hesabın var mı? giriş yap

  • 21 senedir oturduğumuz evi satışa çıkarıp arka balkona "satılık" ilanını astıktan 4 ay sonra bir gün balkonda çay içerken bizi gören 21 senelik üst komşumuzun gülümseyen bir suratla "hayırlı olsun!!! evi siz mi aldınız? :)))))" diye seslenmesi. varlığımızdan haberi yokmuş adamın.

  • son yıllarda beşiktaşımıza gelen en efektif futbolcu olduğu yetmezmiş gibi tam bir karakter abidesi de olan topçumuzdur. seneye tolga'nın durumu ne olur bilinmez ama eğer kalırsa kaptanlık bandını da kendisine takmamız lazım. ayrıca bildiği diller sayesinde takımda en fazla futbolcuyla anlaşıp iletişim kurabilen oyuncu da mario gomezdir muhtemelen. ana dili almanca olan almancılarımız ve vatandaşı beck malum zaten, geri kalan yabancılarımızdan kanadalı-arjantinli-brezilyalı-portekizli-ispanyol olanlarla da zaten ikinci dili olan ispanyolca ve advance ingilizcesiyle (maç sonu röportajlarını inigilizce veriyor zaten) çok rahat iletişim kuruyordur. geriye bir tek mustafa pektemek falan kalıyor, onla da muhatap olmasın zaten, ne gerek var, pektemek gitsin almanca öğrensin peşinde gezsin gomez'in.

  • jeodezi ve fotogrametri mühendisliği memleketimin en ilginç mesleklerindendir. öncelikle bu mesleği serbest olarak yapmayı düşünen insanların arazide lahovoleyy diye bağırabilirken, belediye ve ya kadastroya girince müdür bey, uzaktan algılama bey diye incelikten kırabilecek esnekliğe sahip olmaları gerekiyor.

    bu meslek dalı halk arasında harita mühendisi ya da kadastro mühendisi olarakta bilinir. genel olarak 5 anadaldan olusur.

    1. ölçme tekniği:

    bu dal ile akademik kariyer yapanlar ve topograf olarak adlandırılan arazi adamları ilgilenir. işin özünde bir noktayı en hassas ve doğru şekilde hangi yöntemle ölçerize kafa yorarlar.

    2. jeodezi

    bu tamamen akedemik bir olaydır ama 40 kilometre kareyi aşan ölçümlerde hemen devreye giren bir durumdur zira yerin çekim kuvveti ve yamukluğu işin içine girer.

    3. fotogrametri
    uydu ve hava fotograflarından harita elde etme işidir. mesleğin en acaip kısımlarındandır. bu işle meşgul kişiler nasada çalışıyorum havasındadırlar.

    4. kamu ölçmeleri

    devlet dairesinde çalışacaksan işte bu onu kapsar. arazi düzenlemeleri, ölçmeleri, hukuk, şehircilik, kadastro

    5. kartografya.

    beyle puşt gibin ipne gibin bir şey olmanızı sağlayan derstir. size her şeyin bir gaz kütlesiyken nasıl dünyanın olduğunu ve haritacılığın temelini en has şekilde veren kısımdır. anlatılmaz yaşanır. devamı jeodezidir.

    bu kadar açıklayıcı bilgi sonrası haritacı nasıl yaşar ne içer ne yer sorusuna cevap vermek gerekirse genel olarak haritacı adam kendi içinde ikiye ayrılır.

    ilk grup büro grubudur. bu insanlar bilgisayar başında yaşar. kullandıkları programını ( autocad, eghas, netcad, microstation) yalamış yutmuş, artık programın kodlarını yazan kişilerin bile bilmediği özelliklerini bulmuş insanlardır. hareketsizlikten genel olarak kilo alma, fıtık ve çeşitli tikleri vardır. sürekli yazma ve hesaplama modunda oldukları için parmaklar, kollar ve favorim gözde seğirmeler olur. boş zamanlarında kanun ve yeni çıkan yönetmelikleri okurlar. kendileriyle tartışmak gereksizdir zira her zaman haklı çıkarlar. esnek olmak zorundadırlar. araziyi kendileri görmedikleri için genel olarak bir hatayı düzeltmek için gerekirse bir gün harcamaktan çekinmezler. bu insanların bir de şantiyeye yollanmış versiyonları vardır. bu insanlar artık 24 saat uyku harici bilgisayar başında oldukları için usb kahve ısıtıcısı ve usb traş makinası yılın icadı gibi görürler. (bu başka bir yazı konusu)

    ikinci grup ise arazi adamlarıdır. bu kişiler yönetmelik, kanun ya da program bilmezler. program ile yapılacak bir şey varsa bunu büro ekibinden isterler. arazi ekibinin yegane işi arazide ölçüm yapmaktır. kışın soğukta, yazın sıcakta çalışırlar. gölge veya sıcak bir oda nedir bilmezler. araziyi kimsenin görmediği şekilde 3d olarak görür bunu 2d olarak kafada kurar ve son olarak ölçmeye başlarlar. normal alım (ölçüm) yaptıkları zamanlar güzel görünür ama bu işin sırtta poligon taşıma, kazma gibi kısımlarıda vardır. alet noktayı görmüyor diye bir ölçümü iptal edemezler bu yüzden gerektiğinde yangın merdiveninden sarkar, gerektiğinde 10m lik istinat duvarının üzerinde yusuf yusuf dururlar, gerektiğinde bir binanın sacının üstünde gezerler. genel olarak çamurlu, sakallı ve yorgun olurlar.

    son olarak istisnalar kaideyi bozmaz tadında bu her iki grup içerisinede giren haritacılar vardır. ( misal olaraktan ben ) bu kişilere gudalist denir. nerde eksik adam varsa oraya yamanır. genel olarak hiç bir konuda tam uzman olamazlar ama her yere gidip durumu kontrol altına alabilecek tecrübeye sahiptirler.

    haritacı adam aç kalmaz. aç kaldım diyen tembel insandır. çalışma yerleri devlette dsi, belediye, kadastro, tapu, tck, iller bankası, maliye, teaş, anıtlar kurulu vb tüm devlet kurumlarında çalışabilirler. özel sektör olarak camia küçüktür. hemen herkes bir şekilde birbirinden haberdar olduğu için staj zamanı iyi bir elemansanız gene iş bulunması zor değildir. bu meslek yapı itibariyle yıpratıcı bir meslektir. sevilmeden yapılmayacak mesleklerdendir. ben büro elemanı olacam, ben arazi elemanı olacam demeniz bir şeyi değiştirmez. olaylar ve durumlar sizin konumunuzu belirler. hiç düşünmediğiniz bir zamanda ve yerde kendinizi beklemediğiniz bir durumda bulabilirsiniz. araziye çıkınca olmaz yerlere girmekten, uyuz itlerden korkmayacak, acaip bir gps ölçümünde allahın unuttuğu bir yerde kurtlar sizin aracınızı arkadan kovalarken sakin olabilecek esneklikte olmanız gerekir.

    bir de dezavantajları vardır meslekten gelen. konu olarak avrupada jeodezi ve fotogrametri bölümünden 5 üniversite bölümü çıkarmışlardır. alan konu olarak bu kadar geniş olunca asla tüm konulara tam anlamıyla hakim olamazsınız. bu yüzden her zaman kıvırmaya hazır bir insan olursunuz. bilmediğiniz bir şey karşınıza çıkınca bilmiyorum yerine zaman kazanmak için genel, yuvarlak cümleler kurmak nefes almak kadar kolay hale gelir. üstünüze ve başınıza dikkat etmemeye başlarsınız zira araziye ne zaman çıkacağınız belli olmaz ve gittiğiniz zaman kesin çamur olacaktır. büroda iseniz bütün gün orada olduğunuz için kime kendimi beğendirecem diyerek evde çalışan insan gibi hareket edersiniz.

    son olarak okumak mesleği icra etmekten daha zor olan ender bölümlerdendir. iş hayatına atıldıktan sonra bir çok iş jeodezi sınavını vermekten daha kolay gelir insana.

  • üst edit: sevgili dostlarım 04.08.2022 tarihinden itibaren, gelecek dönem için anlaşılan maaşlara ek olarak 2000 lira zam yapılmıştır.

    şu 'görselden göreceğiniz gibi bahçeşehir koleji asgari ücret zammından sonra ilk maaşları bugün yatırdı. asgari ücret vermiş olmamak adına asgari ücretin 5 lira fazlasını yatıran, kul hakkından korkmayan, allahtan korkmayan, rezil bir kurum haline geldiler.
    bu durumu muhasebeye sorduğumda "hocam okulda herkese asgari ücret yatırıldı" şeklinde içler acısı bir açıklama yapıldı.
    daha ne kadar medyanın gözünde alçalacaksınız merak ediyorum. yarın çok desteklediğiniz hükümet gittiğinde ne yapacaksınız çok merak ediyorum. sayın yücel ailesi yatacak yeriniz yok.
    her yere yeni şubeler açıp, giresunspor'u ve basketbol takımını zengin edeceğinize öğretmeninize sahip çıkın.

    edit: bazı aklı selim arkadaşlar ne bilelim kardeşim belki 20 günlük maaş aldın diyor, başlığın altında yazılan enrty'lerde mi güvensiz geliyor sana? bununla alakalı çok güzel bir atasözü var.
    + mahalle yanarken birileri saçını tararmış.
    sevgili dostum öğretmenlerin tatilini çekemezsiniz, aldığı maaşa inanmazsınız. yerden yere vurduğunuz bu insanların sayesinde bir mesleğiniz var. hiçbir şey yapmıyorsanız bari saygı duyun. yarın çocuğunuz bize emanet edilecek onlara sizden fazla değer vereceğiz. siz evdeki 2 çocuğunuza yeri geliyor "of" derken bizler 45-50 'sine aynı anda dokunmaya çalışıyoruz.

    not: zorunlu açıklamadır.

  • şirin ünal şey değil mi bu arada..
    evinde çalışan nadira kadirova'ya tecavüz edip öldürdüğü iddia edilen milletvekili değil miydi? yumurta yarışılrı falan.. rumeysa gümbürtüye gitme bak.. aman diyim