ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
iş görüşmesi diyalogları
-
yaşanmıştır!!!
işveren: sinirli misindir?
mösyö: hayır efendim, kolay kolay sinirlenmem.
işveren: şimdi ben sen çalışırken arkadan yaklaşıp ensene bi tokat atsam sinirlenmez misin?
mösyö: (aha yine bulduk bi deli) yok efendim niye sinirleneyim!
işveren: sen calisirken arkandan sessizce yaklaşıp parmakla durtsem rahatsız olmaz misin, tikin falan var mi?
mösyö: yoktur efendim...
işveren: parmak arası var mı sende?
mösyö: efendim, anlayamadım?
işveren: emzik diyom emzik, sigara içer misin?
mösyö: yok efendim içmem.
işveren: içki var mı? viski, rakı?
mösyö: yok efendim, ağır içkilerden hoşlanmam. arada sırada bira içeriz o kadar.
işveren: sap mısın?
mösyö: yalnızım efendim.
işveren: sapsın yani. tamam o zaman, şu kağıda imzanı at bakalım.
mösyö: içki içmediğime dair mi efendim?
işveren: yok yok sadece kağıdın en altına imzanı at.
mösyö: nası yani, boş kağıda imzamı mı atayım?
işveren: evet, n'oldu bize güvenmiyor musun yoksa?
mösyö: yok efendim ondan diil ama boş kağıda imza atamam.
bu sırada işveren dolabında saklamakta olduğu bursa işi ekmek bıçağını çıkartır ve üstüme yürür!
işveren: oğlum baksana, imzalamazsan bıçağı atacam kafana!!!
mösyö: (tamamen dumur olmuş bi şekilde) yok atamam efendim!!
işveren: (bu sırada bıçağı atar gibi yapmaktadır)lan at yoksa atacam haa!!
mösyö: atamam efendim, boş kağıda imza atılmayacağını herkes bilir, hem zaten o bıçağı bana atamazsınız!!!
işveren: ee o zaman ben niye bu bıçağı burda tutuyom zannediyorsun?
mösyö: (işverenin bıçağı çıkardığı dolapta bira kutuları olduğunu görerek) akşamları iş bitimi biranın yanında karpuz kesiyo olabilirsiniz!!
işveren: tamam o zaman, gel sana fabrikayı dolaştıralım!!!
mösyö: (allaaım niye hep deliler beni buluyor???)
etekli ve çoraplı kızlar
-
tatlı küçük kızlar iğrençliğinden sonra ortaya çıkan bir başka mide bulandırıcı facebook sayfası. bu rezillikler bul bul bitmez, bitmiyor. kodumun ülkesinde bilişim ve siber suçlar ne işe yarıyor çok merak ediyorum. doğru onlar muhalif avındaydı değil mi?
pardon.
https://www.facebook.com/…lı-kızlar/519753628109149
not: sayfa kapandı:
http://tinypic.com/…php?pic=rbjk1y&s=5#.uptjmnjm4wk
şöyle korkunç capslere de sahiptir:
http://imgur.com/pf9rltj
http://postimg.org/image/6or7etpnl/
http://i.imgur.com/bqidqj7.png
http://i.imgur.com/33pnril.png
http://i.imgur.com/9a6e3ae.png
edit: şikayet edilmesi gereken yetkili birimlerin adresleri:
http://www.ihbarweb.org.tr/ihbar.php?subject=2
http://sibersuclar.iem.gov.tr/hiletisim.html
http://www.iem.gov.tr/iem/?menu_id=34
http://www.egm.gov.tr/sayfalar/ihbar.aspx
ayrıca;
(bkz: facebook'taki çocuk istismarcılarını ifşa ediyoruz)
yetkili birimler için ysduygu ve kaelthas sunstrider'a teşekkürler.
capsler için antonia chigurh'a ve ganjah'a teşekkürler.
edit 2: bunu hangi akla hizmetle gg olarak ispiyonlarlar ki?
edit 3: sayfa kaldırıldı, ihbar ve şikayet eden herkese teşekkürler.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
ilkokula giden ve tüm sitede aşırı yaramaz, terbiyesiz olarak bilinen çocuk, sabah yedi civarı okul çantasını yerde sürükleye sürükleye yürümektedir. çocuğu tanıyan meraklı teyze balkondan seslenir ve cevabını alır.
- çocuğum naapıyosun?
+ ananın amını yapıyorum.
(ardından çocuğun annesine şikayet edilir... ama çocuk bugün liseye gidiyor olsa da değişmemiştir.)
brezilya'da bulunan dev anakonda
-
birkaç sığır tarafından rahatsız edilmiş. belli ki yeni beslenmiş, sessiz sakin sindirimini gerçekleştiriyor (birkaç ay falan sürer).
yemeğin üstüne bi çay koyup televizyonun karşısına geçsen, sonra biri seni kürekle dürtse hoşuna gider mi? bence bu videoda yılan haklı.
sadece askerde karşılaşılan olaylar
-
yazıcısı olduğum inşaat takım odasındaki bilgisayarın mouseunun bozuk olması, değiştirilmesi için bölük komutanına defalarca hatırlatmam, kaynak yok diye sürekli ertelenmesi, sonunda cinnet geçirip kendi cebimden mouse almaya karar vermem ( bilgisayar kullanırken cidden kafa bozuyor o bozuk mouse) takım komutanının " uygun olmaz " diyerek teklifimi reddetmesi.
inşallah bu yazıyı yazarken sorun çıkm
500 yıllık camiye restorasyon diye badana yapmak
-
(bkz: anasını sikmişler anasını)
bunun başka izahı yok. ulan aklımı kaçıracak gibi oluyorum böyle şeyleri gördükçe. her şeyimizi çalıp çırpıp, satıp savurup yok ettiler. tarihimizi de yok ediyorlar. kafayı yiyeceğim.
whatsapp'tan terk eden sevgili
erdoğan'ın tabldot yemek yemesi
-
tabii ki halkla ilişkiler için mizansen olduğunu düşünüyorum.
90'lı yıllardaki zenginlik belirtileri
-
* 1 simit 1 gazoz tutarından fazla harçlık almak
* akülü araba olan bir eve misafirliğe gidildiğinde ufkun iki katına çıkmaması
* mahalle maçlarında canı istediğinde dişli, canı istediğinde halı saha kramponu giyen çocuğa "vay arkadaş" dememek
* okul gezisi olduğunda ışık hızıyla "kaç paraymış" diye sormamak
* babanın söylediği o taksitler bitince şu aydan sonra rahatlıyoruz cümlesine aşina olmamak (o ay hiç bir zaman gelmez)
* basketbol takım antremanlarında annenin eşofmanı kesip dikerek sağladığı şortu değil markalı basketbol şortu giymek
* önlükten takım elbiseye geçilen dönemde babanın söylediği " ceket böyle giyilir oğlum" cümlesine tamam baba bu çok güzel diyerek büyük ceketi almak nedir bilmemek
* arkadaşlarla ortak top alıp o top kimin evinde kalacak diyalogları nedir bilmemek
* atari, vitesli bisiklet, bilgisayar gibi şeylere geç sahip olmamak
* odun kömür taşımak nedir, soba nasıl yakılır, ne yaparsan tütmez bilmemek
* her kış farklı mont farklı bot giyebilmek
* mahallede top oynarken aman top gelmesin denilecek bir arabaya sahip olmak
* haftasonları olan okul kurslarına öğretmenin sevgisi, güveni, inisiyatifi ile değil parasını basıp üç dört dersten gitmek
vs vs...
star trek
-
bu adamlar o kadar teknolojik uzay gemisi yapmislar hala bi otobus gibi tutma yeri koymamislar, bi torpil yiyince cikan sarsilmada hoop diye cihazlara tutunuyolar, bigun biri kiracak navigasyon kolunu, kalacaklar uzayin ortasinda dimdizlak
denizler altında nerden baksan 20 bin fersah
-
yayımlansa beş altı bin satması muhtemel olan kitap.
ayrılalım denen kızın emmi çömmesiyle üzülmesi
-
hayal edince gözleri kör eden bir detay.