hesabın var mı? giriş yap

  • 500 diyanet personeli için alanya'da 5 yıldızlı alan xafira deluxe resort hoteli'ni 5 günlüğüne kapatmışlar.

    https://twitter.com/…k33/status/1465695467598057475

    ekonomik çöküşün ortasında vergilerimizle şu anda açık büfe keyfi yapıyorlar. oradan dönüp millete porsiyonlarınızı küçültün, israftan kaçının, 2 kilo yerine 2 adet domates alın diyecekler yüzsüzce.

  • 1937 yılının 1 haziranında, dünyanın çevresini uçakla dolaşan ilk kadın pilot ünvanını kazanmak için yardımcısı fred noonan ile miami'den yola çıkmış, yolculuğunun 7000. milinde ulaştığı lae'den 2556 mil uzaklıktaki howland islanda gitmek için havalanmış* ve pasifik okyanusunun bilinmeyen bir yerinde uçağı ve yardımcısıyla birlikte ortadan kaybolmuştur. olası ölümünün ardından uzun süreli araştırmalar yapılmış olsa da, okyanusa düştüğü sanılan uçağının yerini öğrenmek hiç bir zaman mümkün olmamıştır.

    daha detaylı bilgi için bkz: http://www.ameliaearhart.com/

  • bir golf klübunun soyunma odasında bir sürü adam
    giyiniyormuş.ortada duran bir cep telefonu çalmış,
    yakınındaki bir adam hands-free konum düğmesine
    basmış ve giyinirken konuşmaya başlamış.
    adam: alo
    kadın: merhaba şekerim, kulüpte misin?
    adam: evet.
    kadın: ay ben burda süper bir deri ceket gördüm.
    1000 dolarcık. alabilir miyim?
    adam: oluur, madem çok sevdin, al tabii.
    kadın: aslında buradan önce de galeriye uğradım.
    2015 modelleri gelmiş, tam istediğim renkte birini
    buldum.
    adam: ne kadar?
    kadın: 250 000 dolarcık.
    adam: o parayı vereceksem bütün aksesuarlarını
    isterim ama...
    kadın: yaşasınnn! bir şey daha var, geçen sene
    beğendiğimiz ev yine satılık ve 550 000 dolar
    istiyorlar.
    adam: tamam, ama 520 000 dolardan fazla verme sakın.
    kadın: oldu şekerim. sonra görüşürüz. seni
    seviyorum.
    adam: ben de seni...görüşürüz.
    adam telefonu kapatıp afallamış şekilde onu seyreden
    topluluğa döner ve sorar:
    "bu telefon kimin, bilen var mı?

  • düpedüz bir dayatma ve faşizmdir bu. tüm insanları aynı kalıba sokma çabasıdır. illumumatinin filan parmağı var mı bilmiyorum ama harbiden gına geldi bu saçmalıktan.

    hangi giyim mağazasına gitsen hepsinde aynı tarz. ne denesen şıp diye yabışıyor üzerine. ulan ibneler, herkes fimfit olmak zorunda mı? o giydiğin t shirt veya gömlek illa kabak gibi dötünü ortaya mı çıkartmalı? allahım nasıl bir zevksizlik bu. bu modayı kim çıkardıysa hepsinin allah belasını versin.

    hayır, ben de şişman biri değilim ama fena gıcık oluyorum buna. bi pantolon deniyorsun hepsi yapışıyor bileğine. ulan ben ayakkabının üzerine salınsın isiyorum. zaten 46 numara ayakkabı giyiyorum, çok tuhaf duruyor. zevkime göre bir pantolon bulamayacak mıyım. modelini, rengini beğendiğim tüm pantolonlar böyle. nerdeyse tüm kıyafetlerde de aynı durum. yetti artık be. tekrardan, estetik anlayışınıza sıçayım!

  • ülkenin evlatları bırak evlenip çocuk yapmayı, gss prim borcunu nasıl ödeyeceğini düşünürken, suriyeli muhacir kardeşlerimizin durmadan çalıştığını gösteren fotoğraftır. akp'nin ülkeye attığı en büyük kazıklardan birisi işte.

  • cumhuriyet'in kuruluş tarihini, atatürk'ün doğum ve ölüm tarihini, tbmm'nin açılış tarihini mutlaka bilin. bir gün yolda tv spikeri sorar, sonra bilemediniz mi 'üniversiteli öğrencilerin vahim durumu' diye haber olursunuz. çok fena.

  • cease fire gibi harika bir parça bu kısa albüme neden dahil edilmedi anlamadım ama smoke of dreams ve exalted gibi iki şaheseri içermesiyle benden geçer not aldı bu çalışma. thurston moore belli ki özlemiş sonic youth günlerini. dinlenmiş, biriktirmiş ve burada tamamen özgür bir şekilde dışa vurmuş hepsini. ben tatmin oldum!

  • yakın zamanda patron şirketinden büyük bir şirkete geçtim.

    ağırlıklı olarak öss'de derece yapan itü mezunları çalışıyor. tdk'de olmayan bir terimin bitişik veya ayrı yazılması üzerine tartışmalarına tanık oldum.

    önceki şirkette dandik bir üniversiteden mezun ekip liderinden müdürüne bağlaç olan de'yi bırakın soru eki "mi?"yi bitişik yazıyorlardı. e-postalarını okurken inanılmaz öfkeleniyordum. dahası şirket içinde inanılmaz yanlış anlaşılmalar dönüyordu. neyse ki kurtuldum.

    wittgenstein "dilimin sınırları ufkumun sınırlarıdır" sözünün doğruluğunu mevcut şirkette gördüm: mevcut iş arkadaşlarımın dünyayı, işi, işlerini algılamaları oldukça berrak.

    doğduğundan beri öğrendiği, konuştuğu dile hâkim olmayan birisinin entelektüel birikimi sorgulanmaya açıktır.

  • erkeklerin tek montla 8 kışı geçirmesi başlığı varsa oraya gideyim; zira 2016 aralığında abime iş yerinden verilen giyim çekiyle aldığım mont ile sekizinci kışımı tamamladım.

  • gerçekçi bir senaryoda tüm olay filmin tek bir karesinde biteceğinden, film yapımcıları için iyi bir görüntü olmayacak. -elbette şaşaalı romantik patlamaları tercih edecekler.

    aslında çok fazla bilimkurgu filmi izledikten sonra beklediğinizin aksine, iki uzay gemisi orta hızda çarpışsaydı hiçbir şekilde ateş topu olmazdı. gemiler ciddi yapısal hasara uğrayacak, enkaz olacak, içeriden kaçan gazla basınçlı bölmeler patlasada, patlama yangına sebep olmazdı.
    parçalanan tanklardaki yakıt hızla genişler ve uzaya kaçar…

    öte yandan… daha gerçekçi bir senaryoda;büyük olasılıkla tipik yörünge hızlarında, yani saniyede birkaç mil hızla olacaktır. ancak bu durumda, çarpmanın muazzam kinetik enerjisi önemli miktarda malzemeyi ısıtmak, eritmek ve hatta buharlaştırmak için yeterli olacaktır.
    sonuç; bir parlama ve çarpmanın genişleyip hızla soğumasından kaynaklanan sıcak plazma olacaktır. ancak bu bir ateş topu olmayacak, sadece çarpışmanın kinetik enerjisiyle aşırı ısınan plazma olacaktır.
    o kadar kısa sürede olacak ki, eger gözünüzü açıp kaparsanız bu anı kaçırırsınız.

  • biz hep hastaneye sıçtığımızdan, bizi bağlamayan tip.

    sokakta öpüşmeye gelince iş, "uuuu batının ahlaksızlığı". ortalığa sıçmaya gelince "e orda da yapıyorlar." batının ahlaksızlığını alıyor muyuz almıyor muyuz gençler, bi karar versek artık?