hesabın var mı? giriş yap

  • zaten galeriler aracı alıp bekletip daha çok kazanıyordu.

    bu hamle ile beraber az kara tamam diyen araç satanlar 6 ay bekleyip daha yüksek kar edecekler.

    edit: km'yi ne yapacak diyenler olmuş. hareketli bir bant ayarlamak zor değil.

    sahibinden ilanlarını hayal edebiliyorum.

    "güneş ışığı görmemiş 6000 km araç."

  • yo yo gol atan futbolcu gibi değildir bu adamın hissettikleri, yaşadıkları. 25 metreden sert ve falsolu vurduğu şut direkte patlamış, seyirciyi gaza getirmiş, rakip defansı korkutmuştur artık bu oyuncu. vuruştan sonra şannsızlara, ezilmişlere sıcak bakan bütün insanlar bu topçuyu destekler. izleyen herkes "ah koçum bi dahaki sefere, zaten bu da harikaydı, arkandayız, seninleyiz" mesajını verirken, top direkten döndükten sonra bir saç düzeltme, bir dudak bükme, kafayı hafif yana çevirme, talihe küsme hareketleri görülür ki bu oyuncuyu daha da yüceltir.

    o şuttan sonra kafasını yavaşça öne eğip defansa doğru yavaşça hareketlenirken herkese yeni ümitler doğurur, koşmaya başladıkça siyah beyazlaşan ekranda kalan tek renk o futbolcudur. sımış olduğu yumrukları, geniş omuzları ve kendinden emin koşuşuyla görev yerine dönerken kendisine çarpan omuzları hissetmez.. kader ona vurmuştur ama yıkamamıştır... artık daha kararlı daha isteklidir. parmak uçlarında koşacak bir aslandır adeta.. o emindir herkesin kendisine baktığından ve inandığından... o sırada kendisine seslenen takım arkadaşına kulak verir:

    -pas versene ororspuuuuu çocuğuuuuuuuuuuuu

  • avrupa'da on iki ve on üçüncü yüzyıllarda çılgınca tüketilmiş baharat. bu baharata olan rağbetin açıklaması epey makul: insanlar, bu mucizevi ürün sayesinde yeknesak besin alışkanlıklarını çeşitlendirme imkanı bulmuşlardır. allahın her günü yavan un çorbası içerken karabiberi keşfettiğinizi düşünün! bizde 'su gibi aziz ol!' derler ya, ilginçtir avrupalılar 'karabiber gibi aziz' * derler.

    (bkz: civilization and capitalism 15th 18th century)

  • alakalı alakasız her yemeğe yarım paket pulbiber dökmek. yemeğin tadını alamayacak, ağız içi tamamen felç olacak şekilde. içimdeki mazoşizm bambaşka.

  • yıl 1992, lisede sınıf başkanıyken 40 kişilik sınıfa 20 tane cengiz kurtoğlu konser bileti satmam istendi. sadece 2 kişi aldı başka kimse almadı diye o dönemin müdür yardımcısı kalan 18 bilet satılana kadar bütün sınıfa 3 tur sıra dayağı atmıştı. ( kendiliğinden alan 2 kişi hariç ) ilk turda avucumuz açıkken cetvelle vurdu, 2. ve 3. turda parmak uçlarımızı yukarı doğru birleştirmemizi isteyip öyle vurmuştu. böyle " saygıdeğer " eğitimcilerimiz vardı amk.

  • anayı babayı mahkeme kararı ile reddetme durumu. hadi eymen falan bi nebze de tayyip nedir yahu? babam bana böyle isim koysa cenazesine gitmem lan!

  • geçerli neden : kendi başına kavanoz kapağını açamamak
    güzel neden : kavanozun içinde salatalık turşusu olması.