ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ermenistan milli marşı çalarken çömelmek
-
türk kanı taşımayan maların anlayamayacağı olay .
öğretmen öğrenci diyalogları
-
öğrenci:hocam son soru doğru,niye üstünü cizmişsiniz?
hoca alır kağıda bakar...
hoca:ilk soru limit,son soru türev,ilkini yanlış yapmışsın,limit bilmeyen adam türev yapamaz,kopya çekmişsin sen..!
finlandiya'yı sıkıcı bularak terk eden göçmenler
-
(bkz: gerçek finlandiya bu değil)
edit: sadece boş bkz girmeye gönlüm el vermedi. abi anlamıyorum, bu adamlar savaştan kaçmadılar mı? canları tehlikede değil miydi? avrupa'ya geçebilmek için türlü yol denemediler mi? haberde tornio'dan helsinki'ye 700 küsür km yol gittikleri yazıyor. yani beyefendiler tornio'yu da beğenmemiş helsinki'ye gelmiş. sonra helsinki'deki sosyal hayat da kesmemiş bunları gerisin geri tornio'ya, oradan da isveç'e geri dönmeyi düşünüyorlar. tamam, buz gibi nemrut havayı ben de sevmem, tek başına depresyon sebebidir, ama seyyah gibi tüm kabile bir oraya bir buraya göç edecek enerjiyi nereden buluyorlar anlamıyorum. ser sefil yollarda sürünmek hoşlarına gidiyor herhalde. çay yokmuş! çayı ne yapacaksın anasını satayım. adam finlandiya'ya gitmiş çay yok diyor. troll müdür nedir...
yaran facebook durum güncellemeleri
-
eğer kapı zili durmadan çalıyorsa bilin ki o kardeşinizdir, yerinizden kalkmayın başkası bakar
eğer kapı zili bir kere çalıyor sonra kapının açılmasını bekliyorsa o bababınızdır, bekletmeyin gidin kapıyı açın
eğer kapı kapanma sesi duyduysanız ve ardından sessizlik olduysa o annenizdir, merak etmeyin o sizi bulur.
kötü günlerde kişiye güç veren sözler
-
duhâ suresi 3. ayette geçen:
"rabbin seni terk etmedi, sana darılmadı da."
süper geçen bir buluşma sonrası yazmayan kadın
-
30 yaş üstü abilerden genç erkeklere tavsiyeler ;
sevgili genç arkadaşlar, insan iletişimi tek bir kalıba sığdırılamayacak kadar dinamikleri olan bir konu. yani yaşanan ya da yaşanmayan bir olayda "karşı taraf neden böyle davrandı?" sorusu sizi insan ilişkilerinde başarısız kılar.
"peki ben şimdi ne yapmalıyım?" sorusuna gelince, içinizden ne geliyorsa onu yapacaksınız tabii ki. merak ettiyseniz karşı tarafa neden öyle davrandığını soracaksınız. üzüldüyseniz hissettireceksiniz, belirteceksiniz. strateji kaygısı gütmeyeceksiniz. saygı çerçevesinde, içinizden nasıl geliyorsa o şekilde davranacaksınız. sadece ikili ilişkiler açısından söylemiyorum bunları. siz hayata karşı net olacaksınız ki karşınıza size "layık" birisi çıksın.
inanın bana, strateji kaygısı olmadan, kendi kendinize de zevk alabildiğiniz bir hayatta yalnız kalma olasılığınız yok. sevgiliniz olmayabilir ama dostlarınız olur. paranız olmayabilir ama huzurunuz olur. yalnızlığı kutsallaştırmadan sadece "kendi" hayatınızı yaşamaya çalışırsanız, hayata karşı net olursanız, ne istediğinizi ve istemediğinizi bilirseniz sizi sağlık dışında üzecek bir konu olmaz. sağlık olsun, gerisi bir şekilde halledilir.
debe eklemesi: g.
yi sun shin
-
yi sun shin, 1545-1598 yılları arasında yaşamış koreli bir amiral ve ulusal bir kahramandır görsel. daha önce denizcilik eğitimi almamış olmasına rağmen, amiral yi deniz savaşlarında hiç yenilmemiş ve komutasındaki tek bir gemiyi bile kaybetmemiştir.
çocukluğu
yi,, hanseong'da doğdu. ailesi, koreli deoksu yi klanının bir parçasıydı. büyükbabası yi baeg-nok siyasetten emekli oldu. yi sun-sin babası yi jeong, aynı şekilde siyasetçiydi. yi'nin çocukluğunun en önemli olaylarından biri, tanınmış bir bilim adamı olan ryu seong-ryong ile tanışıp arkadaş olmasıydı. çünkü savaş sırasında ryu'nun amiral yi'ye olan desteği yi'nin başarıları için kritikti.
ayrıca yi, gençliğinde arkadaşlarıyla savaş oyunları oynamayı seven liderlik yeteneği gelişmiş biriydi. sonrasında kendi yayını yapıp kendi oklarını denedi. ordu için kendi altyapısını hazırladı.
askeri hayatı ve turtle ship'i geliştirmesi
1576'da askeri subay olmak için hükümet sınavlarını geçtikten sonra yi, çeşitli ordu ve donanma görevlerinde görev yaptı. kıskanç meslektaşları tarafından iftira atılarak suçlandıktan sonra iki kez ihraç edilmesine rağmen, 1591'de sol cholla eyaletindeki deniz kuvvetlerinin komutanlığına atandı. burada askerlerini eğitmeye ve kobukson(turtle ship) geliştirmeye odaklandı. kobukson'un tarihteki ilk zırhlı savaş gemisi olduğu düşünülmektedir. inşasında, üst güvertesi mürettebatını korumak için zırhlı plakalarla kaplandı ve düşmanları binişten vazgeçirmek için sivri uçlar ve bıçaklar bu plakalara tutturuldu. geminin yayında, topun ateşlenebileceği ve geminin konumunu gizlemek için duman bulutları yayabilen bir ejderha kafası vardı. top ve silahlar da geminin arka ve yan kısımlarından ateşlenebiliryordu görsel.
japonya ile savaşlar
yi'nin hazırlıklarının bir sonucu olarak kendi kuvvetleri, kore ordusunun aksine, japonlar 1592'de kore'yi işgal ettiğinde onlarla savaşmaya hazırdı. yi'nin güney sahilindeki zaferleri, kore'deki japon birliklerinin tedarik ve takviyelerini etkili bir şekilde kesti ve japonlara gidecek yardımları engelledi. 1593'te yi'ye tüm kore filosunun komutası verildi, ancak barış görüşmelerinin ardından 1597'de tekrar sadakatsizlikle suçlandı ve rütbesi düşürüldü. japonlar daha sonra ikinci bir işgal başlattı ve neredeyse kore donanmasının tamamını yok etmeyi başardı. yi, kalan birkaç geminin komutanı olarak görevine geri döndü ve savaşlardaki yenilmezlik rekorunu sürdürerek kısa süre sonra kore'nin denizlerini kontrol altına aldı.
ölümü
savaşın son seferi sırasında geri çekilen japon güçlerini kovalarken koltukaltı civarına isabet eden başıboş bir kurşunla hayatını kaybetti. ölümüne en büyük oğlu yi hoe ve yeğeni yi wan tanıklık etti. ölümünden sonra kendisine savaş ve sadakat dükü ünvanlarının yanısıra birçok ünvan layık görüldü.
kaynaklar: en.wikipedia, britannica, antiquealive websiteleri.
tayt giyen kızın kıçına bakmamayı başarmak
-
bunu becerebilen erkek varsa buyursun gelsin beni babamdan istesin.
teşkilat dizisinde z kuşağına verilen cevap
-
olmadığımız masa yok, ama her masada da kaybediyoruz maşallah. selam ve dua ile.
edit: al bak her masada varız, ama böyle.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
inci-caps'ten seçmeler;
"parası neyse veriyim de beni de sevin lan!"
"bazı kızlar beni güldürürken düşündürüyor. mesela hem gülüyorum hem de 'acaba verir mi?' diye düşünüyorum. kalbini..."
"kızlar; oranızı buranızı açacağınıza mantı açın da yiyelim bari."
"hoşlandığı kıza yaklaşayım derken yanlışlıkla kanka olan beyler için 1 dakikalık saygı duruşu."
"+ aşkım ben süt bazlı karamel soslu extra buzlu çikolata parçacıklı frappuccino latte söylüyorum sen ne diyorsun?
- amin..."
"geçen gün apartman yöneticisine admin dedim ya la!"
robin van persie
-
kendisi, sözleşmeli ilkokul mezunu uzman çavuşun eline düşmüş kısa dönem doçenttir.
2 metrelik turistin herkesi dövmesi
-
üstteki yazar bahsetmiş, biz abd'de polise sesimizi yükseltsek belki silahla bizi yaralayacak insanlar gelmiş burada vatandaşı dövebiliyor?
elin oğlu gelip kendi ülkemde bizi darpedebiliyor öyle mi?
bitmişiz!