ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
poğaça + meyve suyu + sigara + metrobüs
-
sabahın 6’sında uyanmış ve zombiye dönüşmeye ramak kalmış bünyenin 3 gün üst üste giyilmiş pantolonu koklayıp 1 gün daha giderinin olduğuna karar verdikten sonra yüzünü bile yıkamadan çıkıp metrobüs duraklarının yanındaki seyyar poğaçacılardan birinde (bkz: merhaba poğaçacı) kendisinin kahvaltı addettiği fakat aslında sadece beyninin ona sigara altlığı yapması için gönderdiği güçlü sinyallere yenik düşmesinden mütevellit 2-5 tane arası poğaçanın mideye işkence niyetine duhul edilmesi ve akabinde tek nefeste çektiği 200ml şeftalili meyve suyunun bünyede yarattığı anlık enerjiyle güne mutlu başlandığı istanbul’un çoğu beyaz-mavi yakasının her gün yaptığı survival instinct.
not: bilerek nokta, virgül koymadım ve tek nefeste okunmasını istedim. lütfen ilkokuldaki türkçe hocamın mezarındaki ana babasına kadar sövmeyin dostlar. *
edit: imla
debe editi: valla bu kadar etkileşim alacağını düşünmedim ama sanırsam herkesin belli bir dönemine hitap etti bu entry. sağol sözlük :)
ağrı'da 30 bin kişilik after party
-
insanlar eğlenmeye hasret. insanlar gülmeye hasret. bu ülkede güzel şeyler de oluyor.
doya doya eğlenin ağrılı kardeşlerimiz.
debe editi: şu gencecik yaşımızda gezip eğlenmek varken sinir ve stresle boğuşuyoruz.
ilginç kablosuz ağ isimleri
-
kahve
alt katımızda kahve var, herkes gidip kahveye şifre nedir diye sorsun diye bu ismi koydum. bir gün kahveye indiğimde şifreyi ben de sordum. yok lan bizde internet minternet diye tersledi. demek ki sistemim iyi işliyor *
sokaklarda bayağı bildiğin ayıların gezdiği yıllar
kafede yalnız oturan insanlar
-
uzun zamandır içinde bulunduğum insanlardır.
haftasonları starbucks'a giderim. bir kahve alırım. boş masalardan birine oturup dizüstü bilgisayarımı çıkarır otururum. bilgisayar yoksa da elimde telefon olur.
twitter'da timeline'ı 10'larca kez yenilemekten başka birşey yapılmıyor o telefonla. bazen de sözlüğe bakıyorum okunacak birşeyler var mı diye.
kulaklığım genellikle takılı oluyor. parça listemde ne varsa onlar çalıyor bir taraftan.
kahvem bitince de kalkıp gidiyorum.
evden çıkıp cafede tek başına oturmak biraz mantıksız gelebilir ama "tedbil-i mekanda ferahlık vardır" demişler. ben de öyle yapıyorum. bir parça daha iyi oluyor sanki.
bayram bayram derken bayram da bitti
-
bayram gezmelerinde hal hatır sorulduktan sonra söylenecek söz bulunamadığı anda sessizliğin ortasına yapıştırılan cümle.
lionel messi
-
istatistiğine soktumunun.
olaya gelin hele;
bu sene ligde gol attığı her maçta 2 ve üstü gol atmıştır.
1 taneye tenezzül etmemiş, "hiç atmam daha iyi amk" demiştir.
nilüfer (sanatçı)
-
60 (yazıyla altmış) yaşındaki, üstelik ciddi bir hastalık atlatmış bir kadının makyajsız olarak çirkin göründüğünden yakınan ergenlerce, ergen ergen yerilen muhteşem kadın.
sadece son on yılına yetişebilmiş ergenlerceyse sesinin çirkin olduğundan dem vurulan muhteşem ses.
42 yaşındaykenki bir klibi
çarpılırsınız... taş olursunuz... uyarayım.
edit: link düzeltildi.
teselli etmeyen teselliler
-
her iste bir hayir vardir...
agh!@#@@!!!
34 beden olmak
-
sağ bacağımın içinde bulunduğu durum.
yaran ayarlar
-
- saçımı kestirdim, nasıl olmuş?
+ sikime benzemiş.
- yapma ya, o kadar mı kısa olmuş?