hesabın var mı? giriş yap

  • 1933’de malatya’da doğdu. 1966 kara harp akademisi, 1969’da silahlı kuvvetler akademisi’ni tamamladı. 1973’de alman harp akademisi’nden mezun olan bitlis, 1978’de tuğgeneral, 1982’de tümgeneral, 1986’da korgeneral ve 1990’da orgeneral rütbelerini kazandı.
    abd’nin türkiye’de konuşlandırdığı çekiç güç kuvvetlerinin kuzey irak’ta oluşturulmak istenen kürt devleti’ne hizmet ettiğini, abd’nin pkk’ya doğrudan destek verdiğini savunan komutan bu nedenle büyükelçisi aracılığıyla abd tarafından defalarca hükümete şikayet edildi, helikopteri abd uçaklarınca taciz edilerek inişe zorlandı.
    17 şubat 1993’de ankara’nın göbeğinde şaibeli biçimde uçağı düşen bitlis şehit edildiğinde jandarma genel komutanlığı görevindeydi.
    kazanın, iddia edildiği gibi buzlanma nedeniyle olmadığı ve aslında kaza değil sabotaj olduğu ortalama bir zekaya sahip herhangi birisi tarafından da anlaşılacak açıklıktadır. ömrünü ve mesaisini türkiye’nin bağımsızlığına ve güvenliğine vakfetmiş komutanın, abd hükümetinin direktifi doğrultusunda abd büyükelçiliği , çekiç güç’teki cia yöneticileri ve onların emrindeki özel bir birim tarafından şehit edildiği genelkurmay ve muhtelif araştırmacı/yazarlar tarafından belgelenmiştir.
    (kaynak:eşref bitlis suikasti, adnan akfırat, kaynak yayınları)

  • ilginç diyaloglara sahne olan oyun.

    td : kamil son zamanlarda performansın çok iyi böyle devam et.
    kamil : size katılmıyorum son zamanlarda o kadar da iyi değilim.
    td : tamam o zaman gelecek maçlarda senden daha iyi performans bekliyorum.
    kamil : maalesef bundan daha iyisini yapamam.

  • 90'lı yıllarda sokakta oyun oynarken acıktığında annenin hazırladığı domates, peynir, yağ, salça kombinasyonu.

  • tüm ısrarlara, baskılara, dayatmalara rağmen banyo yapmayı reddedip koğuşu tek başına ahır gibi kokutan "arkadaş"ı elbirliğiyle soyup, kafasından aşağı sıvı sabun döktükten sonra araba yıkar gibi hortum ve fırçayla yıkamak.

    yaz sıcağında iyi gelmiş olacak ki, bi on gün sonra gelip "beni tekrar öyle yıkasanıza" demişti ayının evladı.

  • sunca yillik hayatimda, babamin imzasinda annemin de isminin olmasindan daha romantik hicbir sey gormedim.

  • bu kadinligi annelikle butunlestirme cabasindan bana gina ve tiksinme geliyor. annelik denen kavramin toplumdaki yuksek mertebesi sebebi ile de kadinlar bu ustlerine yapisan annelik olgusu tarafindan belirlenen degerlerle yargilaniyor. (bkz: cocugunun yuzune nasil bakarsin), (ithal versiyonu she is gonna be somebody's mom).

    ayni dusunce yapisi da erkekleri sorumluluktan kurtarmak icin kullaniliyor. adam cocugunu terkediyor, 'baba iste bir anne degil' oluyor. adam yasli anne ve babasina bakmiyor 'kizi olsaydi boyle olmazdi' deniliyor. aslinda hayvan oglu hayvan ve bencil bir it olmasaydi denmesi gerekiyor. bunlar annelikten degil, insanliktan gelen kavramlar.

    ben anne degilim. anne olmak gibi bir istegim, amacim yok. evet, arada sirada hormonal sebeplerle ureme durtusu ve istegi hissediyorum, cogu kadin da hissediyor, fakat bu beni anne yapmiyor. kimsenin ogluna anne sefkati ile yaklasmadim diye de yargilanmak istemiyorum. ben de en az erkekler kadar durtuleri ve hedonist istekleri ile yasayan bir birey olmak, ve bunun sonucunda abuk subuk sosyal baskilarla ugrasmak zorunda kalmamak istiyorum. anne olmak isteyip olamayan kadinlara sempatim sonsuz. fakat hayatinizdaki bu eksigin faturasini hepimize kesiyorsunuz boyle laflarla.