hesabın var mı? giriş yap

  • 2022 huzur hakkı üst sınırı 276.019tl’dir. bu da aylık hesaplayınca 23.001tl net ödemeye denk gelmektedir. brüt olarak da 30.000tl yapmaktadır. yani ortada yalan bir beyan yoktur. hatta adam en üst dilimden belirtmiştir.

    bir de kar dağıtımı vardır. bunu şirketiniz kar etmiyorsa çekemezsiniz. kar ediyorsanız da illa çekeceksiniz diye bir şey yok. şirketinizi büyütmek, kendinizi büyütmekten öncelikli olabilir. özetle kar dağıtımı düzenli bir gelir değildir.

    o yüzden aylık geliriniz nedir sorusunun doğru cevabı huzur hakkıdır.

  • amerika'da adamın biri normal işine giderken birden anormal bir trafiğin içine duşer, ama trafik bir milimetre bile kıpırdamamaktadır. bi süre sonra yandaki cama birisinin tıkladığını görür ve camı açar.
    ne var acaba?
    - teröristler bush'u yakaladılar eğer 10 milyon dolar verilmezse, üstüne benzin döküp yakacaklarmiş. işte onun için, herkesten biraz yardım alıyoruz...
    - insanlar ne kadar veriyor ortalama olarak?
    - valla yaklasık olarak 5'er litre !!!!

  • tarih çabuk unutulan bir kavramdır, ayrıca gençleri de şuçlayamıyorum yaşam standartlarını arttırma derdinde herkes. bu gözler kefen giydik bizi cepheye gönder rte, bahçeli reis diyenlerin bedelliye en önde başvuran olduğunu da gördü. =)

  • emri altında milli istihbarat teşkilatı olmasına rağmen yaş kararı ile kendi eliyle genelkurmay başkanı yaptığı ve 2 yıl birlikte çalıştığı kişinin aslında terörist olduğunu anlamama durumudur. neyse ki bağımsız yargımız biraz geç de olsa devreye girmiş ve bunca yıl pkk'ya karşı savaşmış bu sinsi teröristi hapse tıkmıştır.

  • hedef kitlem; cumartesi gecesi evde oturan ezik ve yalnız insanlar . evet, hep beraber gülümseyelim istemez misiniz? haydi toplanın öyleyse.

    neredeyse her allahın günü üreticide yatıp kalktığımız günlerden bir gün, fabrikada bazı denemeler yapıyoruz yine. yorgunluk, sinir, stres had safhada. yüzler de, bunlarla doğru orantılı olarak, asık. ben de beş karışlık suratımla üretimde dolaşırken, pres makinasının arka tarafında duran atıl tezgahın üzerinde üç adet ansiklopedi gördüm. iki tane ana britannica bir tane de meydan larousse, gazetelerin verdiklerinden... önce yanlış görüyorum sandım, çünkü resimde öyle sakil duruyorlar ki. sonra tezgahın başına gittim, üstleri başları etrafa uyum sağlamış halde ve eser miktarda yağ içinde olan ansiklopediler orada duruyorlardı, evet. fırsatı kaçırmadım ve hemen pres ustasına seslendim;

    - hayırdır veysi usta, bunlar nedir?
    + ha, onlar mı? onlar benim büyük sözlükler. geçen hafta bizim evin oradaki çöpün kenarında buldum. birileri atmış, ben de aldım buraya getirdim. her gün vardiya molalarında, öğle yemeklerinden sonra, açıp okuyorum biraz biraz. bir görsen dünya bilgi dolu içi, bir sürü de şey öğrendim. bu yaştan sonra, bunun bağımlısı olduk iyi mi?

    (tarifsiz bir gülümseme ve ışıl ışıl gözler eşliğinde, devam ediyor)

    + bizim okuma şansımız olmadı ki. ortaokulu bitiremeden usta yanına verdiler bizi. şimdi benim çocuklar okusun istiyorum. ama her gün başka başka şeyler öğreniyorlar, görüyorlar, gelip evde soruyorlar, “bilmiyorum” demek çok ağrıma gidiyor. belki bunları okursam, onlara da bir faydam dokunur.

    bazı insanlara babalık nasıl da yakışıyor değil mi? veysi usta, o gün bana da babalık etti bir anlamda. okul okumadan da öğrenebildiği, ve etrafına öğretebildiği, şeyler var çünkü. bazılarımızın parayla pulla, çok okumakla, çok bilmekle sahip olmaya çalıştıkları var, onun cümlelerinde...