hesabın var mı? giriş yap

  • çift kaşarlı tostu gecenin köründe makineye atıp beklediğim esnada malum mesajı atınca diyetisyenim zannettim, sonra bir diyetisyenim olmadığını hatırladım.

  • fountain head fold fold
    darling darling darling darling aman,
    when summer comes my crane bird sings
    leylim leylim leylim amman
    ı found you in the meadow
    ı dont give you to strangers
    let me take you to myself
    let me cuddle you in my bosom

    oooooooo
    boy is ours girl is ours
    hey hey hey
    boy is ours girl is ours

  • istanbulun ağaç, kuş sesleri ve huzura aç insanları için bir kaçış yeri. günlük koşuşturmadan, kalabalıktan sonra farklı bir boyuta geçiriverir adeta. sakin bir vakitte yalnız gidip asırlık çınarları uzun uzun dinlemek, kuş cıvıltıları eşliğinde kitap okumak, sarayburnuna çıkıp boğaz manzarasının büyüsünü yaşamak en güzel geleneğimdir.

  • tartışmayı çok sevmeyen bir zihniyettir:
    -abi imparatorluğun adını "çelik kartallar" koysak, öyle havalı bir isim...
    -olmaz
    -peki şeye ne dersin, "anadolu aslanları"?
    - ı ıh, kılıç aslan'ı getirir akla.
    -hıh buldum, demir pençeler imparatorluğu olsun...
    -olmaz dedik ya
    -e sen bir şey söyle bari
    -osman diyelim biz ona
    -ama...
    -evet, osman iyi.
    -peki abi.

  • yaklaşık bir buçuk yıldır devam eden ortodonti tedavimde kullanılan braket türü. tarafıma uygulanan söz konusu tedavi esnasında tecrübe etmiş olduğum tek avantajı kimse tarafından farkedilemeyen bir braket olmasıdır. gelelim dezavantajlarına.

    bana göre dezavantajları daha fazladır. fiyatı alışılmış braketlere göre yaklaşık 3 katı daha fazladır. tarafınıza uygulanan lingual braketler sadece sizin dişlerinize uygun olacak şekilde üretildiği ve bu üretimin yurtdışında yapıldığını düşünürsek uygulanması üretimden sonra olacaktır. benim braketlerimi ağız görüntülerim alındıktan 4 ay sonra dişlerime uygulamışlardı. ayrıca braketleri kırmanız, zarar vermeniz yada yapıştığı yerden düşürüp kaybetmeniz gibi durumlarda yenisini üretilip gelmesi yaklaşık 3-4 ay sürmektedir. bu durum ise tedavinizin uzamasına sebep olacaktır. temizliği ve bakımı diğer braketlere göre daha zordur ancak satın alacağınız bir ağız duşu aleti ile bu konunun üstesinden rahatlıkla gelebilirsiniz. diğer konu ise yeme içme esnasında yaratacağı dezavantajdır. braketinize takılan bir yiyeceği çıkarmak daha zor olacaktır, özellikle de satın almış olduğunuzu varsaydığımız ağız duşu aletinden uzaksanız. bir diğer konu ise kişiye göre değişen bir durumdur. konuşmanızı değiştirebilecek bir yapıya sahiptir. dişin arka yüzüne uygulanan bir braket türü olduğu için dilinizi kullanma kabiliyetiniz sınırlanır ve konuşmanız biraz daha peltek bir hal alır. aynı zamanda bu durum şehsen beni de çok rahatsız eden başka bir duruma sebep olur. dilinizin ön yüzeyi metale sürtünme sebebi ile düzenli bir şekilde tahriş olur. bende acıya yol açacak bir tahriş yaşatmadı ancak diş macunu, ağız gargarası gibi temizleyici özelliği olan ürünler kullandığım zamanlarda dilimin tahriş olan bölgelerinde sızı hissetmeme neden oldu.

    yukarıda bahsettiğim sebeplerin dışında çok önemli olduğunu düşündüğüm bir etken daha vardır. o da bu tedaviyi size uygulayacak olan diş hekimi. lingual konusunda uzman olması gerekir. çünkü geleneksel braketli tedavilerden daha farklı bir tedavi tekniği vardır. bana göre lingual konusunda eğitimli olması ile birlikte lingual tedavide yeterli tecrübeye de sahip olmalıdır.

    not: yukarıda bahsetmiş olduğum tüm detaylar kendi yaşamış olduğum tecrübelerdir. kişiden kişiye farklılık gösterebileceği için yukarıda yazdıklarımı bir tavsiye yada olumsuz görüş olarak algılamayınız.

  • 85 yaşından da bir adam doğum hanenin kapısında beklemektedir.
    doğumhaneden çıkan doktor şöyle bir b...a...kındıktan sonra yaşlı adama sorar:

    doktor- "içerde doğum yapan bayan yakınınız mı?"
    adam- "evet,eşim.”

    doktor- "ama bayan 25 yaşlarında..."
    adam- "tamam işte, eşim o. niye şaşırdınız, baba olamaz mıyım yani?"

    doktor- "yoo, aklıma benim dedem geldi de."
    adam- "nesi varmış dedenizin?"

    doktor- "kendisi av meraklısı idi. sürekli ava çıkardı. ancak yaşlanınca zorlanmaya başladı. bir gün ava çıkacakken kendisini uyardık, aman yapma dedecim, sen yaşlandın, ava gidemezsin diye. kendisi israr etti ve hazırlandı. e, tabi yaşlılık, çıkarken tüfek yerine baston aldı eline. ben de kendisiyle gittim. ormanda bayağı yol yürüdükten sonra bir geyik gördük. dedim ya, dedem yaşlı. bastonu omzuna koydu, doğrulttu ve geyiğe bastonla ateş etti. geyik o anda vurulup yere düştü..."

    adam- "olur mu, başkası vurmuştur onu."
    doktor- "ben de onu demeye çalışıyorum işte .. başkası vurmuştur

  • gülşen’i zırt diye alıp hapse attılar. şu programda, aylardır, sevgilisiyle kardeşini öldürdüğünü, cesedini çiçek gibi suladığını anlatan kadın ve mevzubahis sevgili fink fink geziyor. ben artık şaşırmıyorum.

  • “akşam namazımı kılmadan önce melissa’mın odasında yanına yatıp resim çektim ve sizinle paylaşmak istedim, bu kadar. yaşadığım dini gösterip biraz da olsun buna özendiriyorsam ne mutlu bana” yazmış.

    valla yavrucum zengin ve evli biriyle yasak aşk yaşayıp gününü gün ederek, kolay yoldan paraya kavuşarak zaten kızlarımıza yeterli özendirmeyi gerçekleştirdin.

  • bu ülkede bedava sik dağıtsan aynısını görürsün.

    edit: sonlara doğru bir çalışan hala plastik çatal vermeye çalışıyor. sal gitsin olm arkadaki amca parçalanmış baklava parçalarını bile eliyle toplayıp ağzına atmaya çalışıyor.

  • ustama sordum bigün damdan düşer gibi, "abi aldatmadın hiç di mi yengeyi?"
    haza efendiden bi adamdır. evine barkına düşkün, çocuklarına tapan modeldir. dükkan-ev yaşar.

    "yok" dedi.
    "neden" dedim.

    "delfi, şimdi ben 38 yaşındayım, hanım 34. şimdi tabi bakıyosun etrafta gencecik kızlar dolanıyo. çok da güzeller. canı çekmiyo mu bi erkeğin? valla çekiyo bazen. inkar edemem.
    ama sonra düşünüyorum, hanımım da öyleydi eskiden. 16 yaşındaydı bana geldiğinde. bıcır bıcırdı, çok güzeldi. ben onu aldığımda, o da etrafta dolananlar gibiydi.
    şimdi bakıyorum , tabii 2 çocuk doğurdu, vücudu filan deforme oldu haliyle.
    ama bu çocukları bana doğurdu hanımım. biz beraber bi yola çıktık, o bana güzel çocuklar, sıcak bi yuva verdi. sevgisini, ilgisini, ömrünü verdi.
    ben de o 20 yaşındaki delikanlı değilim. bak benim de saçlarım ağardı, ben de kilo aldım. ben de artık geçtim o yaşları.

    yapmadım. bi tarafa eşimi koydum, onun verdiği yılları, feda ettiği şeyleri, emeğini, sadakatini, ona duyduğum sevgiyi.
    öbür tarafa 3 dakkalık zevki koydum.
    'değmez' dedim sonra."

    ...

    çirkin de bi adam değildir bu arada. ama "adam" işte zaten. çirkin olsa noolur.
    yuvaları daim olsun.

    edit. fb da paylaşılmış, yayılmış. yorumlardan anladığım, baya yanlış anlaşılmış konu.
    https://www.facebook.com/…630314012/?type=3&theater

    1. bu metni yazan bi kadın evet. ben yani. bi kadının ustası olamaz mı? niye erkek sandınız ki?
    2. ustam 20, eşi 16 yaşında başlamışlar flörte. görücü usulü değil, arkadaş ortamında tanışıyorlar. izmirliyiz, biz pek bilmeyiz görücü filan... neyse 4 yıl içinde ustam çalışa çabalaya para biriktirip bi ev yapmış ailesinin verdiği arsaya. evleri bitince evlenmişler. kız 20, erkek 24 yaşında evlendiklerinde. pedofili yok.
    3. "fırsat geçmemiştir eline" diyenler, atölyenin yanında rusların filan çalıştığı pavyonlar zinciri var. en basitinden... dadanan çok usta var, hepsi bilinir. benim ustam gibi bikaç usta daha var böyle, gitmez karıya kıza. bunlar da bilinir.
    4. "38 yaşında adam neden 75 yaşında gibi konuşuyor?"... çünkü soran kardeşinin aldatmalarla ilgili kafası karışık şu ara. feyz için sorduğunu biliyor. ondan dolayı kalbini açıyor.
    5. "20 lik kızları canının çekmesi filan ne demek? aldatmış sayılır!" diyenler... okuyun pls:
    (bkz: erkeklerin aldatmama sebepleri/@demesi kolay tabii)
    6. bu adamla 5 yıldır bazen günde 16 saate varan sürelerde çalışıyorum. dükkanı kapatıp eve nasıl koştuğunu bizzat biliyorum. eşiyle nasıl konuştuğunu, saygısını, sevgisini... ona yaptığı süprizleri, şevkatini.. o yüzden lütfen genellemeyin. aile babasıdır, bu adam düzgün bi adamdır hakkaten.
    bu soruyu başkasına değil de, ona sormamın sebebi budur zaten..