hesabın var mı? giriş yap

  • kimse kusura bakmasın ama öğrencileri için kılımı bile kıpırdatmam. bi kere de fazla manita var desteğini bekliyorum desin biri. nerede hamallık işi var hemen yardım çağırın.

    şaka lan şaka! dualarım sizinle, artan ve artık fahiş miktarlara varan shuttle fiyatları düşürülsün hatta bedava olsun. ne sikimse artık bu shuttle.

  • bak bu adama, turk takimlari igrenc oynadigi her donem ve shaktarın iyi gittigi her periyot sonu ovguler duzuluyor ya.

    hep birileri çıkıp şunu diyor, degerini bilemediniz, bu adama ffutbol cahili dediniz, bu adam dunyanin en iyisiydi bilmemne.

    degil mi?

    hah işte var ya bu adam seneye 3 buyukten birine gelsin (ozellikle bjk bu konuda daha önde bence artık), 2 derbi kaybetsin, 3 beraberlik alsin, takim biraz sendelesin ve biraz defansif oynasin,

    o bugun degerini bilemediniz diyenler çıkıp da; "bu muymuş dahi? bu muymuş profesör? o futbolcuyu solda oynatan adama ben teknik direktor bile demem, istifa et bunamış adam"

    demezse ben de ne olayım.

    ülkem insaninin reflekslerini artik iyice kavradim. sik gibi ülkeyiz bu yüzden. cacık olmaz bizden.

  • dikkat ederseniz sizin de fark edebileceginiz, her zaman yuzde yuz fiziki olmasa da, (ki bazen boyle oldugu da gorulmustur) genelde buyuk olcude fiziki olan benzerlik. bazen benzemeyen ciftler de uzun yillar suren evlilikleri sonucu garip bir sekilde tip olarak da birbirlerine benzemeye basliyorlar. yani ruh esi falan biraz hikaye geliyor bana. belki de kendimizden bir tane daha ariyoruz, onu bulduktan sonra da karsilikli iyice etkileserek 'bir vucut olma' taniminin hakkini vermeye basliyoruz. aklima ilk gelenlerinse politikacilar olmasi daha da ilginc. bkz:

    rahsan - bulent ecevit, nazmiye - suleyman demirel, sevinc - erdal inönü, semra - turgut ozal...

    (bkz: bu bir anket degildir)

  • misafirlikte seker dagitma seansi... kucuk cocuk sekeri almaktadir..annesi :
    -oglum..tesekkur ettin mi zuhal teyzene?
    cocuk : tesekkurler zuhal teyze..
    zuhal teyze : yuru git len!..baskasinin lafiyla..
    cocuk: kes sesini!..
    anne : a - a!! e bicim konusuyorsunuz ayol birbirinizle?..
    zuhal teyze : bu iti bir daha getirme buraya..
    cocuk : zuhal kaldirma beni ayaga !!..

  • kadın-erkek ilişkilerine dair kafamda son zamanlarda bir soru işareti var. kadınlar neden ilişkide bekleyen taraf oluyor? sürpriz bekler, hediye bekler, ilgi bekler vs. erkek ne kadar verirse versin hep "az yapıyor" oluyorken kadın 1-2 kez yapsa "çok sürprizli" olabiliyor. bunun mantığını bilen, anlayan beri gelsin.

  • "nasıl olsa birisi yardım eder, bir dünya insan var" mantığına büründüren psikolojik etki. ilginçtir ki bu etkiden haberi olan kişiler olaya müdahale konusunda eskisinden daha aktif oluyorlar çünkü o kişiler "ben de nasıl olsa birisi yapar diyenlerden sadece biriyim ama kimse yardım etmeyecek" diye düşünürler. mümkün olduğunca herkesin bu etkiden haberdar olması çok önemlidir. tabii ki yardım edilecek kişiye (bilinci açıksa)de büyük iş düşüyor. örnek verecek olursak; yolda yürürken düşüp bacağınızı kırıyorsunuz ve ambulans lazım. sokakta "biri ambulans çağırsın" diye bağırmak yerine oradaki herhangi birine işaret ederek ya da "kırmızı tişörtlü, ambulans çağırır mısın?" diyerek sorumluluğu tek bir kişiye yüklerseniz yardım alma ihtimaliniz büyük ölçüde artacaktır.

  • bunun jeneriğini izlerken "hadi oğlum, önce banyoya, sonra doğru yatağa, kapat artık televizyonu, yarın okulun var" çığrışlarını duyar gibi oldum. hey gidi günler, pazartesi sendromunun verdiği ardinalle daha da artardı bu kulübün yayınladığı filmleri izlemenin zevki.

    şimdi star sinema kulübü, batman'i yayınlarsa, alacam anne ve babamı karşıma, gidin banyonuzu yapın yatın, ben sabaha kadar batman'i izleyecem diyeceğim.

  • kesinlikle ne kadar giriyor acaba diye cevirip gotune sokmaya calisan ve bu sebeple hastanelik olan turkler cikardi.