hesabın var mı? giriş yap

  • şehir içinde 50, hatta okul bölgesinde 30 ile gittiğiniz için size sinirlenen, sizi tahrik eden ibnelerden birisi değilse ne olayım.

  • bir teknolojiyi hakkıyla eleştirebilmek için hangi problemi ya da problemleri çözdüğüne bakmak lazım. tanıtım metninden gördüğüm iki problem zikredilmiş:

    1. "sokak adı değişiyor".

    ama sokak adı bir gece ansızın tabela cüceleri tarafından değiştirilmiyor? bürokrasisi var. yani sokak adı değişiminin teslimat sistemine entegre edilmesi gibi çok basit bir çözüm varken komple tüm adreslerin değiştirilmesi ve yeni bir sistemin getirilmesi garip değil mi? buna sonra geri döneceğim.

    2. "vatandaşın adresi veznede söylerken başkaları tarafından duyuluyor".

    bunun nasıl bir soruna yol açtığını, daha da önemlisi adres kodunun duyulmasından daha farklı nasıl bir probleme yol açtığını tam anlamadım. eğer farz etmem gerekirse, "adres kelimelerden oluştuğundan akılda tutması daha kolay" diyebilirim. bu da adres kodunun akılda tutmasının zor olacağını farz ettikleri anlamına geliyor, o zaman aslında düz adresten daha zor bir sistem getirdiklerini kendileri de kabul ediyor oluyorlar. mantıksal bir çelişki var.

    peki adresin etraftan duyulmasının yol açtığı problem ne? adresi akılda tutan kişi o isim ve adresle ne yapabilir? evine gidebilir. peki bunu adres koduyla yapmasını engelleyen ne? sadece akılda tutması zor denmişti ama o da telefon numarasından daha zor değil? telefon numaraları on haneli, bu kod ise dokuz haneli. yani aslında bahsedilen problemi çözmüyor. mesela 175-446-237 gibi üç tane sayıyı aklında tutmak "hacımusabey mahallesi, daldaban sokak, yerebatan apartmanı no:44, bağcılar, istanbul 34221" gibi bir metni aklında tutup sadece gerekli kısımlarını filtreden geçirme işleminden gerçekten daha mı zor? ben pek emin değilim.

    dönelim "sokak adı değişiyor" problemine. günümüzdeki alışıldık adreslerde kelime yazım hataları ptt tarafından tolere edilebiliyor. muharrem sokak yerine muharem sokak yazınca sorun olmuyor yani. ancak bu 9 haneli sistemde tek bir hane değişimi tamamen alaksız semte, hatta alakasız bir şehre teslimata bile yol açabilir. onu nasıl çözeceklerini anlamadım. mesela "muharrem" yerine "muharem" dediğinde veznedeki görevli düzeltip "muharrem" yazıyor. ama sen 235 yerine 335 dediğinde paketin kahramanmaraş'a gidecek?

    rol modeli olarak gösterilen ingiltere'nin sistemi ise "adres + kod", sadece adres kodu değil. adresi yine kullanıyorsun. yani mesela "10 downing street, somerset, sw1a 2aa" gibi bir şeyler veriyorsun adres olarak. dolayısıyla hata telafisi imkanı var. hatırlama kolaylığı var. oysa bizimkilerin çözmeye çalıştığı "veznede etraftan insanlar duyuyor". e ingiltere öyle bir problemi çözmemiş bile? onlarda etraftakiler adresi duyunca niye sorun olmuyor? yani ortaya serilen problem ve çözümde ile örnek gösterilen ingiltere arasında da çelişki var.

    kısacası ben haberde okuduğum açıklamalardan bahsedilen problemlerin ciddiyetine de çözümün doğruluğuna da ikna olmadım.

    p.s.: veznede adresinizin duyulmasından endişe ediyorsanız cep telefonunuzdan, kağıttan falan gösterin.

  • şu arkadaşın başına gelmiş. arkadaşın söylediğine göre bir bebeğe istismar olayı var. sözlük de arkadaşın açtığı başlığı banlıyor. bu rezilliği, sapıklığı insanlar görmeli. şimdi ban yeme sırası bende ama yine de paylaşacağım. paylaşan kişi ihbarda bulunmuş mu bilmiyorum ama elimden gelen bu.

    arkadaşlar çocuğun sesi olmak zorundayız!

    yeni bir muhtemel çocuk kaçırma editi: haberde servis arızalandı beni gönderdiler arabaya binin diyen bir şahıs görüyorsunuz. daha kendisi inerken bagajı açma ürkütücülüğü gösteren bu kişi anladığım kadarıyla çocukların çekinmesi ve yukarıdan birisinin seslenmesiyle arabaya binip uzaklaşıyor. bu ülkenin çocukları güvende değil.

    edit: bir yazar arkadaş bxugztjhpdevkv nickli çaylak olduğu söyleniyor diye mesaj attı. aynı arkadaş kendisine boen eliah adlı bir çaylağın yine istismar fotoğraflarını attığını söyledi. bu şekilde birkaç mesaj daha geldi. anladığım kadarıyla sözlükte bir çaylak veya çaylaklar grubu çocuk istismarı görüntülerini insanlara mesaj olarak gönderiyor. sonrasında leyla olunca da mesaj falan kalmıyor. böyle bir şey gelirse kesinlikle ekran görüntüsü alın! düz şikayet etmeyin. elinizde kanıt olsun.

    edit 2: ttecapityw isimli çaylak içinde benzer bir şeyden bahsetti bir arkadaş. belli ki sapığın birisi seri çaylak hesabı açıp bu şekilde görseller atıyor. tekrar söylüyorum böyle bir mesaj gelirse mesajın ekran görüntüsünü alın! polise eliniz dolu gidersiniz.

    edit 3: (bkz: #158934369)

    edit 4: (bkz: #159272599)

    koca sitede herkesin bildiği ama birbirinden habersiz olduğu için kimsenin bilmediği ne iğrençlikler dönüyormuş daha şimdi anlıyorum. ekşisözlük yönetimi siz bu sırada n'apıyordunuz?

    edit5: arkadaşlar olay haberleşti. haberi yapan arkadaş dexignercode arkadaşımız. konuyla ilgili somut bir şeyler biliyorsanız kendisine de bilgi verebilirsiniz. bu pislik duyulmalı ve çözülmeli.

    edit 6: (bkz: #159273873) arkadaşlar size bu şekilde fotoğraf atılırsa kesinlikle bir yerde paylaşmayın. paylaşılırsa da kesinlikle linkleri sansürleyin okunamayacak seviyede olsun. polis hariç birisine bu linkleri paylaşmayın.

    edit 7: ilk bu pisligi yapmaya basladigi hesap raydin cillian hocam. diye bir mesaj daha geldi arkadaşlar.

    sözlük edit: arkadaşlar sözlük açıklama yaptı.

    edit 8: arkadaşlar çok önemli. twitterda bir kullanıcı o kişi benim diye bir şey paylaştı. gerçek mi bilmiyorum ama uygunsuz bir görsel var. bilginiz olsun uygunsuz kötü bir görsel var.

    edit 9: (bkz: #159105192)

    edit 10: avukatım aracılığıyla kimliği belli olmayan bu kişi hakkında ben de şikayette bulundum.

    edit 11: (bkz: #159197366)

    edit 12: (bkz: #159107824) bir arkadaşımız 5 gün öncesinden başlık açmış aslında ama maalesef göremedik.

    edit 13: arkadaşlar kanzuk şöyle bir flood paylaştı. ayrıca kendisi eksiup sitesinin kendisine ait olmadığı, ekşi sözlük ile bir bağı veya ortaklığı olmadığı konusunu da belirtti. amacımız bağcıyı dövmek değil. tek öncelik çocuğun hayatı ve o kişinin yakalanması.

    edit 14: aile ve sosyal hizmetler bakanlığı olaya müdahil. bu kişi er geç bulunmalı. bulunacaktır da.

    yazılanları okuyorum da bazı arkadaşlar yurt dışında olsa bile yakalanır demişler. umarım bu doğrudur yoksa bu kişi oradan insanları taciz etmeye hatta belki de birilerine tecavüz edip katletmeye devam edecek. çok tuhaf. suçlu yakalanınca kaçar ya da sessizleşir. bu tip hala internette ceset fotoğrafları paylaşıyor ve olur olmadık yerlere ben yaptım yine yapacağım falan yazıyor. hayatımda böyle bir şey görmedim.

    saat 04:19 bu kişinin yakalanması için dua ediyorum. böyle sessizce kapanıp gidecek diye korkuyorum.

    edit 15: twitter'da dilan-engin polat odalarıyla ünlenen ali can yıldız isimli hesap da bu işin peşine düştü.

    edit 16: tarih 10.12.2023. tam 10 gündür bu sapık bulunamadı! bu psikopat ne zaman yakalanacak? siber suçlara güvenim tamdır. er geç o merdivenlerde ters kelepçeyle yürüyecek.

    edit 17: sözlüğün tekrar sürgüne uğramasının sebebi bu sapık çıktı. uygunsuz görsel paylaşımı yapılan bir platform diyerek sözlük yine kapatıldı. eğer vaktinde önlem alsaydınız ve bu işin peşine düşseydiniz bu iş bu kadar patlamayacaktı. sonraki sözlük adı için de eksisözlük1984 adını öneriyorum.

    edit 18: tarih 25.12.2023 hala daha bulunmadı. konu hakkında da en ufak bir gelişme ya da bilgi duymadım.

    edit 19: tarih 15.01.2024. 45 gündür yakalanmadı.

    edit 20: tarih 30.012024. 60 gündür yakalanmadı. burayı iyi oku namussuz #161099269 unutulmadın.

    edit 21: tarih 11.03.2024. bu cani tekrardan sözlükte hesap açıp yazmış. sözlük yönetimi, polis, bakanlık falan umarım irtibat halindedir ve bu işin peşindedir. #162288695 arkadaşlar dosyada gizlilik kararı olduğuna dair bir twitter postu gördüm. bu durumlarda bir açıklama falan yapılmıyormuş galiba. bunu bilmiyordum o yüzden ''ilgilenmiyor musunuz?'' tarzı şeyler yazdığım için minik bir özür borçluyum.

  • (acemiliğin ilk günleri...)

    asker: hapşuu!
    komutan: çok yaşa!
    asker: emredersiniz komutanım!
    komutan: "emredersiniz!" denmez evladım, "sağol!" denir.
    asker: emredersiniz komutanım!

    (aradan bir yarım saat geçer...)

    asker: hapşuuu!
    komutan çok yaşa!
    asker: sağolasın.

    (böyle de level atlanmaz ki be canım kardeşim, sümüklü piyadem benim. sen çok yaşa e mi.)

  • internet cafeye polis baskın yapar ve counter strike oynayan çocuklardan birinin yanına gelir:

    +ver bakim kimliğini.
    -abi kimliğim yanımda değil valla.
    +ulan kimlik olmadan ben ne biliyim terörist misin nesin?
    -yok abi. ben kantırım zaten.

  • yine lokalizasyondan gidersek,

    -çevirdiğiniz metinleri ingilizceden, almancadan fransızcadan çevrilmiş gibi değil, türkçe yazılmış gibi durmasına özen gösterin. başka bir deyişle kelime kelime çeviri asla yapmayın. örneğin '‘you may want to get up before you speak.’’ gibi bir cümleyi asla ve asla ‘’konuşmadan önce ayağa kalkmak isteyebilirsiniz.’’ şeklinde çevirmeyin. biz onu güzel türkçemizde ‘’konuşmadan önce ayağa kalkın.’’ şeklinde kullanıyoruz.

    - çevirdiğiniz metinde her kelime tutarlı bir biçimde çevrilecek terim değildir, bunu unutmayın. bazı şeylerin metne yedirilmesi gerekir. çevirirken ''ben bunu hedef dilde en akıcı ve rahat nasıl ifade ederim'' diye düşünürseniz çok yararını görürsünüz.

    - ''make sure’’, ‘’be sure’’ gibi kalıpları çevirirken dikkatli ve esnek olun. türkçe’de ‘’müşterilerimize iyi bir hizmet verdiğimizden emin olmak için satış kurallarımıza uyarız’’ gibi bir cümle yoktur. ‘’müşterilerimize iyi bir hizmet vermek için satış kurallarımıza uyarız.’’ gibi bir cümle vardır.

    - ‘’bir’’ kelimesinin kullanımını hunharca sınırlandırın. hatta zorunlu kalmadan kullanmayın bile. hele cümle başlarında asla kullanmayın. ‘’ bir müşterinin ihtiyaçlarını nasıl karşılarız?’’ değil, ‘’müşterinin ihtiyaçlarını nasıl karşılarız.’’ yazın. o ‘bir’ leri saçını başını yolarak silecek ve sizin adınızı bir kenara yazacak redaktörü düşünün.

    - tek bir cümle içinde birden fazla ‘ve’ kullanmayın. iki ‘ve’ kullanmak yerine sözcük çiftlerinden uygun olan birini ‘ile’ kullanarak bağlayın. fazla 've’ kullanımının kulağa ve göze ne kadar kötü geldiğini bilemezsiniz.

    - anglosakson milleti bağlaçlarla cümleleri birbirine bağlayıp dört satır boyunca süren mega cümleler kullanmaya bayılır. aynı hataya düşmeyin. kısa cümlelerle konuşmak gibisi yoktur.

    örneğin: ‘’using your common sense while serving the customers leads to better results, so the customers come back to buy from you.’’
    ''müşterilere hizmet ederken sağduyunuzu kullanmak daha iyi sonuçlar almanızı sağlar. böylece müşteriler alışveriş için yine size gelirler.''

    - yazım denetimi yapın demiş miydim?

  • amed kürtçe değildir. bizansın diyarbakır şehrine verdiği isim olan amida'dan gelmektedir. diyarbakır ise diyar-ı bekr'den türemiştir. buraya yerleşen arap kabilesi bekrler sebebiyle doğu halkları bu şehre diyarbekir derler.

    bazı lümpenlerin farklılıklarını belirtmek için ne yapacaklarını şaşırdıklarından dolayı, tıpkı pekaka-pekeke, nevruz-newroz gibi kendilerine sahte sembol üretmek isteyen andavallılar, cumhuriyet zamanı, ismi diyarbakır olarak değişen şehre önce diyarbekir demek için diretmişler, bu ismin tarihçesi de kürt milliyetçilerini rahatsız ettiği için (öyle arap marap ters işler bunlar) bizansın kullandığı ismi tarihin tozlu yapraklarından çıkartıp kendilerine sembol olarak seçmişlerdir.

    kürt halkı da dahil olmak üzere bölgenin yerel halkı hiçbir zaman şehri amida olarak bilmemiştir. kaldı ki, diyarbakırı hint-aryan kavmi olan kürtler değil sami kökenli kavimler kurmuştur. kürtlerin iran üstünden buraya göçmeleri çok sonraya denk gelir. eee, peki neden o zaman ?

    küçük bir tüyo amida'nın kökeni neyse pkk'nın kökeni de orasıdır. işte o yüzden !

  • ya yemin ediyorum kafayı yemiş insanlar. ne magazin konusu oluyorlar ne bir skandalları var, görünene göre mutlu mesut yaşıyorlar işte.

    ip gibi dizilmişler "sıkıcı çift ay çok sıkıcı" falan diye. ne yapsınlar amk siz sıkıcı bulmayın diye söyleyin bari? fileye paraşütsüz mü atlasınlar, ne bileyim ailece köpekbalığı kafesinde falan mı görmek istiyorsunuz? cidden insana yaranmak imkansız, hele ki sözlükte.