında muhtemelen falklands savaşı'nın da etkisi olmuş.

    denizaltının kaybolduğu suların ortalama derinliği 1200 metre. en derin yerine 2200 metre diyorlar. tr-1700'ün test edilmiş maksimum derinliği ise 300 metre. yani 300 metre altında denizaltı biraz daha dayanır ancak 1200 metre denizaltı için çok fazla ve konserve kutusu gibi ezilir.

    denizaltıcılık pis meslektir. denizaltıların batma nedenleri çeşitlidir. açık unutulan veya tam kapatılmayan gevşek bir kapak, taşıdıkları mühimmatın patlaması, dahili bir yangın sonucu elektrik sisteminin çökmesi, hatalı sualtı seyri nedeniyle sualtı engebelerine çarpma, yılların verdiği metal yorgunluğu sonucu su alma gibi nedenler denizaltıları batırabilir.

    denizaltılar batar. ilk defa yaşanan bir durum değil, denizin dibinde de bir gizem filan yok. soğuk savaş döneminde amerikalılar uss thresher ve uss scorpion isimli nükleer denizaltılarını kaybettiler. sovyetler ise k-27, k-8, k-219, k-278 komsomolets ve k-429 denizaltılarını kaybettiler.

    denizaltılar batma durumu yaşarsa gemiden otomatik veya manuel ayrılan bir imdat şamandrası olur. bu şamandra denizaltının yerini belli eder. ama çok derin sularda kaybolma olursa maalesef bu işe yaramaz. zaten çok derin sular denizaltıyı bir anda basınçla ezeceğinden ve denizaltı paramparça olacağından bu şamandra yüzeye çıkamaz bile. eğer batma olayı gerçekleşmişse deniz yüzeyinde yağ ve dizel yakıtı görülecektir. belki bir miktar enkaz ve naaşlarda görülebilir ama yağ/dizel yakıtı kümesi en net belirtidir. umarım batma olmamıştır ve denizaltı bulunabilir.

    denizaltının su yüzeyine çıkmadan 30 gün seyir olayı tüm sistemler faal olursa geçerli. yani elektriği olacak, hava temizleme ve üretme sistemi çalışacak, su arıtması çalışacak, ısıtması çalışacak filan. onun dışında elektrik kesilip dibe oturularsa zaten hava bitmeden önce o soğukta kısa bir sürede donmak işten bile değil. bir de oturdukları derinliğin test edilenden çok fazla olmaması lazım, yoksa sıkıntı olur illa su almaya başlar.

    denizaltıcılara yüzeye kaçma eğitimleri verilir ve kaçış teçhizatları (submarine escape and immersion equipment) vardır ama 1200 metre gibi ortalama derinlikte yüzeye çıkamadan boğulursunuz. birkaç yüz metrede bile çıkmazsınız, teçhizatlar işe yaramaz, ciğerleriniz basınç farkına dayanamaz. şu andaki teçhizat ile 180-200 metreden filan çıkılabiliyor. tabi denizaltı battığında gemi içinde uygun lokasyonda bulunmak ve giysiye erişebilir olmak da önemli.

    ve son bir not, şöyle başlıklarda salak salak espri kasanları gördükçe deli olmamak mümkün değil. çok komiksiniz, yarıldık! burada...! bilgi verecekseniz verin, yoksa komik değilsiniz.

    edit: bu bir konvansiyonel denizaltı ve 1980'lerin teknolojisi. bu tip bir denizaltının batması bir nükleer denizaltı kaybı gibi görülmemeli. nükleer denizaltılar hala çok gizli askeri sırlar içeriyor mesela yüzeylerindeki kaplama malzemeleri, reaktör tasarımları filan. ama taşıdıkları en önemli şeyler elbette (füze denizaltıları için ) füzeleri veya nükleer/konvansiyonel torpidoları.

    edit-2: denizalti ile son irtibat kurulan bolge san jorge korfeziymis. bu korfezin ortalama derinligi 85 metre. yerel medyada denizaltinin en son kiyidan 300 km acikta 70 metre derinlikte oldugunu bildirdigi bilgisi yazilmis. bu durumda asiri derin sularda gezinmediklerini ve eger bir kaza olmussa dibe oturmus olabileceklerini soyleyebiliriz. ama elbette gemide elektrik vs destek sistemler calismiyorsa her dakika bulunmalari acisindan cok onemli.

    edit-3: gemiyi anlatan video-1 ve son modernizasyonunu anlatan video-2

    edit-4: denizalti sualtinda batik vaziyette bulunursa ve icinde yasayanlar olursa amerikan donanmasinda bir ornegi bulunan submarine rescue diving and recompression system/ (srdrs) benzeri cihazla denizcilerin kurtarilmasi mumkun olabilir. mesela bu alet tek seferde 16 kisi alabiliyor ve 600 metre derinlikte kurtarma operasyonu icra edebiliyor.

    edit-5: ilginc bir haber gecti cnn. cumartesi gunu denizalti murettebatinin farkli donanma usleri ile 7 defa iletisime gecme denemesi yaptigini ancak basarili olamadiklarini yazmislar. kaynak.

    edit-6: işler karışık. edit-5'te söylediğim sinyallerin denizaltıdan gelmediği açıklandı. ayrıca donanma denizaltının kaybolmadan önce bataryalarında mekanik arıza kaynaklı bir sorun olduğunu ve görevi yarıda kesip geriye dönmek istediğini ancak daha sonra sorunun halledildiği ve göreve devam edecekleri bilgisini verdiğini duyurdu.

    edit-7: arama çalışamaları yeniden denzaltının ilk kaybolduğu bölgelere yoğunlaştırılıyor. bu noktada denizaltıda kaybolan askerlerin aileleri de 34 yıllık bir gemiyi neden bu göreve gönderdikleri yönünde arjantin devlet başkanına sitem etmişler. araştırmanın eski bölgelere dönmesinin nedeni ise denizaltının kaybolduğu gün olan geçen çarşamba gününde bölgede bazı kaynaklarca tespit edildiği öne sürülen bir hidro-akustik anomaliymiş. arjantinliler ise bunun bir gürültü olduğunu konu hakkında fazlaca spekülasyon yapmak istemediklerini söylemiş.

    edit-8: denizaltının kaybolduğu bölgeden geldiği söylenen patlama sesinin muhtemelen denizaltıdan kaynaklı olduğu kabul edilmiş gibi. denizaltı kaybolmadan önce şnorkelinden su aldığını ve bunun da bataryalarda bir kısa devreye yol açtığını söyleyen arjantin donanması denizaltının zarar gören bataryasını izole edip diğer bataryası ile yola devam edebileceğini söylemiş. bu arada kaybolduğu gün itibariyle yalnızca 7 günlük oksijen rezervi bulunduğu söylenen denizaltıdan artık umut kesilmiş sanırım.

    nihai edit: birkaç saat önce kurtarma amaçlı çalışmalara son verildiği açıklandı. yani donanma artık denizaltıdan ve içindekilerin canlı olmalarından umudu resmen kesti. bu noktadan sonra sadece enkaz arama çalışması yapılacak. konu denizaltı gibi "bulunmamak, tespit edilmemek" amacıyla üretilen bir makine olduğundan enkazı bulmak uzun sürebilir.

  • eskişehir akp milletvekili harun karaca'nın müthiş başarılı oğlu alihan karacan'a nasip olandır. sadece 1 ayda thk içinde hızla yükselerek hem de en yüksek gelire sahip eskişehir thk şubesine başkan olmuştur.

    babalar ne evlatlar yetiştiriyor be, 26 yaşında adam başarıdan başarıya koşuyor. siz yeteneği olmayanlar ise işsiz kalırsınız tabi.

    https://www.google.com/…de-baskan-oldu-5929485/amp/

  • 2013'te new york'ta 5.caddedeki apple store'dan iphone 5s satın almıştım. gün boyu bir sürü fotoğraf çektim. akşam olup da otele döndüğümde çektiğim fotoğraflara bakarken her yeni fotoğrafı görüntülediğimde ekranda incecik kırmızı bir çizginin belirip kaybolduğunu fark ettim.
    bu çizgi loş bir ortamda çok dikkatli bakınca gözüküyordu.
    oldukça canım sıkılarak ertesi sabah yine mağazanın yolunu tuttum.
    bir sonraki gün dönüş uçağım var ve telefonun arızalı olduğunu kabul edip tamir edeceklerine olan inancım sıfır.

    mağazadan girdim, frank adlı bir müşteri temsilcisi beni karşıladı.
    durumu dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım. oldukça gergin ve endişeli görünmüş olmalıyım ki çocuk beni sakinleştirdi. ''şimdi telefonunuzdaki sorunu bulmaya çalışacağım dedi ve gitti''.
    frank müdürüne gidecek, durumu anlatacak, müdürü inceleme formu oluşturun diyecek, formu doldurup bana imzalatacaklar, sonra da bir hafta on gün sonra telefonunuz tamir edildi, gelin alın diyecekler ama ben ertesi gün dönüyorum nasıl olacak bu işler diye düşünürken frank geldi,
    öncelikle böyle bir alışveriş deneyimi yaşadığım için çok üzgün olduğunu belirtti. sorunu zor da olsa tespit ettiğini ve ilk yazılım güncellemesiyle muhtemelen problemin giderileceğini ancak yine de riske atmamak için ürünü yenisiyle değiştireceklerini tane tane anlattı.
    benim telefonumu kutusu ve fişiyle birlikte lastikleyip bana yeni sıfır kapalı kutu iphone verdi. çektiğin bir sürü fotoğraf vardır, onları da yeni makineye aktarayım deyince gerçekten frank'ın elini saygıyla sıktım.

    bunu neden bu başlıkta anlattım. adamların yarattığı bir müşteri memnuniyeti düzeyi var. türkiye'de yaşandığında genpa'nın kollarında ordan oraya heder olurken adamlar sorunu 15 dakikada en alt kadrodaki elemanlarıyla çözüp size 5 yıl sonra bile saygıyla hatırlayacağınız bir anı bırakıyor.

    amazon'un türkiye'ye gelmesi harika bir haber. ama buradaki apple ile oradaki apple arasındaki fark neyse aynısı amazon türkiye için de korkarım geçerli olacak. çünkü gelen markanın bizi yukarı yükseltmesi gerekirken biz markayı aşağı çekiyoruz.
    edit: kitaptan tablete yaptığım pek çok alışverişten oldukça memnun kaldım. kolay gelsin’le anlaşmaları büyük isabet.