hesabın var mı? giriş yap

  • ekşi itiraf:

    1998 yılıydı galiba. internet yeni yayılıyordu. kaan ertem de email adresini paylaşmıştı. muhtemelen türkiye'de bunu yapan ilk karikatürist, tüm basın aleminde de üçüncü, dördüncü yazar filandır.

    neyse, ben de internet erişimi olan toy bir kekoydum. email'nin şifre hatırlatma butonuna tıkladım. galiba yahoo idi. şifre hatırlatma sorusu çıktı:

    - what is your favourite book?

    ben de cevap olarak leman yazdım ve tuttu. o zamanlar şifre hatırlatılınca yeni bir şifre verilmiyordu. mevcut şifre söyleniyordu. onu da gördüm ama neyse ki özel bir şeyi değildi. hesabına girdim. sadece birkaç email'e baktım. insanlar onu beüendiklerini yazmışlar. birkaç kişi de karikatür esprisi yollamış.

    ne yapıyorum lan ben diye pişman oldum tabii. hemen kendisine bir email yazıp şifre hatırlatma sorusundaki bu açığı, daha güvenli şifre için ne yapması gerektiğini falan yazdım ve "sizi çok seviyorum" diye bitirdim.

    hatta email gitmiş mi diye açıp bir daha adamın gelen kutusuna bakmış olabilirim. allah belamı versin.

    sonra ondan cevap geldi. bu açıkları bilmediğini, öğrendiğinin iyi olduğunu yazıp bana teşekkür etmiş.

    çok sevdiğim bir insandı ve bire bir biliyorum ki çok iyi bir insandı. allah ona rahmet eylesin. benim de taksiratımı affettsin.

  • daha fazla "dsmart'ın yeni kampanyaları", daha fazla kombi bakımcısı, daha fazla "20 bin lira ihtiyaç krediniz onaylandı", daha fazla "bekar anneler sik arıyor"...

    off yazarken yoruldum. hayatımızın geri kalanını her gün bu konuşmalardan bir iki tanesini yaparak geçirirken bakalım yorulacak mıyız.

    ek: triggered bir ablamızla olan mesajlaşmamız günümü şenlendirdi. öte yandan bu veri satışı işinin ne olduğunu anlamayanlar da olduğunu gösterdi. bakın işte bu bilgi satışı işi, tam olarak bu işe yarıyor: "bekar anneler sik arıyor" mesajlarının evli barklı kadınlara değil de 36 yaşındaki bekar erkek olan bana gelmesine.

    --- spoiler ---

    (#117901523) bekar anneler ... arıyor ne demek.bu nasıl bir örnek . çok saygısızca!

    07.01.2021 13:43 ...
    atesikus -> : telefonumda en az otuz tane bu mesajdan var onu napacaz?

    07.01.2021 13:59
    normal birileri değildir eminim bu işin ticaretini yapıyordur muhtemlen ama siz genelleme yaparak tüm anneleri karaliyorsunuz

    07.01.2021 14:02 ...
    ayrıca benim telefonuma neden gelmiyor böyle mesajlar bence siz kimlerle takildiginiza bir bakın.

    07.01.2021 14:04 ...
    atesikus -> : siz okuduğunuzu anlama özürlüsünüz ama gene de açıklayayım:

    telefon numaramızın "üçüncü şahıs iş ortaklarıyla" paylaşılması nedeniyle bu numaranın sahibi şu yaşta bekar erkektir şeklinde profilimizi alan şirketler dolandırmak için bu mesajları atıyorlar.

    ben ve tüm anneleri karalamak ne alaka?

    07.01.2021 14:05
    --- spoiler ---

  • (bkz: https://hibya.com/…nler-icin-ruhsatli-15102012.html)

    para için her türlü korkunç faaliyeti yürütecek güruhun gözünü kırpmadan gerçekleştirebileceği ihtimaldir.

    koskoca ülke düşünün ki ufacık metre kare alanda ki termik santralin yanmasına 5 gün önceden 30 km mesafede başlayan yangına rağmen engel olamıyor. sahi akıl alır yanı var mı?

    tema vakfının 2020 ekim ayında muğla için hazırladığı maden ruhsatı raporuna göre muğla'nın %59'u maden alanı olarak parsellenip ruhsat türüne göre sınıflandırılmış, bu % 59'luk alanın % 65'i ormanlık alan. ne hikmetse bu parsellemeden sonra gelen 2021 yazında bu ormanlık araziler cayır cayır yanıyor ve orman vasfı yitirilmiş arazilerin maden ruhsatı dışında kalan kısmı da turizm bakanlığının hizmetine sunulacak şekilde temmuz sonu çıkan yasa ile tescilleniyor.

    görsel

    görsel

    görsel

    muğla ili haritası incelendiğinde ve yangınların çıkış ve kontrol altına alınamayışı karşılaştırıldığında ortaya komplo teorisi olamayacak kadar net bir görüntü ortaya çıkıyor. ağacını kestirmeyen köylünün ormanını yakıyorlar.

    şimdiye kadar muğla ilinde yapılması planlanan, ruhsat verilip faaliyete geçirilmeye çalışılan her maden ve santral firması yerli halkın aktif protestoları ile engellenerek bertaraf edilmiştir, ufak bir arama motoru taraması ile bu protestoları teyit edebilirsiniz.

    bakmayın aslında her ne kadar göğsünü siper etse de köylü, yerel halk, yine de engel olunamayan, dağları, ormanları delik deşik edilen birçok alan da mevcut.

    işte bu maden yağması ağaç ve orman protestolarına takılmasın diye kontrollü olarak buraların yakıldığını düşünüyorum. köyü yanan halk zorla tahliye ettiriliyor kolluk kuvvetleri tarafından. müdahale etmeye çalışan vatandaşlar bölgeye yaklaştırılmıyor. muğla'da halk kolluk kuvvetlerinin kontrol noktalarını aşarak köylerine gizlice girip yangınları durdurup, evlerinin yanmasına engel oluyorlar.

    eyy bu ülkenin şerefli yetkilileri, bu cennet vatanın maden firmalarına peşkeş çekilmek için kontrollü yakıldığının ihtimalini akledin. turizm firmalarının yağmalamasına izin vermeyin. azcık da olsa vicdanı olan nüfuzlu ve varlıklı vatansever iş adamı ve sanatçıları alabildiğiniz kadar hava desteği, yangın uçağı ve helikopter getirtin.

    güzelim memleketin cennet köşesinin daha fazla yok edilmesine göz yummayın. bu bir doğa işgalidir. ülkenin güzelliği yok ediliyor. ses olun, anlatın. evlerini yitiren köylüler, evi orman olan hayvanlar, yuvası toprak olan ağaçlar için ses verin.

    bu kıyıma dur deyin.

  • kırılır mı diye düşünmeden, aklından geçen saygısızlığı yaptığın ilk gündür.

    o günden sonra poseidon'un tüm suları temizleyemez ilişkiye sürdüğün bu lekeyi.

  • bir rahip,bir ayyas bir de mühendis giyotine idam edileceklermiş.önce rahip gelmiş.rahip yüzüstü ölmek istediğini,ölürken yüzünün tanrıya dönük olmasını söylemiş.kabul etmişler.rahibi yatırıp giyotini bırakmışlar ama bıcak tam rahibin boynunda durmuş.bunu tanrıdan bir işaret olarak kabul etmişler ve rahibi azad etmişler.
    sıra ayyasa gelmiş.o da aynı sekilde sırtüstü ölmek istediğini sölemiş.adamı sırtüstü yatırıp giyotini bırakmışlar ve aynı şey yine tekrarlanmış.bıcak tam adamın boynunda durmuş.bunu da tanrıdan bir işaret sayıp,onu da azad etmişler.
    son olarak mühendis gelmiş.o da sırt üstü ölmek istediğini sölemiş.sırt üstü yatırmışlar tam bıcagı bırakacakları sırada mühendis bağırmış:
    -durun durun!bıcaktaki problemi buldum..

  • babam bu tür evler için "yanında ahır da veriyorlar mı?" diye sorar. "bu eve bu kadar para veren sığır nerede kalacak?" diye devam eder.
    edit: ağır sıçışı kapanır...

  • annemler beni yengem'e bırakmıştı bir yere gidiyorlar diye. yengem'e demiştim oyun oynayalım. tamam dedi ne oynayalım? dedim sen kaç ben sana tecavüz etmeye çalışayım... ulan diyorum, inşallah hala hatırlamıyordur.

  • insanlar sarhos olunca arabesk dinlerler genelde, ben kendisinin dokuzuncu senfonisini acip dinliyorum. oyle derin, oyle manali, oyle aci dolu bir beste ki ayik kafayla bile sarhos ediyor zaten. gozler kapali, tuyler diken diken, hipnotize sekilde dinlerken buluyorum kendimi. klasik muzikle ilgili degil egitimim, dogru durust bilgim bile yok. ama mahler baska.