hesabın var mı? giriş yap

  • six feet under'ın finali.
    hani bir deyim vardır yaa.
    koltuğa çivilenmek.
    ben onu birebir yaşadım ilk izlediğimde.
    hareketsiz bir şekilde ekrana baktım.
    final bitti ben halen kımıldayamadım.
    bir hafta sonra tekrar izledim finali ve yine aynı şekilde koltuğuma çivilendim.
    gelmiş geçmiş en büyük ve en kaliteli dizi finali six feet under'ın finalidir

  • hakan gercekten duzgun yetistirilmis bi cocuk. esine olan sevgisini cok rahatlikla gosteriyor ya da duygulandiginda rahatlikla aglayabiliyor kim ne der diye dusunmeden. o ada kosullarinda turabi ve bozok'a ragmen olmasi gerekenden daha efendi davraniyor. sevmeyebilirsiniz bu normal ama adam cok duzgun bi adam.

  • tecavüze direndiği için başı taşla ezilen bir çocuğun geldiği haldir. allah ailesine sabır versin.

    bir takım foncu gazetecilerin mahallesine bu tecavüzcüler giremeyeceği için onlar rahattır.

  • savarona'nın atatürk'ün şahsi malı değil cumhurbaşkanlığı yatı olduğunu, yani atatürk'ün ölümünden sonra devletin mülkiyetinde kaldığını; "gemicikler"in ise birilerinin şahsi malı olduğunu bilmeyen zavallıları bir an için bile olsa mutlu eden kemalisttir.

  • başlık: dünyanın en gerçekçi bilgileri

    @1- insanlar ağızları ve burunları kapalıyken konuşamazlar.

    @2- gözünüzü 10 saniye kapatırsanız, 10 saniye boyunca hiçbir şey göremezsiniz.

    @3- sıcak su soğuk suya göre daha sıcaktır.

    @5- kafanızı keserseniz ölürsünüz (evet her ikisini de)

    @6- eğer donunuzu indirmeden işemeye çalışırsanız donunuza işersiniz.

    @13- birinci doğru galiba beyler. diğerlerini de deneyeceğim.

  • beyazid meydanındaki ıvır zıvırcıların orada bir saat tamircisinde şahit olmuştum :

    müşteri: -abi bu olmamış ki?
    tamirci : -nasıl olmamış o' lum şahane çalışıyor saat.
    müşteri: -e akrep yok?
    tamirci : -akrep ne lan?
    m: - abi yelkovan var akrep yok, dakika belli de saati nasıl anlıycaz?
    t: - e sen güneş tepedeyken saat acaba altı mı yoksa dokuz mu diye merak edecek kadar salaksan ben ne yapayım?" kaç geçiyo"lar önemli o' lum, saat 2 mi 4 mü bi şekilde anlıyor zaten insan.

  • yunan sözcüğünün aslı ion'dur. doğulu sami kökenli kavimlerin hellen kültürünü ionlar ile tanımasından dolayı doğuda "yevan", "yvan", "yunan" gibi adlandırmalar doğmuştur. ion'un bu denli değişik bir forma bürünmesinin sebebi ise ibranice ve o dönemde daha yaygın olarak kullanılan aramice'de sesli harf olmamasıdır. m.ö. yaklaşık 1300'lerden hellen klasik çağına, yani m.ö. 5 yüzyıla kadar aramice, yakındoğu'nun lingua franca'sıydı. yani toplumların ortak dili olarak kullanılıyordu.

    dolayısıyla doğu dünyası, hellen toplumunu, ion sözünden haraketle, aramice yunan sözcüğüyle tanımlamıştır. sözcük genelde "yvn" şeklinde yazılmış ve bu da farklı okumalara sebebiyet vermiştir. dolayısıyla bu kelime hellenlerin kendilerine verdiği isim değildir. asıl olan isim hellen ya da ellen'dir. ülkenin adı ise hellas'tır.

    batıda yaygın olan greek ve greece adı ise italya'nın doğu kıyılarına m.ö. 8. ve 7. yüzyıllarda yerleşen hellen kolonist kabilesinin adı gra'dan türemiştir. gra sözcüğü latince graeci şeklinde ortaya çıkmıştır. roma tebaası latince konuşan toplulukların sık kullanımı ile batıya yayılmıştır. avrupalılar'ın şu anda hellenler'e grek demesinin sebebi de budur. nokta.

  • şirinler çizgi filminde hep akılda kalan "eğer iyi bir çocuk olursanız, şirinler'i bile görebilirsiniz" lafından ötürü, gargamel'in her bölüm bu mavi pıtırcıkları görmesiyle, hepimizden iyi bir insan olduğu apaçık ortaya çıkıyor.

    aramızdan hiç şirinler'i gören var mı? evet biliyorum, hepimiz berbat insanlarız.