hesabın var mı? giriş yap

  • "ekonomi sizin de bildiğiniz gibi çok iyi gitmiyor" cümlesini doğrudan erdoğan'ın yüzüne karşı kurabilen bir gazeteci görmeyeli uzun zaman olmuştu.

  • instagram'a hikaye atmakla whatsapp' a atmak arasında ne fark var?
    ikisi de tanıdığın kişilere bir şeyleri gösterme, duyurma, paylaşma çabası değil mi?
    ne oluyor da bunu whatsapp'tan yapınca cahil olunuyor?
    gerçekten ilginç bir düşünce.
    uygulama böyle bir özellik koymuş isteyen kullanır, isteyen kullanmaz. bunun eğitimle ne alakası var mesela?
    neden bu kadar takılıyorsunuz böyle basit şeylere, anlaması güç.

  • antik roma denilince akla ilk gelen etkinliklerden birisi gladyatör savaşlarıdır. filmlerde, kitaplarda ve roma döneminin anlatıldığı çeşitli yerlerde gladyatör savaşlarının çok acımasız ve ölümle sonuçlanarak bittiği söylenmektedir ama yaygın inanılışın aksine gladyatör savaşlarında ölüm olayı pek sık yaşanmazdı.

    bugün yaşadığımız hayat ile roma dönemindeki eğlence anlayışını kıyaslamak çok zordur. gladyatör savaşları günümüzde kanlı ve vahşet dolu bir etkinlik olarak görülmektedir ama roma döneminde durum çok farklıydı. günümüzdeki güreş veya boks maçları gibi sporlar eski dönemin gladyatör savaşlarını anlamamızı biraz zorlaştırmaktadır zira günümüzdeki sporlarda ölüm veya kalıcı sakatlık durumu çok nadir gerçekleşir. gladyatör savaşlarında ise ölüm olayları daha çok görülse de çoğu savaş ölüm olmadan biterdi.

    roma döneminden önce silahlı dövüş etkinlikleri savaşçıları eğitirken ve cenazelerde görünürdü. odysseia ve ilyada destanı gibi eserlerde kahramanların yaşadıkları maceralar, soyluların ölümleri ve cenazelerinden bahsedilir. bu cenazelerde savaş arabası yarışları, atletik rekabetler ve ölmüş kahramanların hayatlarının tiyatro gösterileri düzenlenirdi. varlıklı kişilerin cenazelerine katılanlar tiyatro gösterisi esnasında teke tek mücadeleleri izleme şansı bulurlardı.

    antik roma döneminde ise bu tiyatro zenginlerin cenazelerinin dışına çıkmıştı ve büyük savaşlar da tiyatro oyununa çevrilmeye başlanmıştı ve gladyatör savaşlarının başlangıcı bu dönemde gerçekleşmişti. milattan önce 3. yüzyıl civarında gladyatör dövüşleri oldukça sevilen bir etkinlik haline gelmişti. o dönemlerde roma genişliyordu ve dünyanın farklı bölgelerinden esirleri ve köleleri ülkeye getiriyordu.

    roma döneminde imparatorun cömertliğini halka göstermesi ve halkın içinde olması, halk tarafından sevilmesi için çok önemliydi. yapımına milattan sonra 72 yılında başlanan roma kolezyumu 80 yılında tamamlanmıştı. tamamlanmasının ardından imparator titus kolezyumda düzenlenecek 100 günlük oyunlarla bunu kutlamaya karar vermişti. 100 gün boyunca kolezyumda gladyatör savaşları düzenlenecek ve pazar yerleri kurularak ticaretler yapılacaktı. bunu duyan halk büyük bir ilgiyle kolezyuma doğru akın etmişti. kolezyum yaklaşık 300 yıl boyunca gladyatör savaşlarına ev sahipliği yapmıştı, kayıtlara göre kolezyumda gerçekleşen son gladyatör savaşı 430’lü yılların ortasında gerçekleşmişti.

    gladyatörler çoğunlukla kölelerden ve savaş esirlerinden oluşan ve roma vatandaşı olmayan kişilerdi. günümüzde bu kişilerin savaşa zorlandığı düşünülmektedir ama durum böyle değildi. hemen hemen bütün gladyatörlerin bir anlaşması olurdu. gladyatörler anlaşma yaptığı kişiye bağlı olarak kalır ve onun adına savaşlara katılırdı. savaşlardan önce tıpkı günümüzdeki sporcular gibi idmanlar yapar ve kendini geliştirmeye çalışırdı. yapılan anlaşmalar en az 5 senelik olurdu ve anlaşma bitiminde hayatta olan gladyatör özgürlüğünü satın alırdı. sözleşme süresi bitmeden yeterli parayı kazanabilen gladyatör erkenden de özgür kalabilirdi.

    gladyatör savaşları her geçen gün daha gözde hale gelip daha çok sevilmeye başlamıştı. tıpkı günümüzdeki sporcular gibi, bütün erkekler öyle bir vücuda sahip olmak isterken kadınlar ise bu erkeklerle birlikte olmak istiyordu. savaşı kazanan gladyatör için büyük miktarda para ödülü olurdu ama bu ödülün neredeyse hepsi sözleşme sahibine giderdi. gladyatör savaşları sayesinde şöhret ve zenginlik kazanılabildiğini gören romalı vatandaşların da kendilerini köle olarak sattığı bilinmektedir.

    gladyatör kelime anlamı olarak kılıç ustası demektir ve gladius anlamına gelen kılıçtan türemiştir. gladius ise roma ordusunda kullanılan hafif ve iki köşeli standart kılıçlardı. roma birliklerinin kullandıkları bu silahlar savaşlarda kendilerine büyük başarılar sağlamıştı ve bu sebeple gladyatörlerin de en çok tercih ettiği silah olmuştu. ancak bütün gladyatörler gladius ile savaşmazdı. farklı türde gladyatörler olurdu ve hepsinin kendine özel kostümü, zırhı ve silahı bulunurdu.

    erken dönemlerde gladyatörler fethedilen topraklardaki halklardan oluşurdu. samnite gladyatörleri latin, gallus gladyatörleri galyalı, thrace gladyatörleri trakyalı, hispanicus gladyatörleri ispanyol olurdu ve bu bölgeye özel zırh ve silahları kullanırlardı. zaman ilerledikçe farklı türdeki silahlar ortaya çıkmıştı. retiarius gladyatörlerinin ellerinde bir ağ ve çatallı zıpkın bulunurdu. seyircilerin kendilerince en sevdiği silahlar ve dövüşler olurdu.

    farklı türdeki gladyatörler

    aynı bugünkü boks maçlarında olduğu gibi yarışmacılar eşit şartlarda mücadele ederdi. dövüşlerde gladyatörler kendi yeteneğini ve cesaretini göstermek için çabalardı, bu yüzden rakibini hemen öldürmek işlerine gelmezdi. yine bugünkü dövüş sporlarında olduğu gibi gladyatör maçlarında da hakem olurdu ve kuralları uygulatırdı ancak günümüzde bu hakemlerden pek söz edilmemektedir.

    günümüzde gladyatör savaşlarında binlerce insanın acımasızca katlediliği, suçluların ve kölelerin hayvanlara yem edildiği düşünülmektedir. ancak gladyatör savaşları senede sadece 5 ile 10 kez düzenlenirdi. bu etkinliklerin düzenlenmesi de oldukça masraflıydı. savaşa girecek gladyatörler için okullar olurdu ve burada dersler verilirdi. gladyatörler sözleşmeye bağlı çalıştıkları için savaş harici etkinliklere çıkarken sahiplerinden kiralanırlardı. eğer bu etkinlikte gladyatör ölürse sahibine sözleşmesinin iki katı para ödenmesi gerekirdi. seyirciler genellikle gladyatörlerin ölümünü görmek istemezlerdi çünkü bir gladyatörün ölümü demek artık o kişiyi tekrar izleyememek anlamına gelirdi.

    günümüz gözünden bakıldığında bu etkinlik bizlere çok acımasız gelse de roma tamamen askeri düzenle büyüyen bir devletti ve savaşlar o toplum için çok önemliydi. günümüzde hafta sonları, mesai bitişi, izin günü gibi zamanları hepimiz dört gözle bekliyoruz. o dönemde ise bu kavramlar henüz yoktu ve izin günleri tamamen hükümetin verdiği kararla belirlenirdi. uzun süredir izinsiz çalışılan bir iş hayatına aniden 10 günlük izin girmesi ve herkesin festivallere çağırılması elbette çalışan halk için büyük bir motivasyon kaynağıydı. festivallerde ücretsiz yemekler ve hediyeler olurdu, aynı zamanda en sevilen dövüşçüleri görme fırsatı yakalanabilirdi. bu sebeple gladyatör savaşları roma halkı için büyük bir eğlence kaynağıydı.

  • ethem sarısülük'ün abisi mustafa sarısülük tarafından twitter hesabından bu tweet'le duyurulmuş tahliyedir.

    '' ak saray'a, ak parti'ye ve tayyip'e daha fazla katil lazım olduğundan kardeşimizin katili serbest bırakılmıştır.''

    başka söze gerek yok sanırım.

  • sümer tabletlerinde geçen beş bin yıllık beddua:

    “kaldığın yerlerin en hoşu kapının eşiği olsun.
    hep yol kıyıları olsun barınağın.”

    tutunamamak insanın başına gelebilecek en kötü şeymiş, hem de binlerce yıldır.

  • cok ilginc bir dogum ve kesif hikayesine sahip olan parcacik.

    dogumu: atomda yasayan(!), proton adi verilen elemanlarimiz yavas hareket ederken (ipneler... hani hareket etmiyorlardi?) sahip olduklari elektrik guclerinin (+) itmesi sonucu birbirlerine degdirmeden gecerler. fakat gittikleri hiz arttikca, bu degdirmeden gecme mesafesi de azalir. yeteri kadar yuksek sicakliklarda (yani hizda) protonlar bu elektrik itmesinin uzerinden gelip birbirlerine carpabilirler. bu carpismadan geriye bir adet positron, bir adet yandan yemis cekirdek, bol miktarda enerji (gamma abi), yine bol miktarda subatomic partikul, ve bir adet de sirin neutrino kalir. iste bu notrino, mevzubahis neutrino'nun turkcesidir. yalnizca fuzyon reaksiyonlarinda ortaya cikarlar.

  • - 4+2 çekirdekli a11 işlmeci,
    - face id: çift ön kamera ile 3d yüz tarama sistemi ile hızlı tuş kilidi açma. ir ile karanlıkta da çalışabilecek
    - ince kenar çerçeveli ön yüzü tamamen kaplayan oled ekran
    - önceki modele göre daha gelişmiş çift arka kamera
    - bluetooth 5.0
    - kablosuz şarj
    - cam kasa

    gibi özelliklere sahip olması beklenen telefon. en vurucu olan oled ekran ve yüz tarama sistemi bence. bir de boyut iphone 6/7'den biraz büyük, 6+/7+'tan küçük. ekran ise ön yüzeyi tamamen kapaladığı için 7+ boyutu gibi.

  • uyanmaması gereken saatte uyananın başına gelir. insan uykusu bittiği için uyanmalı bence. şahsen elde çorap, elde çalar saat, saç tokası ya da el boş vaziyette binlerce kez yaşadım bu durumu. uyku daha bitmemiş, bünye niye uyandığını anlamıyor. iş güç ders, yok anlamıyor. gözler yarıaçık cezaevi, alında bir "loading... %68" yazısı. yazık yaa.

    insanın en zavallı hallerinden biri.

  • şu fani hayatta görmeyi en çok sevdiğim suratlar sıralı tam listesi;

    *kırmızı kart yemiş emre belözoğlu face
    *canlı yayında ayar yemiş melih gökçek face
    *iddialı olduğu oyunda hakan hatipoğlu tarafından tokatlanmış turabi face

    teşekkürler hakan..

  • 1 zarfın içine atılan 3 pusula dan 2 tanesinin sonucunu kabul ediyorlar ama 1 tanesinin sonucunu kabul etmiyorlar. ee bu nasıl sandığa darbe?

  • "covid türklere bulasmiyor!"alman menşeili bir genetikci araştırma grubunun ortaya atmış olduğu bir bilimsel çalışma degildi, oytun'un insanlarin gözünün icine baka baka hic yapilmayan bir calismayi varmis gibi anlatmasiydi.

    oytun insanlarin hayatlariyla oynadi. tedx konusmasi itiraflarla dolu. covid-19'da insanlarin hayatlariyla oynadi. kanitlar her yerde ve hala elini kolunu sallaya sallaya disarida gezebiliyor.

    oytun sadece bir sarlatan, bir firsatci degildir. bir sucludur. adalet sisteminin calismamasi suclarinin kanitlanmadigi anlamine gelmez.

  • - abi hiç evrilmeyecektik.
    - haklısın babuş.

    edit: ya bu entry oylanıp duruyor ama başlığı açan ben değilim ona göre. ben açmış olsam saçma bi espri çünkü (bu haliyle de çok süper değil ama en azından daha mantıklı).