ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hakime cevap veren memurun sürülmesi
-
hakimin hakkaniyet anlayışı bugünün türkiye koşulları ile ne kadar da uyumlu. henüz keşfedilememiş olmalı, yoksa bu potansiyelle hızla yükselmesi lazımdı!
"beni mesai saatlerinde uyarın" sözünü saygısızlık olarak algılamış hanımefendi. kendisi başkalarının tatil hakkına saygı göstermeyi bile düşünemiyor oysa. makam sahibi olunca zannediyorlar ki herkes karşılarında köpeklenmek zorunda...
adalet komisyonu da hakime hanıma dönüp: "görev yeri dışında kimsenin amiri falan değilsiniz, memurun mesai saati haricindeki bu cevabı da disiplin hükümleri kapsamında değerlendirilemez." demek yerine gariban memuru sürgün etmeyi uygun görmüş. zalimler koalisyonu resmen!
not: dikkat çekmek istiyorum ki katibin uyarıldığı konu "gerekçeli karar yazarken" yaptığı usul eksikliği. peki mahkeme kararının gerekçesini yazmak kimin işi? tabi ki hakimin... yani aslında hakimin bizzat yapması gereken ancak yapmadığı bir iş yüzünden katibin başına iş açılıyor.
meraklılar için edit: katip değilim. memur bile değilim. katip tanıdığım da yok.
mühendis ile teknisyen arasındaki ince çizgi
-
mühendis birçok şeyi bilmediğini düşünürken teknisyen her şeyi bildiğini sanır.
edit: yazım yanlışı
25 şubat 2023 stadyum tiyatrosunun başlaması
-
madem sonu öyle bitecek niye bu kadar tutuştunuz çomarlar.
hasankeyf'in içler acısı sonu
-
şu tweette görülebilecek olan haldir.
düşünün 12 bin yıllık bir tarihi esersiniz, emevilerden tutun osmanlıya kadar birçok devlet görmüşsünüz, yüzlerce savaşa tanıklık etmişsiniz hiçbiri yıkamamış sizi binlerce yıldır hâlâ ayaktasınız. 2010’lu yıllarda badem bıyıklının biri çıkıp ben burayı yıkıp baraj yapıyorum diyor ve dinamitlerle patlatılıp koca medeniyet olarak sular altında bırakılıyorsunuz.
binlerce yıllık tarih nasıl yok edilir işte böyle yok edilir.
doğaya, tarihi eserlere nasıl bu kadar düşman oluyorlar aklım almıyor. ülkenin en güzel ormanları kesiliyor maden firmalarına peşkeş çekiliyor. ülkenin en güzel vadileri 40-50 yıl sonra atıl olup beton çöplüğüne dönüşecek barajlara teslim ediliyor. ülkenin en güzel sahilleri birkaç otel sahibine veriliyor. ülkenin en güzel yayları buraya duble yol yapacağız denilerek katlediliyor. şehirdeki nefes alınacak ender yerler ranta açılıyor...
bir medeniyet yok oldu onu görebilenler ne şanslı
debe editi: neden başlık taşındı ki ? * *
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
yillar once, bir otobus yolculugu sirasinda, sereflikochisar civarinda, arka koltuktaki ikilinin konusmasina kulak misafiri olunur:
- o beyazligin uzerindekiler ne oyle, aa ne ilginc! (tuz golu uzerinde yuruyen insanlari kastediyor)
+ hani bakiyim, nerde? aaa cidden cok ilginc, ne ki onlar?
- bilmem, penguen herhalde.
+ haa cidden ya. penguenler...ay ne sirinler!
ben: omfg
okuldan kaçıp atari salonlarına giden efsane nesil
-
makineye karşı oynarken yandaki kolu alıp sanki oynuyormuşcasına tuşlara basan bir çocuk olur. makineye karşı oynayan, yenilince hıncını yandaki çocuktan basmasana lan adamı azdırıyon diyerek alır.
geniş aile
-
bilal karakteri "naif" adam olmuş halde kahvede otururken, "akşam da abilere gideceğiz. etli pilav yeyip, kitap okuyacağız" demiştir. sanırım ilk kez türk dizilerinde "abiler" kavramı bu şekilde geçmiştir. samanyolu dizileri hariç...
ankara semtlerinin ingilizce karşılıkları
hbb'den akılda kalanlar
-
in living color jim carrey i ilk kez gördüğüm canlı komedi show.
japonların yaptığı inanılmaz karmaşık tatlı
-
arkadaş benim merak ettiğim youtube da bu videoyu nasıl arayıp buluyorsunuz. ne yazıyorsunuz da bu video çıkıyor.
tanım: bulması güç video.