hesabın var mı? giriş yap

  • neden beton diye sorguladığım fikir. bence mısırla doldurabiliriz böylece yanardağ patladığında tüm dünyaya patlamış mısır yağar eğlenceli günler geçirebiliriz.

  • 3 ayda 10 yıl yaşlandı adam.
    herkesin her istediğini yapabileceğini düşündüğü bir ülke yaratılmasında katkıları, dönüp dolaşıp kendisini vurmuştur.
    al sana daha güçlü bir türkiye.

  • türkiye'ye lezzet keşfine çıkan yabancı bir şefin programı vardı. tüm türkiye'yi dolaştı ve her yörede yediği her şeye amazing diyordu, tarhana çorbasına bile. ta ki karadeniz'e gelene kadar. adam karadeniz yemekleri için kibarca pek damak tadıma uymuyor demekle yetindi. söyleyeceklerim bu kadar.

  • daha da kötüsü aslında bunun farkında olmak; ama içine doğduğun hayatın uyuşturucu durgunluğuna kapılıp savrulmaktır.

    önce iyi bir eğitim almadığını bilirsin içten içe; ama tutulduğun yarışın anlamsızlığının farkında olmama rağmen düzene boyun eğip vasat bir insan olursun.

    insanlar bir yerlerde hayatını yaşarken, boş insanların boş muhabbetlerini dinlemek zorunda kalırsın; dinlemezsen yalnız kalırsın ve asosyallikle suçlanırsın; dinlersen de bombok kafalı biri olursun.

    bu düzen üzerine bir pislik gibi yapışır. silmeye çalıştıkça daha çok bulaşır; öyle kalakalırsın. ilişkiler yüzeysel ve vasattır. öyle dandik bir çevren vardır ki, iyi bir şeyler yapmaya çalışmak demek, delirme noktasına gelinceye kadar ödün vermek demektir. sorgulayan bireyler, hem aşağılanır, hem yalnız bırakılır, hem de ümitsizlik içinde boğulmasına göz yumulur.

    garip, kasvetli ve kötümser bir yorum gibi görünebilir ama değildir; çünkü bu toplumsal zehrin kendini nasıl da felç ettiğini bazen çok geç anlarsın; bazen de hiç anlayamazsın. umutsuzluk bir yandadır; ortağım doblo'yu x'e sattım; beylikdüzünden y saatte geldim; bilmemneyi gördün mü survivor'da elendi iyi oldu diğer taraftadır.

    ilginç bir boktur bu anlatmak zor.

  • evet, kendi başlattığım hareket olmakta. sabah kahvaltı yaparken aklıma geldi bu olay ve müthiş bir panik halinde daha rönesansın türkiye'de tam olarak vuku bulmadığına binaen laptop'ımı alıp hemen işe koyuldum. adamlar kafadan 500 yılı bize taktı yahu bu farkı el birliğiyle çalışarak yaklaşık tahminimce 2-3 yılda tamamlayabiliriz. artık kimin elinden ne geliyorsa bir el atalım şu duruma daha reform falan var.

    bu da ilk eserim: meyveler ve akşamüstü