hesabın var mı? giriş yap

  • 2000+ solo ve duo (fazla değil biliyorum) üstü ratingli olarak yeni başlayanlara belli başlı tavsiyelerim;

    -ilk 20-30 saat sadece pochinki, military base, rozhok, pecado, del patron gibi yerlere atlayıp sürekli silah çatışması yapın.

    -hızlı silah toplama yapın hızlı karar verin. alan sizi küklemediyse her zaman erkenden alan'a girmeye çalışın

    -sadece son 3 alanda hız kesin ve alanın kenarlarına oynayın ortasına değil.

    -size ateş eden birisi olduğunda sakın yere yatmayın zig zag yapıp sağınıza solunuza bakıp yerini anlayıp silah çatışmasına girin. x'ile silahınızı indirirseniz daha hızlı koşarsınız.

    -insanları göremiyorsanız "mantık" olarak düşünün. ağaç taş ev camları tepe arkası bulunduğunuz yerin coğrafi yapsını göz önüne alın.

    -yakından ateş ediliyorsa kaçmak yerine dönüp ateş etmeyi deneyin kafaya bir mermiye bakar öldürmeniz.

    -sizi görmeyen oyunculara hemen sıkmayın tetik sevici olmayın.

    -oyunun isminin aslında outflank battlegrounds olması gerekiyor o kadar çekirdek bir mekanik oyunda. yapın her zaman flank (kanatlardan saldırın) yapın. diğer oyuncuların üstüne koşmayın. daha önceden sıktığınız adam ağacın arkasına geçerse sol ve sağ açığa gidip tekrar sıkın. aynı şeyi rakibinizin de yapmasını bekleyin.

    -çok ama çok zorunda kalmassanız eğer 1 dakikadan uzun süre silahlı çatışma yapmayın daha lehinize olacak birden çok çatışma için birini boşverin.

    -ateş ederken en isabetli "state" eğilme ve shift kombosudur bir kaç oyunda aim down sight (namludan bakma) eğilme ve odaklanma combosunu kasın 5-6 oyun sonrası kas hafızası oluyor zaten (c+ sağ mouse click + yarım saniye sonra shift )

    -tüm kapıların parçalanabilir olduğunu unutmayın kapının önünde birini beklerken kapıyı tarayabilirisiniz

    -el bombalarını alın. bir tane sis bir tane flash taşıyın.

    -ilk indiginizde eğer yakına biri indiyse silah bulup hemen üstüne koşun erkenden elemine edin 5 dk loot yapmayın dibinizdeki adam için.

    -ateşleme modunu (tekli, otomatik vs) mousenuza atayın yapın b3 mwhell falan

    -farklı katlardaki adımlar farklı sesler çıkartırlar ses ne kadar baslıysa dikey olarak o kadar uzak demek

    -oyunun ortalarında en önemli itemlar seviye 2 yelek ve kask.

    -son 3 alanda silah sesi duyana kadar bekleyin haraket etmek için biri başkasına ateş ediyorsa sizi görme ihtimali o kadar azalıyor.

    -q ve e yi sürekli kullanın özellikle çabuk bakma için, camdan baktığınzda camın dibinden değil 1 metre gerisinden peek yapın. yerinizde dururken açıkta bile kullanın rakibin kafanıza nişan almasını zorlaştırır.

    -en iyi smg ump, en iyi ar m4 en iyi sniper kar98 ve slr. vector full mod ile çok güzel bir silah olabilir tercih meselesi

    -uzi ile 1 saniyede ump ile 1.3 saniyede birini öldürebilirisiniz dolu şarjör ile oyunun başında. yakın çatışmada uzi daha ölümcül olabilir.

    -scar - ak eşit m16 çöp mini ve sks m4 olduğu sürece taşımaya bile değmez. mini daha iyi 8x sks daha iyi 4x. sks için extended mag şart.

    -çantada en çok yeri mermiler tutuyor. genelde 120 mermi yeterli solo oyun için

    -minimapeki her kare 100 metre. 4x ve 8x scope'un her noktası 100m. zeroingi pgdown pgup tuşları ile ayarlayabilirsiniz 8x i zoom out yapabilirsiniz mousewhell ile aynı anda 8x ve 4x taşımak gereksiz oluyor m16 haricinde.

    -angled foregrip (acili kabza) şu anda daha etkili ve ads çok daha hızlı vertical foregrip. (dikey kabza) sağlam nerf yedi yine de kendiniz deneyip karar verin. vertical recoili (dikey atma) mouse aşağı çekerek kontrol edebiliyorken horizontal (yatay atma) daha zor. yeni cikan tum modlari kendiniz deneyimleyip karar verin.

    -flash hider (flash gizleyici) compensator (namlu ucu freni) ilk düşüş / oyun sonu, suppressor bütün oyun etkili. bütün ağızlıkların recoili (sekmeyi) düşürme etkisi var istisnasız.

    -fpp oynayın...

    -oyunda rng (rastgele) faktörünü unutmayın elinizde olmayan sebeplerden ötürü bol bol öleceksiniz bu sizi kötü oyuncu yapmaz.

    mobilden servis ile işe giderken yazdım nazilik yapmayın :( st

  • biz muhabbet kuşumuzu almak için uzunca bir süre bekledik. zira, yumurtadan yeni cıkmış olsun istedik. aldığımızda tüyleri bile yeni yeni çıkıyordu. alıp eve getirdik ve resmen bir evlat gibi baktık. uçmayı bilmiyordu, yemleri kıramıyordu velhasıl baya uğraştık.

    uçmayı öğrendi, sabahları kahvaltı soframızı işgal etti hatta. yemek yerken görünce hemen atlayıp dudaklarımızı ısırırdı ağzınızdaki yemeği yemek için. velhasıl çook cana yakındı. pencereye sineklik taktırmıştık kafeste durmak istemiyordu çünkü.

    babannem bir gün çok daralmış, ona defalarca tembih ettiğimiz halde sinekliği açmış, güzelim hayvan çekip gitmişti. nasıl ağladığımızı unutamıyorum. babam akşam eve geldiğince çok üzüldü. babanneme kızdı haliyle. zira bu evde babamın şefkatini o kuştan başka kimse görememişti. hatta sinirden sinekliği söküp kırdı. (abartı gelebilir ama o acı çok başka inanın)

    her boktan işte olduğu gibi anneme söyleme işi de bana devredildi. '' sen bağrımı yaktın kızım benim. onun senden tek farkı, onu doğurmamış olmamdı.'' üzüldü baya ağladı. gece hiç uyuyamadık. erkek kardeşimi kendiyle konuşurken yakaladım. ''uyu uyu, belki rüyana gelir. hemen uyu'' yavrum benim nasılda üzülmüş.

    1 aylık muhabbet kuşu ne adam gibi uçabilir, diğer kuşlardan kaçabilir ne de kediye yem olmaktan kurtulabilirdi. gece hiç uyuyamadım, bir ara dalacak gibi oldum 10 - 15 dakika. rüya gördüm hemencecik. kuşumuz geri dönüyormuş-da ben kafese koyuyormuşum-da yoh yea...

    sabah pencereleri açıp evi havalandıracak gibi oldum.

    kafamın üstünde kanat çırpıyordu. çığlıklar atıp evi ayağa kaldırdım. hepsi başıma üşüştü.

    inanın bana gidişinden çok, gelişine ağladım. inanılmaz duygulandım. hiç bilmediği halde gece dışarda kalmış, sağ salim dönebilmiş. üstelik daha önce balkona hiç çıkarmadığımız için çevreyi de tanımıyordu. evin dışını bilmeden, daha evde konacak yer bulamayıp yere çakılan miniğimiz geri gelmişti. inanılacak şey değildi.

    kafamın tepesinde ötüyor hınzır şimdi :)

    not: yeniden bir sineklik alınıp takıldı.

    ekleme: sonrası için #58067255

  • başta sinyal ver lan diye böğüren delikanlının karşısında aziz yıldırım olduğunu anladığı anda içine doğru sıçarak niye sinyal vermiyorsun abiye evrildiği videodur.

  • az biledir.

    bir sokak, cadde, semt, köy, ilden bahsedilmiyor.
    tüm bir ülkenin elektriğinin kesilmesinden ve ikna edici bir açıklama yapılamamasından bahsediliyor.

    ülke ve insanları zaten gergin. hayat yalan dolan olmuş, eskiden olduğu gibi mum yakıp oturamayacağız. biz de gördük mumlu geceleri. ama sene 2015. planlama, koruma, öneme yok, acil durum yönetimi yok.

    enerji bakanlığı'nın açıklaması "ay biz de şaşırdık" iken, bu başlık saçma olmuş.

  • mehmet bey, sizlerin kullanmayı çok sevdiğiniz ağızdan cevap veriyorum;

    ''onlar insanlardan alırken ölçüp tarttıklarında tam, onlara vermek için ölçüp tarttıklarında ise eksik ölçer ve tartarlar.''

    el-mütaffifîn, ayet 2-3

    mazlumun bedduasından sakınınız. çünkü onun duasıyla allah arasında perde yoktur."
    (buharî, müslim)

  • erkek bir bireyin sütyen takmamasıyla ilgili şakası da geldiyse bu akım misyonunu tamamlamış demektir.

    artarak devam etmesini umduğum bütün dünyaya yayılmasını dilediğim moda.

  • adamın biri bir gün psikolağa gitmiş. başlamış derdini anlatmaya: "geceleri uyuyamiyorum efendim, sürekli yatağın altında biri varmış gibi geliyor. yatağın altına iniyorum bu seferde sanki yatağın üzerinde birileri varmış gibi geliyor."

    doktor "altı aylik bir çalisma sonucu bu sorunu hallederiz." demiş.

    adam: peki vizite ücreti ne kadar ?

    doktor: seans başı 50 dolar haftada üç seans.

    tabi adamin gidis o gidiş. doktor bir kaç ay sonra sokakta hastaya rastlamis gicik bir şekilde gülerek ;
    - ne oldu hastalıktan kurtulabildin mi?

    adam da gülerek;
    - evet hemde bir şişe şaraba hallettim.

    doktor çok sasirmis ;
    - nasıl yani ?
    adam: sizden çıktıktan sonra birahaneye ugradim, birami içerken yanımdaki berduşla dertleştik, ona bir şişe şarap ısmarladım o da bana karyolanın bacaklarını kesmemi tavsiye etti!

  • en son bu cümleyi kurduğumda;

    "madem öyle hanımefendi, cuma 10-11 arası halı saha maçı var. kaleye yazdım seni. gol yersen dağıtırım kafanı" cevabını almıştım. bir daha da sarfetmedim tabi. hey gidi hırçın tsubasa.

    deb editi: yenercan sözlük seni çok sevdi. ota boka penaltı deyip maçı kaybetmek pahasına bana attırdığın 23 golü bilmiyorlar tabi.