hesabın var mı? giriş yap

  • ulan sabah haberi gördüğümden beri kendime gelemedim. bir hafta önce engin öksüz ve arkadaşı abdullah türk motorlarıyla türkiye doğu turuna çıkmışlardı. üç gündür de şanlıurfa'da birecik ile halfeti yoluna girdiklerinden beri kendilerinden haber alınamıyordu.
    kötü haber malesef bugün geldi.

    "herkesin tanidigi ve cok sevdigi engin öksüz ve abdullah türk abilerimizi urfa halfeti istikametinde kalleşce adice insanliga sigmayan bi sekilde silahla vurularak öldürülmüş ve jandarma ekipleri tarafindan bulunmustur... mubarek günün suyu hurmetine mekani cennet olsun. tüm motosiklet dostlarının başı sağolsun acimiz tarif edilemez sekilde büyük... şuan eşi ve kardesleriyle birlikteyim allah sabir versin geride kalanlara"

    ortada inanılmaz bir olay var. bu insanların günahı neydi de öldürdünüz? kendilerini şahsen tanımıyorum ama motor gruplarında gezilerini takip ediyordum. ne oldu orda? neden? kimisi suriyeli mülteciler demeye bile başladı. hafta sonu motorcular eylemlerden bahsediyor.

    anlamıyorum sözlük. iki tane çınar gibi adam bok yoluna öldürüldü bu memlekette. yine!
    bunu da unutma.

    edit: dün öğleden sonra motosikletleri(kontak anahtarları üzerinde) ve eşyaları jandarma tarafından çeken köyü'nde üstü branda ile örtülü vaziyette bulunmuş. ilginç bir detay.

    edit 2: engin öksüz'ün cenazesi bugün (24/07) 23:25 saatlerinde sabiha gökçen'e getirelecekmiş adana'dan. yalnız bırakmak istemeyenler için.
    bir yakınının iletisi "engin abim sizleri güçlü dimdik gormek isterdi sizde metanetinizi bozmadan sabiha gökçene 23:25 sularinda gelin ve yalniz birakmayin"

    edit 3: dün (31/07) şanlıurfa emniyeti olayla ilgili 4 kişi göz altına aldı. biz unuttuk ama ilginçtir bu sefer emniyet unutmadı.

    edit 4: (14/8) aileler dahil hiç birimiz yemedik.

    "şanlıurfa'da motorcu cinayetiyle iligili yeni gelişmeler yaşandı.
    şanlıurfa emniyeti tarafından oluşturulan 20 kişilik özel ekip 4 kişiyi gözaltına aldı.
    cinayeti çözmek için kurulan özel ekip, birecik ve halfeti'deki tüm motosiklet sürücülerinin kaydını çıkarttı.
    yaklaşık 500 kişiyle görüşen özel ekip durumundan şühpelendiği 4 kişiyi gözaltına aldı.
    polisler ayrıca uyuşturucu bağımlısı şahısların da ifadesini aldı."
    haber linki

    mobese kayıtlarını inceleyen polis, cinayetin ardından kameraya takılan 2 kişiyi arıyor.
    ntvmsnbc
    engün öksüz facebook
    haber linki

  • oda kirasının yanı sıra çocukları için "haftada 5 gün, günde 2 saat eytim" isteyen bir dallamanın ilanını kabul etmekle başlayacak kölelik. önce sana vermek lazım sayın amk ev sahibi.

  • şarkıcı ile ses teknisyeni** arasındaki muhabbeti mümkün kılan çevirmen program.
    bu alet olmazsa bu iki güzide şahıs asla anlaşamazlar, zira apayarı iki jargon kullanmaktadırlar. örnek vermek gerekirse:

    *sesimin önünde perde var:
    kompresörün tresholdunu arttır.

    *bu kulaklık mono:
    kablo bozuk, kulaklığın sadece sağ tarafında sinyal var

    *kendimi duyamıyorum, beni aç:
    altyapı fazla, onu kıs.

    *bugün bu kulaklıkta bir şey var, her şey kötü geliyor:
    regl oldum kulaklarım duymuyor bugün.

    *beni biraz uçur:
    reverb verir misin?

    *sesim şöyle şıkır şıkır olsun:
    6 khz'den sonrası shelf eq ile aç.

    *benim sesim biraz geride değil mi?:
    solisti 12 db aç.

    *burada çok değişik, hiç denenmemiş bir efekt istiyorum:
    delay veya flanger ver.

    *yarın saat 2'de buluşalım:
    ben 6 gibi gelirim, siz de 4'de gelin.

    *ufak tefek bir şey var ama sen mikste halledersin:
    iğrenç söyledim, auto tune ile düzelt.

    *sesimin yanları yok, etli etli gelmiyor:
    300 hz. civarını aldıysan geri ver. ya da mikrofondan çok uzak kalmışım proximity effect sorunu yaşıyorum.

    *sesim uzaktan geliyor:
    mikrofonun tersinden söylüyorum, gel düzelt.

  • ismini zühtü koyup, sırt üstü yatmayı ögrettim diye bissürü eleştiriye maruz kaldıgım kus modeli. millet konusmayi ogretiyo, naapcak kardesim kus konusupta bakkala gidip ekmek mi alcak? hayvancagız sırt ustu yatmayı ogrendide en azından hayatını ayakta gecirmicek artık.

  • küçükken yalan söylediğimiz zaman "atma recep din kardeşiyiz" derdik ya hani; neden ahmet, mehmet değil de recep denildiğini şerefsizim yeni anladım.

  • pril, fairy gibi elde bulaşık yıkama deterjanlarının reklamlarında sıkça gördüğümüz kadın tipidir. 45 metrekare mutfağı olan evin var ama hala elde yıkamada yapışmış yağ lekeleri çıkmıyor diye ağlıyorsun. gerizekalı önce git bi bulaşık makinesi al, yıl olmuş 2013, saray gibi evde oturuyorsun ama bulaşık makinesi almaya kafan basmıyor. dağ gibi bulaşığı soğuk suda yıkayıp bi de yağ lekelerinin çıkmasını, tabağın ışıldamasını bekliyorsun.

    arkadaşım benim mutfak zorlasan zorlasan 8-9 metrekare ama 10 yıldır makine kullanıyorum, senin mutfağın benim evin yarısı kadar ama hala pril, fairy derdindesin. kendine sövdürmeye bu kadar çok merakın varsa eyvallah, yoksa git bi makine al. epi topu 300-500 lira bir şey anasını satayım.

    ayrıca pril bir lafım da sana, belli ki hedef kitlen makinesi olmayan yoksul kesim, o halde ona uygun reklamlar yap. 1 göz odada kalan insanlara 250 metrekare evde yaşayan insanlar üzerinden pazarlama yapma. kadının oturduğu evin aidatı 4 makine parası ediyor ama elde bulaşık yıkıyor, biraz daha dikkat lütfen.

  • adamin biri sinemaya gider. tam sinemada film baslarken önüne saçini kazitmis biri oturur ve sinemanin isiklari bu saçini kazitmis adamin kafasina vurur... arkasindaki adam bir turlu filmi izleyemez. adam içinden "sunun ensesine bi tane yapistirayim" der sonra "oglum adam iri yari... ellese bile beni parçalar" diyip vazgeçerken yanina temel oturur..
    adam temel'e donup "su kafasini kazitmis adamin ensesine bi tane vur sana 5 milyon verecem" der.
    temel de dayanamaz adamin ensesine bi tane yapistirir ve devam eder "ulan hasan sen burada miydin" der. adam donup ;
    "ne hasani kardesim" der
    temel de "pardon kardesim karistirdim" der ve adam onune donunce 5 milyonunu alir.
    adam dayanamaz ve temel'e donup "kardes bi tane daha yapistir sana 10 milyon verecem" der.
    temel bi tane daha adamin ensesine vurur ve ilave eder "hasan sensin be yeme beni"
    adam donup "hasan degilim kardesim be " diyip on koltuklardan birine oturur. temel'in yanindaki adam artik filmi birakip bu kafasini kazitan adami aramaya baslar ve bulur hemen temel'e donup "bak kardesim iste oraya oturmus. git ensesine bi tane daha vur sana cebimdeki tüm parayi verecem" der.
    temel hemen kafasini kazitmis adamin arkasina geçip ensesine bi tane yapistirip
    "ulan hasan burda miydin, ben de yarim saattir arkadaki adami sen sanip ensesine vuruyorum"

  • biz zaten devletin yanında milletin yanında olduğumuz için ters düşüyoruz hükümet ile.
    ikisini bir tutma cahil

  • abd'de durum çok farklı. evler betonarme değil, ahşap konstrüksiyon olarak inşa ediliyor ve çoğu eski. 100 yaşından yüksek ahşap evlere çok sık rastlanıyor. hatta iç savaş döneminden kalma evler bile restorasyonla kullanılmaya devam ediliyor. odalar alçıpanla bölünüyor. yumruk atarak elinizi duvarın içine sokabilirsiniz. veya ahşap/alüminyum profile denk getirip kırabilirsiniz. *

    buradaki püf nokta ahşap konstrüksiyonun betonarmeye göre çok daha uzun ömürlü olması. betonarme bir evin ortalama ömrü 60 yıl iken ahşapta bu süre 400 yıla kadar çıkabiliyor. evler çoğu zaman anne babadan kalıyor ve yeni mirasçı ufak tadilatlarla oturmaya devam ediyor. ihtiyaca göre ev büyütülebiliyor veya garaj gibi eklentiler yapılabiliyor. inşa etmesi de daha kolay.

    yani türkiye eğer şehirleşmeyi banliyo gibi müstakil evlerle yapacaksa betonarmeyi bırakıp ahşap inşaya geçmesi gerekiyor. ancak kişi başı yıllık geliri 10 bin dolar olan ülkede insanlar 250 metrekare, çift katlı müstakil evlerde oturamaz. sürdürülebilir değil. en basitinden ısıtması, soğutması çok zor olacak. bu evlerin bakımı daha maliyetli olacak. alana yayıldığı için şehir de büyüyecek ve otomobil kullanmak neredeyse zorunlu olacak. bunun da ülke üstüne getireceği ek enerji maliyeti var.

    en mantıklısı 2 katlı, 150 metrekare 4 daireli bloklar şeklinde şehirleşmek. ingiltere'de tercih edilen bu. amaç ısı kaybını düşürüp enerji verimliliği sağlamak ve şehiri daha küçük alana sığdırmak.

    terraced house