ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
22 ağustos 2016 gecesi yaşanan uykusuzluk
-
"çok ürpertici"
"aman allah'ım ben de uyuyamadım."
"sevgilimin de başına gelmiş."
"ninem de uyuyamamış" yorumlarının yazıldığı durum.
arkadaş iyi misiniz siz? buna bu kadar anlam yüklerken gerçekten ciddi ve samimi misiniz? şaka mı la bu?şu an ben buraya "22 ağustos günü başımın ağrıması" diye başlık açsam en az 3000 kişi "benim de başım ağrıdı, alla alla" diye entry girer.
kendinize gelin.rahat olun.civarda olun.
ekşi itiraf
-
bu satırları ne zaman okusam yuzumde bir gulumseme beliriyor;
" new york, california'dan üç saat ileride ama bu california'yı yavaş kılmaz.
kimisi 22 yaşında mezun olur ama iyi bir iş bulana kadar 5 yıl harcar.
kimisiyse 25 yaşında ceo olur ama 50 yaşında ölür.
bir başkası 50 yaşında ceo olur ama 90 yaşına kadar yaşar.
kimisi hâlâ yalnızdır.
kimileriyse evlenmiştir.
obama 55 yaşında emekli oldu.
trump ise 70 yaşında işe başladı.
bu hayatta herkesin kendi zaman dilimi vardır.
çevrendeki insanlar senin önündeymiş gibi gelebilir.
kimilerini de arkandaymış gibi hissedebilirsin.
ama herkes kendi yarışını, kendi zaman diliminde verir.
onlara özenme, onlarla alay etme.
onlar kendi zaman diliminde, sen kendi zaman dilimindesin.
hayat harekete geçmek için doğru anı beklemekten ibarettir.
o yüzden, sakin ol.
geç kalmadın.
erkenci değilsin.
tam da zamanındasın. "
debe edit: paylaştıgım satırların bir cok kişiye umut olduguna ve iyi geldiğine dair cok fazla güzel mesaj aldım, tesekkur ederim. umarım kendi zaman diliminizdeki kendi yarışınızı en mutlu sekilde verirsiniz...
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: sabri sarıoğlunun msn adresi
entry: 1. hotmail@sabrisarioglu.com
ramazan boyunca lokanta ve cafelerin kapatılması
-
yahu zaten bir kesim oruçlu değil mi? yani zaten lokantalara giden insan sayısı azalacak. öyleyse neden böyle bir kapatma geliyor? oruç tutmayan vatandaşlara bir çeşit dayatma değil mi bu? söz oruç tutacağız, acı bize.
hayır yani bir aydır her yer açık, mesafeli şekilde(?) oturuluyor mekanlarda.
süreç çok kötü yönetiliyor ne yazık ki...
edit: toplu iftar organizasyonlarını önlemek için yapıldığını iddia edenler oldu*. dostlar, mekanlar 7’de kapanıyordu yani birçok ilin iftar saatinden önce. amaç bu olsa 5’te kapatılma kararı çıkardı. basbayağı “ben oruç tutuyorum, tutmayanlar da umrumda değil ne halt yerseniz yiyin” demek bu karar. ayrıca yapılan kongrelere falan değinmiyorum bile aynı şeyleri tekrar etmenin bir anlamı yok.
bir insanla ilişiği kesmek için yeter sebepler
-
aslında çok kolay hayatımdan insan çıkaramam ama şöyle oldu
çocukluk arkadaşım telefonla çok sık görüşürdük yalnızca yaz aylarında yan yana gelebilirdik. biraz patavatsızdı ama son zamanlarda iyice zıvanadan çıkmıştı.
genellikle bar çıkışı gecenin bir yarısı eve dönerken ( ya da normal bir saat eve giderken yolda köpek varsa ve etrafta kimse yoksa ) arar uykumu böler beni konuşmaya mecbur eder sonra " ben eve geldim. " deyip bir sağ ol bile demeden telefonu suratıma kapatırdı. bu bence bir insanla ilişkinizi kesmek için yeterli bir neden olabilir ama biz eski dostuz.
sürekli yalnızlıktan şikayet ediyordu ( hangimiz etmiyoruz ki ) bir gün yine aradı çok sinirliydi ve
- ya bi adam var yazıp duruyor. neyine güveniyor anlamıyorum ki. hadi sen olsan neyse de... ( burdan sonrasını pek dinlemedim. sen olsan derken ya kendini çok ciddiye aldı ya da beni çok hafife.) ( bu benim ondan biraz uzaklaşmama neden oldu.)
sonra birgün benim konuşmaya ihtiyacım oldu hep o beni esir alacak değil ya aradım. olanları anlattım ( o zaman hayatımda biri vardı benden annesine bahsetmişti annesi de ona " oğlum o boşanmış aile çocuğu onun aile kavramı olmaz." demişti ve bu beni çok üzmüştü. gerçekten çok üzüldüm yani. birine anlatmak istedim.) aldığım cevap
- hahahaha ay gerçekten öyle mi demiş ya aslında annenle babanın hiç evlenmediğini duysaydı.
( destek olmadığı gibi arkadan yaptıkları dedikoduları asılsız pis iftiralarını da ağzından kaçırmış oldu.)
resmen koyunda beslenen yılan. bence bu nedenler çok bile.
reklamcıların gözünden türk insanı
-
malın önde gidenidir
regl olduğunda bembeyaz etekler giyer.
akan musluğu tuvalet kağıdıyla durdurmaya çalışır.
yağdan ebesi sikilmiş kabı ovalamadan temizlemeye çalışır.
falan filan...
bilkentli kızlar vs boğaziçili kızlar
-
bilkentli kızlar vermez. boğaziçili kızlar da vermez. hadi yat uyu artık.
edit: başlık başıma kalmış. şaşırmadım.
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
üç arkadaş yan masada oturmakta. ikisi entel bir muabbete girişmişler, 3. gencimiz telefona gömülmüştür.
1. genç: ergenliğimdeki metal tutkum yavaş yavaş enstrümantel müziğe kayıyor. sabahtan akşama kadar guns n roses dinlediğim olurdu.
2. genç: evet, ben de artık bir moonlight sonata'ı estranged'a tercih ederim.
şarkı değişir;
2. genç: iyi insan lafın üstüne gelirmiş.
1. genç: kimin bu hatırlayamadım.
2. genç: goran bregoviç
3. genç telefondan kafayı kaldırır: o kim lan, bulgar forvet mi?
ikisi birden: s.ktir git hilmi, s.ktir git ya.
hilmi: noldu lan yavşaklar iki dakkada öldü entelliğiniz.
hangisini taktir etceğimi şaşırdım.
1 milyon euro verseler bu elbiseyi giyer misiniz
-
hürriyet'in anket sorusudur. messi'nin giydiği bordo renkli smokin hakkında.
http://www.hurriyet.com.tr/…por/futbol/25569644.asp
işin ilginç tarafı 529 kişi hayır giymem demiş. nerede lan bu 529 kişi? oğlum manyak mısınız lan ?
3 milyon tl'ye o elbise ile ömür boyu gezerim amk. yıkanırken bile çıkartmam.