ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
atatürk uyansın diyerek ağlayan 2 yaşındaki çocuk
-
ya işte bu durum bana bir garip geliyor.
mesela 20 yaşındaki adamın ağlamasına daha çok sevinirim.
neden mi? en azından araştırıp öğrenip sevmiş ve bunun duygusuyla ağlamış olacak.
halbuki bu çocuğun ağlaması tamamen doğmatik bir sanrı gibi yani kabullenmişlikler üzerine kurulu bir figürü seviyor. neden sevdiği konusunda bir fikri bile yok. fikri varsa bile kendi fikri değil.
amacım atatürk'ü değersiz kılmak değil aksine kabullenmişlikler ile değil de gerçekten bir sevgi oluşmasını istiyorum.
pfdk'nın emre'ye 1 pektemek'e 2 maç ceza vermesi
sıla gençoğlu
-
açıklamasının arkasında olduğunu açıklayan sanatçı.
helal olsun yan çizmedi, yanlış anlaşıldım filan demedi acıklamamın arkasındayım dedi.
survivor all-star
-
gönüllüler adası 7 adet turabi'den oluşuyor:
turabi: turabi
sahra: turabi'nin dişisi
bozok: turabi'nin amerika görmüşü
hilmicem: baby face turabi
taner: sessiz turabi
seda: acı vatan turabi
begüm: atanamayan sahra
yaran facebook durum güncellemeleri
-
bence bikini izi önemli yerleri fosforlu kalemle işaretlemek gibi bişey...
55 dk bekletip gelemiyorum mesajı atan insan
-
vardır böyle insanlar. ama benim başıma bundan daha ağırı geldi.
bir gün aynı ofiste çalıştığım bir kızla iş için beşiktaş'a gittik. arabayı kadıköy'de park edip vapurla geçtik karşıya ve bir saat verip beşiktaş iskelesi'nde buluşmak üzere sözleştik.
ben saat yaklaşırken başladım beklemeye. sonra saat 5-10 dk geçince aradım bunu ve bana; ayh yoldayım geliyorum, çok sıcak, şöyle oldu, böyle oldu gibi şeyler söyledi. ben de beklemeye devam ettim. 10 dk oldu 20 dk, 20 dk oldu yarım saat... ben bunu tekrar aradım, ne kadar sürer gelmen diye ve yine aynı rahatsız ifade ile 10-15 dk sonra oradayım dedi.
ben de beklemekten sıkıldığım için barbaros bulvarı'ndaki starbucks'a kadar yürüyeyim hem bir kahve alırım hem de vakit geçer dedim.
starbucks'a bir girdim ki ne göreyim. bu, masasında bitmiş bir kahve bardağı elinde bir dergi oturuyor. yanına gidip selam verdim sakince.
beni görünce şeytan çarpmışa döndü ama öyle bir hale geldi ki açıklama bile yapamadı. nedenini bile sormadım çünkü bu kötücüllükte olan insanlara asla "neden" diye sorulmaz.
başarısı cezalandırılmış türkler
-
(bkz: vecihi hürkuş)
beşiktaş
-
hayat çok acayip lan.
koyu fenerbahçe taraftarıyım ve şu anda izmir alsancak'taki kartal yuvası'nın önünde yarın oynanacak bucaspor-beşiktaş maçının bilet satışı için sıra bekliyorum. neden peki burda bekliyorum, anlatayım:
ailem izmir'e çok uzak küçük bir kentte yaşıyor ve geçen hafta izmir'e ziyaretime geldiler. salı günü de dönecekler. tam da pazar günü. beşiktaşlı babama gelirken dedim ki "baba biraları alıyorum, akşam trabzon maçını evde izleriz." adam çok sevindi, yani sesinden anladım lan telefonda ne kadar sevindiğini. onlar yoldayken maç tatil oldu, üzüldük ama biraları da içtik.* tesadüf bu ya yarın beşiktaş izmir'e geliyor ve 56 yaşında, beşiktaş'ını çok sevse de canlı bir maçını izlemek kendisine kısmet olmayan babamla beraber maç izleyeceğiz. elimde hediye kaşkolla bekliyorum.
entrime "hayat çok acayip lan" diye başlamamın sebebi bu diyeceksiniz ama değil; acayip olan benim gece heyecandan uyuyamamış olmam.
tanım: babamın tuttuğu takım.
trt 1'de sürekli yayınlanan imparatorlu dizi
-
(bkz: ulusa sesleniş)
ibrahim kutluay'ın demet şener'i aldatması
-
demet akalin'in kulagina gitmesi daha muhim, en az 3 yaz mevsimi daha turk pop muzigi ana temasi belli olur.
erdoğan'ın bilim insanları yurda dönsün çağrısı
-
daha iki gün önce parasını vereyim gitsinler diyordu.