hesabın var mı? giriş yap

  • gene iyidir. hatta çok iyidir... ben sms’le terk edilmişim. evet, edilmişim! anlatayım.

    yıllar önce...

    efendim, o ara sevgilim(bkz: tus)a hazırlanıyor, pek görmüyorum. istesem görürüm de, kafa beyin bırakmıyor... düşün, deneme sınavı anlatıyor!

    bir gün dedim ki; “sen sakin sakin çalış, zaten 1 ayın var, ne uyuduğun saat belli, ne uyandığın... konuşmak istedikçe sen beni ara.” (valla pislik yapmıyorum, seviyorum üstelik. ama elini yüzünü yıkayacak hali yok, nerde kalmış birlikte zaman geçirmek.)

    sınava girdi, memleketine gitti... aradım bakmadı... sınav sonuçlarının açıklandığını tesadüfen duydum... bir tuhaflık var! gene aradım, gene bakmadı. o ara benim de gündem yoğunlaştı. oturup da kritik edecek, dertlenecek kadar boş vaktim yok.

    (bak tarihi de unutmam) ekim’in 1’i... gündem durulmuş, aylak bir gün, boş beleş telefon kurcalıyorum. “uf amma da çok reklam sms’i gelmiş.”

    silerken silerken, bir sms serisi!

    bana bir sms’ler yazmış, bir laflar hazırlamış! hoş, lafı hep uzatırdı da, orda daha da uzatınca... başta konuyu da pek anlamadım! destan gibi... geçmişten günümüze! sonra sonra ayıktım, e ben meğerse 2 hafta önce terkedilmişim... terkedilmişim! haberim yok!

    demem o ki; whatsapp bence iyi. bir kere, takibi/farkedilmesi kolay. tamam, terkedilmek hepimize acı da;

    - vatan bilgisayar flash indirimi
    - bonus hesap ekstresi
    **terkedildiğim sms zinciri
    - şen kardeşler halı yıkama kampanyası

    arasında terkedilmek... daha bi acı değil mi kardeşlerim?!

    (edit: mesaj alıyorum, yanlış anlaşılmış. doktor olan ben değilim, o zamanlardaki sevgilim)

  • bugün gerçekleşmiş olaydır.yürekli konuşmasından dolayı kendisini tebrik ediyorum.

    "mevcut trabzon belediye başkanı’nın kendi siyasi geleceği adına trabzonspor’umuzu siyasete malzeme yapışını büyük bir düş kırıklığı içinde öğrenmiş bulunmaktayım. bizim için trabzonspor bayrağı ülkemizin asil ve öpülesi türk bayrağından sonra gelen 2.sırada gelen kutsal bir bayraktır.
    bir trabzonlu ve trabzonsporlu taraftar, kongre üyesi bir delege olarak gürül gürül, kutsal ana sütümüz gibi olan trabzonspor’umuzun adeta canlı canlı etlerinin parçalanmasına artık dayanamıyorum. bize su, bize cesaret, bize umut, bize kuvvet, bize kimlik, bize yaşama sevinci olan trabzonspor’umuzun bir başka camiaya ait kişiye, hem de uefa’da trabzonspor’a karşı bir nefer gibi çalışmış şaibeli bir siyasetçiye malzeme olmasını asla kabul etmiyor ve kendi adıma “artık yeter” diyorum.
    trabzonspor bütün siyasi partilerin üstünde bir camia ve tarihinde çok değerli spor ve futbol insanlarını barındırmış büyük bir kulüptür. dolayısıyla trabzonspor’un emeğinin üzerine basmış, başka bir camiaya ait olan kişinin adının tesislere verilmesini asla kabul etmeyeceğimi belirterek, karanlığa bir ışık yakarcasına kendimi feda ederek, gereğini yapıyorum.
    bu tarihten itibaren yıllardır bir parçası olmaktan gurur duyduğum, tribünlerinde ağladığım, sevindiğim, dünyaya kafa tutmayı öğrendiğim trabzonspor’umun hem onur hem de kulüp üyeliğinden istifa ettiğimi üzülerek bildiriyorum.
    ayrıca camiamızın saygın bireylerine güneşli günler dileyerek, saygılarımı sunarken, geri kalan bencil ve menfaatçi insanlara da “yiyin efendiler yiyin, aksırana kadar, tıksırana kadar yiyin.” diyorum."

    volkan konak

  • yapmadığım aciklama.ben ailemden sadece abime soyledim bosanacagimi.yolunda gitmedigini.anne baba iyi gidiyor saniyordu.ki zaten yeni evliydik.bosanmaya karar verdik.bi dilekce yazdik beraber.gittik adliyeye cok sira vardi 2 3 ay sonrasina gun veririz dediler.bi tanidik ilçeye gidin diye akil verdi.ilce adliyesine gittik.biz sizi ararız dediler.ciktik adliyeden 2 saat sonra aradilar yarin davaniz var diye.gittik.4 dakika sürdü dava.bosandik.o gece oturup içtik beraber.ertesi gun isten dönünce birkac ozel esyami bi koliye koydum.kiyafetlerimi bavula doldurdum.gece eve gelmesini bekledim.geldi son bi ayak ustu konusup ayrıldım evden.gece 2 gibi babamlara gittim.bilirim uyumaz babam o saatte.zile basmadim cepten aradim kapiyi ac diye.noldu olğum diyor.baba ac kapidayim dedim.acti valiz ve koliyle gorunce dondu kaldi kapida.ne oldu yavrum dedi.bosandik baba dedim.bisey diyemedi.bos bos bakti yuzume.oluyor oğlum bunlar, insanin basina hersey geliyor hayatta, uzme kendini gec iceri dedi :) baska bisey sormadi.yatagini ust kattaki ogrencilere vermistik yarin gideyim yeni yatak alayim sana dedi.gozlerim doldu :) eskiden hep sorunlu bi iliskimiz vardi babamla.o an orada cozduk tum sorunlari.salonda yatak hazirladik bana.uyudum.aylar sonra en guzel uykumdu.gozumu actigimda annemle konusuyorlar.annem oyle sacmalik mi olur ? esek basimiyiz biz ? konusulsaydi bi yol bulunurdu, o kadar masraf yapti esyalar aldi vs diyor.babam diyor ki s.kerim esyasini malini parasini.cocuga bisey sorma.sikma cocugu.gecinebilseler zaten ayrılmazlardi.dedim baba sen nasil bi adammissin yahu ! ailenin kiymetini bilin dostlar.herkes gidiyor onlar kaliyor yaninizda.

  • "benim naçiz bedenim elbet bir gün toprak olacaktır" diyen birini mumyalamak,
    "beni görmek demek yüzümü görmek demek değildir" diyen birinin resimlerini her yere asmaktır.

  • öğrencidir. 5 kuruşun bile hesabını yapar, babasının parasını yediğinin farkındadır, alın terine saygısı vardır. yata yata kıç büyütenlerin de bunu anlayamayacağının farkındadır.

  • iyi abi başka biri çıksın. desinki 2.selim kanuni sultan süleymanın oğlu değil. yassif nasinin oğlu
    desimki kaynak ta aha; a galante historie des turqia torne vıı.
    1453 te istanbul fethi diye bir şey yok. bunlar uydurma desin

    mohaç yalan desin.
    kimse bu deli sacmasına cevap vermez. cevap vermeyince tezlerime kimse cevap vermiyor desin geçsin.

    bir kitlede cıksın var hocamız gerçek tarih anlatıyor. bizi yalan tarihle uyutmuşlar desin.

    al sana fötrlü deli.
    ondan kolay ne var...

    edit: mısıroğlu ve onun kitlesi ile alay etmekte cok zevkli bu arada.

  • can yücel'in şu şiirinden haberi bile olmayan insan beyanıdır

    "zenginlik; sabahları poğaça yiyebilmektir.
    zenginlik; merdivenleri yardımsız çıkabilmektir.
    pencereden bakıp, yoldan geçenleri görebilmektir.
    her akşam kendi kapını kapatabilmektir.
    saçının okşanmasıdır.
    kolundaki saatin geleceği göstermesidir.
    bir sonraki hafta için plan yapabilmektir.
    güzel günleri bekleyebilmektir.
    bazen bir tabak makarnadır.
    bazen iki tane domates ve bir taze ekmektir.
    kendine inanabilmektir.
    zenginlik varlığından mutluluk duyabildiğin herşeydir...
    fakirlikse...
    bir kez tanıyıp,
    sonra yokluğunu öğrenmektir."

  • --- spoiler ---

    6x10 da sun'ın zengin kızı olduğunu bir kez daha gördük. gerizekalı "im sorry" diye bir sayfaya kocaman yazacağına küçük küçük yazsana..sanki adada kırtasiye var. o konuştuklarının hepsini bir sayfaya sığdırırdım lan ben. defter bitince agacları oymaya başlarsın ama..

    --- spoiler ---