ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
fabio luciano
-
6 mart 2005 malatyaspor fenerbahce maci...
ilk yarı golsuz bitmiş.
uzun süredir deplasman galibiyeti alamamanın baskısı üzerine kilidi açılamayan malatya savunmasının yaydığı bunaltı...
luciano devre arası oyundan alınmış.
duşunu almış, takım elbisesini giymiş.
gelmiş yedek kulubesine oturmuş.
ama oturamıyor..
sicim gibi yağan yağmurun altında durmuş.
ıslanan yüzünde 79. dakikada anelka'nın attığı golun ve 1-0'ın sakat duruşunun verdiği mutlu telaş...
yedek kulubesinin önünde, yağmurun altında, takım elbisesiyle hoplayıp zıplayan futbolcu.
fabio luciano...
en az benim kadar fenerli...
onu hep ekrandaki bu acayip görüntüsüyle,
ve başka güzel,
gördükçe,
"sahada da benim gibi hisseden biri var ya yeter bu bize" diye düşünmemizi sağlayan halleri ile
hatırlayacağım.
ismini sıkı tutacağım ve hiç unutmayacağım.
yolu açık, yüzü hep mutlu, başı hep dik olsun..
çok hata yapmış, çok goller yedirmiş diyorlar... canı sağ olsun...
bu toprağın ekmeğini yedi, suyunu içti.. helal olsun...
gittiği yerlerde seveni çok, alkışlayanı bol olsun..
edit: fenerbahce spor kulubu resmi internet sitesi, luciano'nun 1 yıl daha takımda kalacağını duyurdu.
oysa sezon ortasında luciano'nun bonservisini elinde bulunduran corintians kulubu başkanı, fenerbahce ile yapılan kiralama anlaşmasının yenilenmeyeceğini, bu sezon sonunda luciano'yu takıma geri alacağını söylemişti.
gene de kalsın bu entry.
0 552 477 42 63
-
az önce bu telefondan bir polis memuru aradı. terörle mücade birimindenmiş. telefonumu nerden aldığımı sordu. faturasının olup olmadığını sordu. son bir kaç gün içinde internetten herhangi bir işlem yapıp yapmadığımı sordu. kimlik bilgilerimi aldı. adıma bir sürü işlem yapılmış. iban numarasını aldım. hemen 20bin tl göndericem. halledecek. allah razı olsun. ucuz yırttım
edit : çok tuhaf mesajlar aldım. arkadaşlar elbette ki ironi yapıyorum. ama adam çok ama çok ikna edici detaylarla konuşuyor. en başında ismimi biliyordu mesela. o yüzden dikkat edin. kişisel bilgilerinize her yerden ulaşılabiliyor bugünlerde.
bu tür aramaları en kolay sonlandırma yöntemi arayan kişinin ismini, aradığı şubeyi sormanız. ben sordum. isminin c*** yıldırım olduğunu, sicil numarasının 269772 olduğunu söyledi. antalya il emniyet müdürlüğü, terörle mücadele'den aradığını söyledi. ben de onu aynı şubeden arayıp ulaşacağımı söyleyince telefonu yüzüme kapattı. polise bildirdim. az önce de polis (gerçek olanı) beni aradı. olayı anlattım.
eşinizi dostunuzu uyarın. olmadı organize işler sazan sarmalı'nı izletin
atina'daki 2022 yılbaşı kutlaması
-
bu konuda da mı bizimle yarışa girmişler? vay amk! bu adamlardaki hırs da kimsede yok...
kız istemeye meşale yakarak gitmek
-
biz buna psikolojide yetersizlik duygusu diyoruz. bu insanlar kendilerine değer vermiyorlar, hatta karşılarındaki insana da değer vermiyorlar ve sahte, abartılı, olağandışı bir imaj yaratmaya çalışıyorlar. akıl sağlığı yerinde bireyler daha sade, minimal, temiz ve gürültüsüz bir şekilde sakince hayatlarını sürdürmeye devam ediyorlar.
ahlam albashir
-
sonra bunlara küfredince ırkçı oluyoruz
15 ekim 2014 dünya dışı yaşamla ilk temas
18 eylül 2021 istanbul semalarındaki silüet
-
ecevit mi lan o.
bu vesileyle anmış olalım, allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"otogara arkadasi karsilamaya gittim. otogarda bagiran adam beni ikna etti, diyarbakir'a gidiyorum su an."
kanguruya yumruk atan adam
-
(bkz: kardeş acıdı amk napıyon)
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"arkadaşlar bir şey sorucam; erasmus yapmak istiyorum sizce beylikdüzü nasıl? orada eğitim iyi mi? erasmusla beylikdüzüne giden var mı?"
bir kızla aynı evde yaşamak
-
fıkralara konu olan olay. fıkralara konu ama bize değil. bir türk genci olarak fıkrada bile olsa bir kızla aynı evde yaşayamamanın verdiği buruklukla fıkrayı arz ediyorum:
"mehmet ile handan öğrenci olup, aynı evi paylaşmaktadırlar. bir gün handan ve mehmet, mehmet'in annesini yemeğe davet ederler. mehmet'in annesi akşam yemeği süresince handan'ı uzun uzun süzer
ve aslında handan'ın çok alımlı ve güzel bir kız olduğunu, acaba aralarında ev arkadaşlığından daha ileri bir boyutta bir ilişkinin mevcut olup olmadığını merak eder. annesinin aklını okumuşcasına mehmet annesine der ki;
"ne düşündüğünü biliyorum ama emin ol ki sadece ev arkadaşıyız, ötesi yok."
akşam yemeğinden sonra mehmet'in annesi evine döner. aradan bir iki gün sonra handan der ki:
- "mehmet, annen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesini bulamıyorum."
mehmet yanıtlar:
- "annemin almış olabileceğini tahmin etmiyorum ama ben yine de kendisine bir mektup yazayım" der.
oturur ve yazar: "anneciğim, gümüş çorba kasesini sen aldın demiyorum ama almadın da demiyorum. fakat konu şu ki; sen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesi kayıp. sevgilerle, oğlun ahmet."
bir hafta sonra ahmet'in annesinden mektup gelir: "sevgili oğlum; candan'la yatıyorsun demiyorum ama yatmıyorsun da demiyorum. konu şu ki; candan kendi yatağında yatıyor olsaydı, gümüş çorba kasesini çoktan bulmuş olurdu. sevgilerle, annen."