hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: alternatif tıp)

    bir cins kurbağa salgısının, ejder kanı ağacı ile sıvı ortamında birleşiminin deriyi yakarak (hafifçe) tahrip edilen bölgeye sürülmesi ve bu ikilinin kana karışmasıyla uygulanıyor. erkeklerde kol kadınlarda bacakta yapılıyor.

    şaman tedavisi olan bu uygulamanın bilimsel olarak da açıklaması yapılmış vücuda sağlam iyileştirici etkileri ortaya konulmuş.

    uygulaması (henüz kendim yaptırmasam da) bazı ritüellerle oluyor. kendisi de şaman ve aynı zamanda tıp doktoru olan arkadaşım bu uygulamayı yapıyor ve kesinlikle tavsiye ediyor. (kalp hastaları ve hamileler hariç)

    kambo

  • benzeri tarihte sıklıkla görülen zihniyettir. selçuklular, timur devleti gibi örnekleri vardır. allahtan o dönemde berkut, emrecan, pelinsu gibi isimler moda değilmiş. berkutlu imparatoru 2. tuğberk kulağa çok tuhaf geliyor.

  • uefa ekşi sözlük ve twitter'da ki hesaplamalar ve görüşleri göz önünde bulundurarak işin içinden çıkamamış ve ülkelere kendi aranızda anlaşıp oynayın demiştir. 7 ülke estonya ile karşılaşmak isteyince uefa ''vay ibneler'' demiş ve estonya'yı direk olarak finallere göndermiştir.

    tallinn meydanı karnaval alanı gibi şu an.

  • mantıku't-tayr'dan "kadın ile erkeğin destanı" gelsin o zaman :

    1.bir erkek bir kadın seviyordu ve onu görmek için çok aceleci davranıyordu.
    2.kadının,duvarları yeşil renkli ve temeli sağlam olan evi dicle'nin karşı kıyısında idi.
    3.erkeğin,altın işlemeli, bahçeli ve çatısı lâle bahçesi gibi olan evi ise dicle'nin beri kıyısında idi.
    4.erkek, ırmağın beri kıyısında kaldıysa da kadının aşkı, onun aklını başından almış idi.
    5.erkeğin gönlü,aşk hevesine kapıldıkça dicle'ye girip karşı kıyıya geçerdi.
    6.kadına der ki "bugün gözünde bir leke gördüm.bu leke dün gözünde yoktu."
    7.kadın der ki "artık geçmek için dicle'ye girme ve ömrünün boynunu vurma!."
    8.erkek der ki "ben on senedir bu ırmağı geçiyorum ve dicle'yi bir damla su gibi içiyorum."
    9.ben bir manda gibi her gün suya giriyorken, şimdi neden " artık girme" diyorsun?
    10.kadın dedi ki "ey canım,bu leke benim gözümde on senedir mevcut."
    11.dicle'ye hiç çekinmeden giren ve baktığında, gözümdeki lekeyi görmeyen , aşk idi.
    12.mâdem aşkın bitti, dicle'ye bir adım atarsan boğuluverirsin.
    13.o adam bu sırrı kavrayamadı ve ırmağa girip boğuldu.
    14.insan aşk evine aklı ile girmez ve sevdiğinin kusurlarını görmez.

  • ersin burayı okuduğunu biliyorum;

    neymiş, 8 yıldır bu turnuvayı bekliyormuş da isyan edermiş bu tepkilere.

    ulan zaten toplam 30 takım filan var yarışta olan, aralarından ilk 24'e girmek başarıysa, git kosova'yı tut. ne mücadelesi amk? hangi mücadele? turnuvada ilk defa 3 gol yiyen takım türkiye; en az koşan takım türkiye; en fiziksiz takım türkiye; ama ne hikmetse oyucuları, teknik heyeti en çok konuşan yine türkiye.

    neymiş de 8 yıl beklemişmiş. sanki biz engelledik gitmelerini amk.

    sen ve senin gibi eyyamcılar, takımdan çok kişileri tutan, ordan buradan tanıdıklarıyla bir yerlere gelen adamlar yüzünden bu takım/ülke bu halde zaten; bu yüzden insanlar artık kendi takımlarını bile sevemiyor.

    insanda biraz utanma olur.

  • sam: biliyorum, yanlış bu! aslında burada olmamalıydık biz. ama buradayız. aynı cenk hikayelerindeki gibi bay frodo. yani ciddi hikayeler gibi. tehlike ve karanlık içinde olanlardan. bazen kendi sonunu bilmek bile istemezsin ya. hani nasıl iyi olacak diye inanamazsın. bu kadar kötülük olduktan sonra dünya nasıl eski haline dönecek? ama sonuç olarak, bu geçici bir şey. bu gölge yani. karanlık bile bitmeli. yeni bir gün doğacak. güneş çıktığında daha da parlak olacak. bunlar hiç unutamadığımız kadar anlamlı şeyler. bunları anlamayacak kadar küçük olduğumuzda bile. ama bay frodo galiba ben anlıyorum. artık biliyorum. o hikayelerdeki insanların da dönme şansları vardı ama dönmediler işte. tutundukları bir şey olduğu için daima yollarına devam ettiler.

    frodo: peki biz neye tutunuyoruz sam?

    sam: dünya'da hala iyilik olduğuna bay frodo. bu uğurda savaşılacağına.

  • nesi skandal olduğunu anlamadığım açıklamalardır.

    adam diyor ki; baz istasyonlarının çalışma ve enerji besleme prensipleri belli. afet bölgelerinde enerji sorunu var. daha fazla yapılabilecek bri durum yok. nufüs yoğunluğu arttığı yerlerde daha da kötü olabilir.

    ne deseydi; teknolojiden biraz anlayan biri bile bu sonuca varabilir zaten.

    yahu arkadaşlar, insanlar evlerinin yanında baz istasyonu istemiyor diye 2000 yılından beri pek çok istasyon imza toplatılarak söküldü. balık hafızalı mısınız?

    teknoloji dediğin şeyi tanrılar yaratmıyor, hizmetini sürdürebilmesi için enerjiye ihtiyacı var.

    debe editi: vodafone savunuyorsun diyen var, ben turkcell müşterisiyim lan
    görsel

    "acil durum planınız yok mu" diyen var. bölgeye devlet 3 gün sonra ulaşmış bazı yerlere hâlâ ulaşmamış, siz ne kadar acil durum planı yaparsanız yapın hükümetin acil durum planı yoksa oturur beklersiniz.