hesabın var mı? giriş yap

  • motosiklet kullanmak gibi zaten keyifli bir aktiviteyi nasıl daha keyifli hale getirebilirim sorusunun cevabı olan hede.

    bir süredir alpine markasının şu modeline sahibim ve içinden çıkan race/tour ikilisinden tour olanını kullanıyorum. shoei gt-air kaskım sağolsun bana pek sessiz (!) bir sürüş sağladığı için ve mesleğim gereği devamlı ve yüksek sese maruz kalmanın zararlarından haberdar olduğum için kısa bir araştırma sonucu bu markayı buldum ki zaten ben bunları aldığımda bu tarz kulakiçi silikon başka marka yoktu ülke sınırlarımız içinde. şimdi no noise markası da satılmaya başlanmış ve gördüğüm kadarı ile daha iyiye benziyor fakat denemiş değilim.

    bu tarz silikondan yapılma ve filtreli kulak tıkaçları maksimum 30 desibele kadar belirli frekanslarda seçici geçirgenlik sağlarken 3m veya markasız poliüretan (pu) köpükten yapılma kulak tıkaçları 30-50 desibel arası ses kesebiliyorlar fakat ne kadar az ses o kadar iyi demek değil bence ;çünkü pu köpükten olanları taktığınız zaman sizi nefes alışverişinizin eşlik ettiği rahatsız edici bir sessizlik karşılıyor ve dışardan gelen sesler ciddi manada kesiliyor. ayrıca malzemeden ve ürünün formunun kabalığından dolayı uzun kullanımlarda kulakta ağrı yapabiliyor. filtreli kulak tıkaçları ise grey noise denen ortam gürültüsünü ve size rahatsızlık verecek frekansları filtrelerken işinize yarayacak frekanslara (konuşma, korna, motor sesi vs) pek dokunmadan size iletiyor.

    yapılan araştırmalara göre duyma sağlığımızı gürültü ile kaybetmenin iki yolu varmış. ya 85 - 140 desibel arasında sese uzun süreli maruz kalmak ya da 140 desibel üstü bir sese kısa süreli maruz kalmak. motosiklet ile kuru bir ortamda 60 km/h ile seyretmek pek çok işçi sağlığı ve güvenliği kurumunca tehlikeli kabul edilen ve önlem alınmasını gerektiren 85 desibel sınırını aşmanıza sebep oluyor. bunun üzerine de her 10 km/h'lik hız artışı yaklaşık 2 db ses artışına sebep oluyor. kask takıp takmamamız, kask tipimiz veya markanız bu ses değerlerinde değişikliklere sebep olsa bile kullandığınız kasktan bağımsız olarak 60 km/h ve üstü hızlarda duyma kaybına yol açacak seviyede sese maruz kalıyoruz.

    şuradaki çalışmaya göre full face bir kask ile vizör açık halde 120 km/h ile giderken 104 db sese maruz kalıyoruz bundan da 17 snr değerine sahip kulak tıkacımızı (alpine motosafe tour) çıkartırsak yine tehlikeli değer sınırından 87 desibele maruz kalacağımızı görüyoruz. demekki şehir içinde düşük süratli kullanımda veya şehir dışında gezinti modunda (100-110 km/h) takılırken bu kulak tıkacı bizi koruyacak fakat daha yüksek hızlarda bu da fayda etmeyecektir.

    işin odyolojik kısmını bir kenara bırakıp günlük hayattaki avantajlarından bahsetmem gerekirse;

    - rüzgar ve asfalt uğultusunu ciddi manada azaltıyor.
    - kulakiçi kulaklıklarda veya pu köpükten yapılma kulak tıkaçlarında olduğu gibi sizi hayattan koparan bir yalıtımı yok.
    - motorun ve egzozun gürültüsünü kesiyor fakat ikisinin de derinden gelen çalışma seslerini bırakıyor. bunu nasıl anlatabilirim bilmiyorum fakat motoru da egzozu da duymaktan çok hissetmeye başlıyorsunuz. festivallerdeki devasa wooferlar sayesinde bass'ı duymaktan çok titreşimler halinde içinizde hissetmek gibi düşünün. egzoz ve motordan sizi tamamen koparmadığı için devir/vites ikilisinden soyutlanmıyorsunuz, benim hoşuma gitti bu.
    - konuşma seslerini kesmiyor veya çok çok az kesiyor.
    - intercom ile müzik dinliyorsanız onu da pek engellemiyor ama normal ses ayarınızdan 1-2 tık fazlasını istiyor.
    - trafiğin genel gürültüsünü azaltırken korna/siren/bağırış çağırıştan koparmıyor.
    - yumuşak silikon yapısı sayesinde eğer düzgün takarsanız kulağınızda olduğunu unutuyorsunuz.

    bu tarz silikon yapıda, filtreli kulak tıkaçları da size istediğiniz konforu veya yalıtımı vermiyorsa o zaman şehrinizdeki kaliteli bir duyma cihazları merkezine giderek dilediğiniz tarz filtreye sahip olacak şekilde özelleştirebileceğiniz ve kulak kalıbınız çıkartılarak yapılan bir kulak tıkacı yaptırabilirsiniz. fiyatları bir miktar daha tuzlu fakat hem kullanım ömrü açısından hem de ürünün size aradığınızı vermesi açısından en isabetli seçenek onlar olacaktır.

    kaynakça

    noise ınduced hearing loss in occupational motorcyclists
    chris jordan, oliver hetherington, professor alan woodside, dr harold harvey

    edit: link düzeltildi

  • çalıştığım şirkette mesai bittikten sonra
    özellikle kadınlardan oluşan 20-25 kişilik bir part-time temizlik ekibi vardı.
    personel gittikten sonra akşam 19.00 gibi gelir 21.30'a kadar temizlik yaparlardı.

    bir iki gün yoğunluk dolayısıyla geç çıkmak zorunda kaldım.
    ben bilgisayarda mail yazarken ellerinde bezlerle yanımdan geçip gittiklerini gördüm.
    işe gömülmüştüm önemli bir iş vardı yetişmesi gereken.
    büfeye gidip bir kahve alayım dedim.
    o esnada o muhteşem kahkahayı duydum.
    içten gülen, kahkaha atan insanları hep sevmişimdir.
    bir anda mutluluk aşılarlar insana.
    sahibini tanısanız da tanımasanız da...

    baktım temizlikçi kadınlardan biri.
    beni görünce sıvıştı.
    çekindi herhalde.
    ülkemizde, kahkaha atan kadın imajı sonuçta pek iyi gözle bakılan bir şey değil.

    ertesi akşam bu durumun bir benzeri yaşandı.
    yine aynı kahkahayı duydum ve yine gülümsedim.
    başka bir departmandan benim gibi mesaiye kalmış bir arkadaşım vardı.
    adı esin.
    o onlarla haşır neşir oluyordu.
    kız muhabbeti yapıyorlardı.

    kahkahanın sahibini sordum ona.
    esin anlattı;
    kadın mide kanseriymiş.
    kocası bir inşaatta çalışırken düşmüş felç olmuş.
    evde yatalak durumdaymış.
    o sene üniversiteye hazırlanan bir kızı varmış.
    kadın gündüz evlere temizliğe gidiyor akşam da bizim şirkette çalışıyormuş.

    bu kadar zor durumda olan, zor günler geçiren bir kadının bu şekilde kahkaha atması
    bana çok ilginç geldi.
    aradan günler geçti.
    esin bir gün beni ve birkaç arkadaşımızı toplantıya çağırdı.
    mevzu bizim kahkaha atan temizlikçi kadınımızdı.

    kadının kızı dershaneye gidiyormuş.
    dershane parasını da kadının evine temizliğe gittiği bir avukat kadın ödüyormuş.
    ilk 2 taksiti vermiş ama sonra avukata icra gelmiş ve ortadan kaybolmuş.
    dershane de, parayı ödemezsen gelemezsin diye kıza söylemiş.

    2000 tl civarı bir şey.
    esin ve ben şirkette çalışan herkese mail atıp durumu anlattık.
    1 hafta içinde 3500 tl gibi bir para toplandı.
    dershane parası ödendi üzeri de kadına verildi.

    aradan 2-3 ay geçti.
    kahkaha atan kadına bir yerden az buçuk maaş bağlanmış ama
    sigortalı bir yerde çalışırsa alamayacak.
    şirkete demiş ki ''ben yine çalışayım ama sigortasız olur mu?''
    haliyle şirkette hayır demiş olamaz.
    sigortasız çalıştıramayız.

    o günden sonra kahkaha atan kadınla yollarımız ayrıldı.
    aradan bir süre geçti.
    şirketin balkonunda sigara molasındayım.
    telefonum çaldı.
    açtım.
    - quente bey
    - buyrun benim
    - ben gülcan
    - gülcan?
    - kahkaha atan kadın ( ama bu sefer atmadı )
    çok şaşırmıştım.
    - buyrun gülcan hanım
    kahkaha atan kadın ağlamaya başladı.
    bir süre dinledim, anlaşılmıyor.
    arada sesi gidip geliyor ağlamaktan, hıçkıra hıçkıra ağlıyor.
    - hayrola dedim dur bir nefes al.
    - quente bey, benim kızım hacettepe üniversitesini kazandı, allah sizden, esin hanımdan
    diğer arkadaşlarınızdan razı olsun ...

    boğazım düğümlendi.
    ellerim titremeye başladı.
    hayatımda hiç görmediğim bir kız üniversite kazandı diye bunlar olur mu?
    ağlamıyorum, gözüme bir şey kaçtı...

  • karsindakini bulunmaz hint kumasi sanmanla, hiyarin teki oldugunu anlaman arasinda gecen zamandir.

  • başlık: kız arkadaşım bana seni milli

    1. yapmaya hazırım dedi ne demek istedi anlamadım ben zaten paf takımda oynuyorum acaba tanıdıklarımı var beni a takımamı çıkarıcak abdullah avcıyı felanmı tanıyo anlamadımki ne demek istedi ?

    2. kadroda sana da şans verecekmiş.

  • çete lideri iç işleri bakanlığından gelinen nokta çok umut verici.

    benim gözümde devlet görevini yerine getiren en iyi bakan.

  • asıl rezaleti son cümlesinde olan üzücü olay.

    "ben sonrasında 5 gün boyunca acile gittim. doktorlar her seferinde 'bir şey yok' dedi. durumu ağırlaştı. aydın'a sevk ettiler. o gün yoğun bakıma alındı. 12 saat sonra yaşamını kaybetti" diye konuştu.

    sorumlularının en ağır cezayı almasını diliyorum.