hesabın var mı? giriş yap

  • ingiltere, galler ve iskoç ritlerine bağlı toplam 300 bin üyesi haricinde, dünyanın çeşitli bölgelerinde ve tarihin farklı zaman dilimlerinde binlerce üyesi olan kardeşlik. sahip oldukları mitler, ritüelleri ve yeminleri dolayısıyla ilk bakışta ürkütücü görünseler bile aslında değillerdir. yardımsever bir birlikteliğin tohumlarını yüzyıllar evvel atmışlar ve bugün de sürdürmektedirler. keza, amerika birleşik devletleri'nde öksüz çocuklara, hür masonlar derneği tarafından yapılan bağışların 5 yılda 25 milyon dolarlık bir miktara ulaşması da bunun en büyük kanıtlarındandır aslında. sembolleri, tapınağın inşasında sorumlu olan ustabaşıların sahip olduğu bir gönye ve bununla ters bir kompozisyon oluşturacak şekilde yerleştirilmiş pergeldir. masonluğa kabul edilen kişiye ise sembolik olarak 24 inçlik bir çekiç hediye edilir, ki bu çekiçin 24 inçlik olmasının sebebi günün 8 saatinin tanrıya şükretmek, diğer 8 saatini sahibi olduğu işi, kardeşlerine ve kardeşliğe fayda sağlamak adına hakkını vererek yapmak, diğer 8 saatinde de tanrının emaneti olan bedenini dinlendirmesi gerektiğinin anımsatılmasıdır.

    süleyman tapınağı'nın inşasında görev alan, vasati 30 bin işçinin kendi aralarında kalfa-çırak ilişkisi ışığında şekillenen bir hiyerarşiye sahiplerdi ve hür masonların -başka bir deyişle farmason- bu hiyerarşisi 3 dereceden oluşmaktaydı. kendi içlerinde "operatif" ve "spekülatif" olarak ikiye ayrılırlar. operatif masonlar, ekmeklerini taştan çıkaran işçilerdir ve hür masonlukla alakaları olmayabilirdi. spekülatif masonlar ise, halk dilinde "godoman" olarak tabir edebileceğimiz para babaları, uzun lafın kısası "beyaz yakalılar"dır.

    insanlara korkutucu gelmesinin temelinde yatan şey ise, şüphesiz ki inisiyasyon törenleridir. bilhassa baş masonluk mertebesine yükseliş töreninde, süleyman tapınağı'nın baş mimarı olan hiram abiff'in öldürülüş sahnesi, locadaki masonlar tarafından canlandırılır. bir başka neden ise, ettikleri ketumluk yemininin ciddiyetini ve durumun hassasiyetini simgelemek için başvurulan yöntemlerdir;

    "bu kardeşlik yeminini bozarsan bedenin, suyun iki kez çekildiği bir sahile gömülecek ve evren'in yüce mimarı tarafından medcezir ile cezalandırılacak, kalbin yerinden sökülecek, dilin boğazının kökünden kopulacak ve bağırsakların deşilecektir."

    bu yemin törenlerinde mason adayına beyaz bir içlik giydirilir. beline üç tur zincir dolanır ve sol paçası sıvanır. üstadı muhteremin ve locanın karşısına bu şekilde çıkan ve masonluğu onaylanan kişi, bütün kıyafetlerini ve üzerindekileri lobide bırakmıştır ve üstadı muhterem ona şu soruyu yöneltir;

    "hür mason arşivlerine kaldırılmak üzere, maddi değeri olmayan metal bir eşya vermeni istiyoruz. arşivlerimize, diğer kardeşlerimizinkilerin yanına kaldırılacak."

    bunu duyan mason adayı paniğe sürüklenir, çünkü üzerinde bir içlik ve bir zincirden başka hiçbir şey yoktur. kendini kötü hisseder ve loca karşısında küçük düştüğünü hisseder. içeriye gittiği takdirde iğnesini ya da kol düğmelerini getirebileceğini söylemeye yeltendiği anda üstadı muhterem;

    "bu anı hafızana kazımanı istiyorum. içinde bulunduğun aciz ve utanç verici durumu. eğer ki bir gün kardeşlerinden biri, senin şu anda olduğun konumda olursa ve senden yardım isterse, bu yardımı bir saniye bile düşünmeden vereceğine artık eminiz."

    elbette bu insanların, bu kadar büyük sırların gizliliği karşısında edinmesi gereken bir savunma mekanizması da vardır ki, bunun adı "gizlilik"ten başka hiçbir şey değildir. kendi aralarındaki tokalaşmaları, bir nevi şifreleme taktiğidir. şöyle ki, iki mason karşı karşıya geldiklerinde ve bunu teyid etmek istediklerinde şöyle bir diyalog yaşanır;

    (tokalaşmalar, masonluğun derecesine göre eli sıkan kişinin baş parmağının,
    sıkılan elin işaret parmağının avuca bağlandığı yere bastırılmasıyla başlar.
    bu sinyali alan diğer mason, sorar.)

    - bu tokalaşmanın bir adı var mı?
    + elbette var.
    - söyleyecek misin?
    + adını bu şekilde öğrenmedim, bu şekilde veremem.
    - peki nasıl verebilirsin?
    + harfleri böler ya da sırasıyla veririm.
    - böl öyleyse.
    + ja.
    - kin.
    + jakin.

    diyalog sırasında işaret parmağının avuca bağlandığı noktaya bastıran kalfa mason,
    teyid işleminden sonra işaret parmak ve orta parmağın birleştiği noktaya basar
    ve "password accepted" tadında bir yeşil ışık yakar.

  • unutmak isteyen veya unutanlar için;

    7 haziran 2015 tarihinde, şu başımızdakileri def etmek için bir şansımız olmuştu.

    bu şansı maalesef iyi değerlendirememiştik o dönemde.

    malum stepne parti liderinin, daha seçim sonuçları netleşmemişken, iktidarda olan partinin olmadığı "çözüm" önerilerine kapıyı kapatması, en büyük nedeniydi bunun.

    ardından, sanki tüm türkçe sözcükler bitmiş gibi "istikşafi" gibi bir sözcüğün seçildiği, görüşmeler yapıldı, en çok oy alan partiyle diğer partiler arasında. elbette herkes farkındaydı, bir seçime daha gidebilmek için zaman kazanma oyunları olduğunu bunların.

    elbette görüşmelerden sonuç çıkmadı ve "seçim" kararı alındı.

    ve sonrasında da hemen tüm ülkede "patlama"lar olmaya başladı.

    ne tesadüf!

    bunlardan en büyüklerinden biriydi işte 10 ekim patlaması.

    olan, yurttaşın hakkını savunmak isteyen, özgürlük isteyen, hukuk isteyenlere oldu, her zamanki gibi.

    onlar gitti.

    yaklaşık bir ay sonra seçim oldu.

    daha birkaç ay öncesinde, iktidarı devretme olasılığı dillerde dolaşan bir parti, yeniden çoğunluğu aldı.

    ondan sonra olanlar ise, meclisin devre dışı bırakıldığı, saçma sapan bir yönetim modelinin başımıza gelmesi ile sonuçlandı.

    unutmayın bunları kardeşlerim.

    o insanlar boşu boşuna ölmüş olmasın.

    kanları yerde ve o "kan"ların kimlerin elinde olduğu da ortadadır.

    o seçim sonrası, muhalefet biraz daha akıllı davranmaya başladı ve büyükşehirleri aldığımız bir seçim başarısı yakaladık, kısa süre önce.

    ama işimiz daha bitmedi.

    önümüzde bir "seçim" daha var.

    işte o seçime kadar, sabırla ve yaşadıklarımızı unutmadan, beklememiz gerekiyor.

    o seçim gününde de gereğini yaparak, 10 ekim 2015 günü yaşamını yitirenlerin, yattıkları yerde huzur bulmalarını sağlamamız gerekiyor.

    bu da bizim boynumuzun borcudur, kardeşlerim.

    ali ismailler için,
    berkinler için,
    kuddusi okkırlar için,
    türkan saylanlar için,
    ethemler için...

    ve 103 yurttaşımız için...

    abdülkadir uyan
    metin kürklü
    gökhan akman
    orhan ışıktaş
    gülhan karlı elmascan
    yılmaz elmascan
    nevzat sayan
    bilgen parlak
    hacı kıvrak
    rıdvan akgül
    fevzi sert
    hacı mehmet şah esin
    gökmen dalmaç
    elif kanlıoğlu
    hakan dursun akalın
    ercan adsız
    ayşe deniz
    berna koç
    fatma esen
    gülbahar aydeniz
    eren akın
    canberk bakış
    tayfun benol
    nizamettin bağcı
    kasım otur
    başak sidar çevik
    nilgün çevik
    resul yanar
    mehmet ali kılıç
    tekin arslan
    sezen vurmaz
    dilaver karharman
    umut tan
    onur tan
    sarıgül tüylü
    dilan sarıkaya
    ali kitapçı
    ismail kızılçay
    muhammet demir
    korkmaz tetik
    veysel atılgan
    ibrahim atılgan
    emine ercan
    kübra meltem mollaoğlu
    meryem bulut
    seyhan yaylagül
    ebru mavi
    ali deniz uzatmaz
    ziya saygın
    vahdettin özgan
    cemal avşar
    ahmet katurlu
    selim örs
    azize onat
    dicle deli
    güney doğan
    binali korkmaz
    mehmet zakir karabulut
    leyla çiçek
    metin peşman
    mesut mak
    adil gür
    gökhan gökbönü
    şebnem yurtman
    osman turan bozacı
    idil güneyi
    abdullah erol
    mehmet hayta
    özver gökhan arpaçay
    şirin kılıçalp
    uygar coşkun
    ahmed alkhadi
    nurullah erdoğan
    gözde arslan
    aycan kaya
    yunus delice
    sevgi öztekin
    mehmet tevfik dalgıç
    sevim şinik
    emin aydemir
    fatma karabulut
    ramazan tunç
    erol ekici
    feyyat deniz
    necla duran
    osman ervasa
    ramazan çalışkan
    vedat erkan
    abdülbari şenci
    niyazi büyüksütçü
    gazi güray
    sabri elmas
    erhan avcı
    ümit seylan
    serdar ben
    hasan baykara
    fatma batur
    bedriye batur
    nevzat özbilgi
    ata önder atabay
    esfet duran
    mustafa budak
    ağa bayar

    ve katledilen yeşil için, önü kesilen sular için, ateşe verilen ağaçlar için...

    tanım : yüreklerimizin bir kısmını orada bıraktığımız kanlı eylem.

  • insanlar insan gibiydi.
    mahalle arkadaşlığı vardı, dostluk vardı, şimdiki gibi ikiye pasta misali bölünmüş bir ülke yoktu.

  • yakın arkadaşım feyyaz ile bütün matematik bilgimizi kullanarak paint uygulamasındaki cetvel ile yaptığımız hesaplamaya ve ortalama çocuk boy persentil oranına göre eğer çocuk erkek ise 12-13 yaş aralığında, kız ise de tam 12 yaştır.

    bugün okuldan döndükten sonra nedense evde karşılaştığım feyyaz ile çay içip yemek yerken gumball izleyelim dedik. gumball izlerken başta çıkan genel izleyici kitlesi sembolü hakkında bir tartışma yaşadık. ben oradaki insanların sokaktan rastgele seçilmiş üç farklı kişi oldukları için boylarının değişik değişik olduğunu sanıyordum ama feyyaz bana onların sağdan sola baba-anne-çocuk olduklarını ve sembolün o şekilde olmasının sebebinin "her yaştan izleyici için uygundur" anlamını taşıması olduğunu söyledi. sonra biz bunu tartışırken anne ve babayı çok düşünmedik ama çocuğun kaç yaşında olduğunu merak etmeye başladık. neyse deyip gumball izlemeye devam ettik ama diziyi izlerken kafamıza çocuğun yaşı takıldığı için hiç keyif alamadık. bu sebepten diziyi yarıda kesip çocuğun yaşını hesapladık ve çocuğun boyunu boy oranından 153 cm, yaşını ise çocuğun erkek olması durumunda 12-13 arası, kız olması durumunda da tam 12 olduğunu bulduk. hesabı yaparken ben paint ile uğraştım, feyyaz da bulgularımızı kağıda geçirdi.

    yöntemimiz şu şekilde:

    öncelikle google'dan bulabilidiğimiz en genel görünen genel izleyici kitlesi sembolünü alıp paint'e yapıştırdık ve paint'ten cetvel açtık.

    genel izleyici kitlesi görseli

    izleyeceğimiz yolu yazdığımız kağıdın görseli

    kağıttan da anlaşılabileceği üzere yapmamız gereken şey en uzun boylu genel izleyicinin yetişkin bir erkek olduğunu varsayarak kafa-vücut 1/8 oran bilgisinden adamın boyunun tamamının paint cetvelinde kaç birim olduğunu bulmak. bunu yapmak için de adamın kafasının kopyasını çıkarıp 8 defa alt alta ekledik. sonrasında da bu insanlar aynı düzlemde dikildikleri için çocuğun kafasından tutup yere kadar giden mavi bir çizgi çektik.

    yaptığımız boy hesabı ve mavi çizgi görseli

    neden adamın boyu 8 kat olmalı diye soracak olanlar için: yetişkin erkek vücut boy oranı görseli

    body proportions wiki linki

    daha sonra cetvel kullanarak ikisinin boyunun paint cetvelindeki birim karşılıklarını bulduk: boy oranı birimleri görsel

    görselden de anlaşılabileceği üzere çocuğun boyu 1597,5 birim iken babanın boyu 1816 birim. bu noktada geriye sadece oranları santimetre cinsine çevirmek kalıyor. bunun için de türkiye'de ortalama bir erkek boyunun kaç santimetre olduğuna baktık.

    wikipedia bize türkiye için düz hesap 174 cm bilgisini verdi: görsel

    ilk görselde henüz istatistiğe bakmadığımız için formüle 170 yazmıştık ama artık biliyoruz ki boy 174cm olmalı.

    formülümüz şu şekilde:

    babanın paint boyu birimi-> x -> 1816 birim
    çocuğun paint boyu birimi -> ç -> 1597,5 birim
    babanın gerçek boyu-> 174cm
    çocuğun gerçek boyu-> ?

    basit bir eşitlik ile biliyoruz ki: x/174 = ç/?

    böylelikle: ? = (ç(174cm))/x

    böylelikle: ? = ( (1597,5br)(174cm))/1816br = 153cm

    böylelikle anlıyoruz ki çocuğun boyu 153cm.

    şimdi boy persentil tablolarına bakarak çocuğun erkek ise 12-13 aralığında, kız ise de tam 12 yaşında olduğunu görebiliriz:

    erkek tablo

    kız tablo

    artık gönül rahatlığıyla yemeğimizi yiyip gumball izleyebiliriz.

  • "kız aynı yolculukta 3 kez boş koltuğa oturup, 3 kez yaşlılara yer verdi. resmen sevap şov yapıyor şu an. tek yolculukta cenneti garantiledi."

  • kesinlikle yok artık dedirtti. ücretler:
    1 oturum:40 tl
    2 oturum:80 tl
    3 oturum:120 tl
    4 oturum:160 tl
    artık ciddi anlamda insanlarla dalga geçtiklerini düşünüyorum.zaten bu sınava başvuran insanların çoğu mezun ve işsiz.
    25-30 yaşındaki bir insan için ailesinden harçlık almak ne kadar ağır bir durumdur bilir misiniz?
    yazık gerçekten yazık bu ülkeye.
    ben ailemden ayrı yaşayan bir insanım.
    bir şekilde işsiz de olsa hayatıma devam ediyorum.
    bazen kuru ekmek ve zeytin yiyorum.bazen domates ekmek yiyorum.
    inanın 5 liralık bir şey alırken bile yarım saat düşündüğümü biliyorum.
    sadece ben değilim bu durumda olan.
    benim gibi çok kişi var bu şartlarda sınava hazırlanan.
    bu kadar zorluklar altında çalışırken sınava 2 ay kala sistemi değiştiriyorsunuz dalga geçer gibi.
    şimdi de fahiş fiyatlar.
    mecbursunuz ben ne dersem yapmaya durumu.
    zaten bu ülkede en değersiz olan şey insandır.
    boşverin devlet büyüklerimiz düşünmeyi sizler bizi.
    ama sadece şunu söylemek istiyorum: hiçbirinize hakkımı helal etmiyorum.

  • şimdi şöyle bi durum da var mı acaba arkadaşımın arkadaşı...

    adam gidişi değil de dönüşü kaçırsa...
    gidiş-dönüş aldığı için indirimli ödediği gidiş biletinin, indirim oranını geri mi isteyecekti firma?

    buyrun...
    süreniz 45 saniye.

  • evet çok aşağılamış.
    kendisi ayıp etmiş.
    çok ağır laflar etmiş.

    '' tesettürsüz kadın perdesiz eve benzer'' veya ''etek giyen kızlar beni tahrik ediyor'' diyen öğretmenden daha aşağılıktır.

    bence acilen idam gelmeli ve tesettürlü 10-12 yaşındaki kız çocuklarına "ben bu konuda şu an itibariyle yorum yapmayayım. bütün kız çocuklarımız aynı durumda gözüküyor. bu fotoğrafı nasıl yorumlamalıyız. sizlerin yorumlarını göreyim." dediği için taksimde asmalıyız.

    ya bi yürüyün gidin işinize ya!
    işinizi gücünüz yok mu sizin.
    doların yükselişi, ekonomik kriz, saldır saçma yürüyen politikalar böyle mal mal haberlerle unutturulamaz.
    neymiş ismail küçükkaya örtülü insanları aşağılamış.
    aşağılık bir hareket görmek istiyorsanız ülkenin yönetilişine bakabilirsiniz.
    boş verin türbanı.
    din elden gitmiyor rahat olun!