hesabın var mı? giriş yap

  • yazdığı kitaptaki tüm erkeklerin başına sardırdığı bir yüzük belası ile alttan alta;

    -- evlenmeyin olm. yüzük bu başa bela. kaç erkek telef oldu.

    mesajı vermektedir.

    mutsuz bir evliliği olabilir.

  • şu görüntüleri izledikten sonra kızdığım tek kişi mansur yavaş.

    ya abicim neden ekmeği maliyetinden düşüğe satıp krizin vurucu etkisini göğüslüyorsun. sen sebep olmadın ki bu krize. bırak insanlar özgürce yaptığı seçimlerin bedelini ödesinler. burası sincan, %70'i düşündü taşındı seçimini bu yönde yaptı. adam 1.25 liraya ekmek almaya devam ettikçe "bakın demek ki zam falan yok, diğer her yer fırsatçı, bunlar hep dış güçlerin oyunu" deyip yoluna devam ediyor. sen unun, yağın, personelin güncel maliyetini girişe as 2 liradan sat ekmeğini insanlar bırak yüzleşsin tercihiyle.

  • pazar akşamlarını hala sevemeyen nesildir.

    yarın okula gidecek olmanın huzursuzluğu ve banyo yapma zorunluluğu yetmezmiş gibi bir de şahane pazar izlerdik. seçme şansımız da yoktu. espri anlayışımızın bu kadar gelişebilmesi bile bir mucize.

  • ben de bir zamanlar vücudumdaki bir rahatsızlıktan dolayı çok endişelenmiş, internet üzerinden yoğun bir araştırma yapmış, olabilecek bütün hastalıkları incelemiştim. bunu, doktora derdimi anlatırken " şu şu hastalık belirtilerini okudum, bende de böyle belirtiler var bunun için size geldim. " dediğim vakit doktor kadın gülüp dalga geçmeye başladı. yok memlekette onlardan başka herkes doktormuş da, aslında onlara gerek yokmuş da vs. vs. ya bu nasıl şişirilmiş egodur anlayamıyorum. hem heryerde bas bas kampanyalar düzenliyorlar halkta farkındalık yaratmak adına. hastaya geç teşhis yapıldığında yine hasta kişiyi cahillikle, umursamazlıkla suçluyorlar. ama birşeylere ilgili olup araştırınca suç oluyor. sanki kendileri hep doğru teşhisi koyuyormuş gibi havalar...

    tabi gerçekten aşmış doktorlar böyle davranmak yerine kişiyi dinliyor ve daha çok bilgilendiriyor. normal insan olan da böyle davranır zaten.

  • yurtdışında böyle bir zorlama olmadığından girişe menü ve fiyatlar yazılır, herkes hesabını yapar ona göre oturur. özgüven denilen şark kurnazlığına mahkum olmamak.

  • teknik sunumu olsa daha iyi fikrim olur ama lansmanda beni pek etkilemedi.

    - android uygulama desteği teknolojik olarak çok devrimsel (intel bridge adında, rosetta 2 gibi çalıştığını düşündüğüm bir ön derleyici barındırıyor, performans kaybını engellemek için) ama kullanım alanı benim gibi masaüstü kullanıcıları için çok kısıtlı. gelecekteki mobil atılımlar için hazırlık gibi duruyor daha çok.
    - yeni uygulama açtıkça yeri değişen başlat ikonu bana eskisinden daha kullanışlı gelmedi. öte yandan başlat menüsü daha iyi görünüyor ve flat design'dan tekrar skeumorphic bişeylere geçmişler sanırım. ben flat design'ı sevsem de kullanıcılar bunu talep ediyordu, o yüzden beğendim.
    - pencere kenetleme özellikleri zaten yüz yıldır vardı. bir pencereyi köşelere kaydırarak ya da win+yön tuşları ile kenetleyebiliyordunuz. sadece menüsü gelmiş. yeni özellik diye bahsetmelerine şaşırdım.
    - widget desteği her üç windows'ta bir windows'a baştan gelir (önce active desktop, sonra vista'yla gelen windows sidebar vs) ve kimse kullanmaz, unutulur gider. sanırım yine mobilde bazı olaylar için hazırlık bunlar hep.
    - auto hdr kendi yaptıkları demoda bile etkileyici değildi. pc ekosisteminde hdr'ın hakkını veren donanım hala çok az. auto hdr da bence manasız.
    - directstorage güzel, oyunlar çok daha hızlı yüklenecek, sağolsunlar.
    - 32-bit sürümü yok, bir safrayı atmış oldular iyi oldu.
    - en az 4gb ram istemesi bana windows 95'in en az 4mb ram istemesini hatırlattı, tebessüm ettim.

    bu hali masaüstü kullanıcısı için önceki senelerdeki feature update'lerden bile daha az yenilik barındırıyor bana göre. düşünsene windows'a sadece bir feature update'te linux desteği geldi. şimdi "windows 11" gibi iddialı bir isimlendirmede ciddi mimari farklılıklar bekliyorsun doğal olarak. temel mimari değişikliklerden bahsetmediler. bir saate dev sunumu var, belki orada daha çok ayrıntı gelir (edit: izledim gelmedi).

    daha önemlisi sunumdan microsoft tarafında vizyon olarak neyin değiştiğini anlamadım. mesela "evet 'windows hep windows 10 kalacak artık' demiştik ama şimdi windows 11 yaptık, çünkü..." açıklanmadı? belki kaçırmışımdır.

    panos panay sunumda "bitse de gitsek" diyecek kadar sıkılmış duruyordu. yeni donanım sunarkenki heyecanını windows'ta görmedim.

    satya konuşmasında "önümüzdeki on yıla hazırlık" dedi, belli ki başka stratejik hamlelerin temelini oluşturuyor bu, ben özellikle mobil alanında microsoft'un yeniden bir atılım yapmasını öngörüyorum. önceden yaşadığı uygulama zenginliği sıkıntısından kapatılan windows phone projesi artık android desteğiyle yeniden canlanabilir. ayrıca, windows tabanlı tabletler tabletten çok laptop gibiydi. android desteği bu açıdan o ekosistemi de canlandırabilir.