hesabın var mı? giriş yap

  • dikkatinizi çekmek istediğim hadise.

    bakın bu ülkede doktorlar dövülüyor, öğretmenler linç ediliyor, avukatlar ayrı tepki çekiyor, polislerden hiç bahsetmeyelim bile.

    ama bu diş hekimleri sinsi gibi hiçbir şeye karışmıyor. ne çıkar bir açıklama yaparlar, ne bir şeyi protesto ederler, ne devlet en basitinden eczacılarla olduğu gibi bunlarla uğraşır. muayene 50 lira, dolgu 100 lira, implant mı? ver 2000 lira... kendi hallerinde takılıp gidiyorlar. türkiye'de kimsenin buna hakkı yok. gerekeni yapalım.

    (bkz: diş hekimlerinin sinsi gibi hiçbir olaya karışmaması)
    (bkz: karakter sınırı)

  • kan kaybeden organizasyon. türkiye katılımcılarının tamamını kaybetti. rytas'ı kaybetti. az kalsın partizan'da ayrılıyordu ama ciddi anlamda euroleague'e katılma ihtimalleri olduğu için ve bence onlara vadedildiği için bu sene de eurocup'ta kalacaklar ama önümüzdeki sene bir şekilde euroleague'e alınmazlarsa bcl'ye geçeceklerinden eminim.

    bcl parayı nereden buldu bilmiyorum ama bu seviye için iyi para dağıtıyor. yayın gelirleri yok, sponsor gelirlerinin de olduğunu sanmıyorum. onlar da bir şirkette anlaşmıştı galiba. bir yerden fonlanıyorlar. belki de fiba yükseltmiştir bütçelerini. bir şekilde finansal olarak cazipler, sürdürülebilir mi bilmiyorum.

    eurocup tarafında format saçmalığı sebebiyle bir belirsizlik mevcut. şampiyon ve ikinci euroleague'e katılıyor ama bir sonraki sene euroleague'de kalma ihtimalleri çok az. yani bir yıl için daha iyi takım kurmaları gerekiyor. finansal olarak da eurocup'ta hiç birşey kazanmıyorlar. euroleague ile olan geçişler bu kadar saçma ve belirsiz olduğu için zaten cazip değil.

    eğer euroleague takımları taviz verip 2 takım düşen 2 takım çıkan bir sistem üzerinde çalışabilselerdi eurocup daha oynanabilir bir lig olurdu ama lisans sahibi takımlar hiç istemiyor. eğer bcl başarılı bir yönetim sergilerse!!! eurocup'ı çok zayıflatabilirler. tabi fiba organizasyonları genelde iyi yönetilmezler. peki bu euroleague'i etkiler mi hiç sanmıyorum. bu konuştuğumuz takımlarla euroleague takımları arasındaki siklet farkı çok büyük. sadece euroleague'in ikinci ligi olurlar. orta vadede ciddi bir ekonomi oluşturmaya başlarlarsa tabi ki euoleague'den takım çıkartmaya başlayabilirler. ama tekrarlamakta fayda var şu anda dağıttıkları para organizasyonun kazandığı para değil. organizasyon bu kadar para kazanmıyor, dışarıdan bir şekilde finanse edilmişler. süreçte ciddi gelir üreten bir lig olurlarsa neden olmasın.

  • özdemir asaf'ın bekle dedi şiirinde geçen enfes dizeleridir efendim...

    geleceğim, bekle dedi, gitti
    ben beklemedim,
    o da gelmedi
    ölüm gibi birşey oldu.
    ama kimse ölmedi

  • babama sordum açıklaması şu:

    "2009 yılında bir uygulaması olmuştu. getiri endeksli deyince o zaman hangileri olduğu açıklanan ve kar yapan belli kit lerin hazineye devrettikleri kazançlar ile bağlantılı bir şeydi. şimdi neyin getirisini endeksli olduğunu anlamadığım bir "getiri endeksli" iç borçlanma senedi veya tahvili çıkartacağız deniyor. 3 ayda bir kupon veya diyelim faiz ödemeli. amaç "parası olanın" dövize değil tl ye yatırım yapmasını sağlamak yine.

    kur garantili dövize endeksli değil bu kez tl olarak dediğim gibi bir "getiriye" bağlamak. tabi yine bir asgari getiri garantisi vereceklerini söylüyorlar. bu nasıl hesaplanacak bilmiyorum. 2009 uygulaması fazla "ses" çıkarmamıştı. başarısız kur garantili mevduat ardından yeni bir "icat". parası olana herkesin cebinden bir kar garanti edip dövize alternatif yaratma çabası yine...

    böyle katekulli icatlar ile yol alabileceklerini sanmıyorum. güven sıfır! bir şeyler yapacaklar galiba diye döviz önce biraz düştü, kof projeler çıkacak yine fikri geri geldi ve döviz yine yukarı hareketlendi. bu tür "çözümlerin" etkisi sıfır olduğu gibi uçuruma yuvarlanan halka bir yansıması olacağını ummamak lazım. daha zihni sinir "tedbirler" de gelecek ardından anlaşılan. halkın cefası berdevam! ekonomik çöküşe devam! şu an gördüğüm bu"

  • iki ülke arasında krize neden olan, nota'nın falan havada uçuştuğu milli takımın izlanda'ya alınmaması olayı gerçek görünmüyor.

    iniş saati: 22:37 (tsi)
    burak yılmaz'ın yayın açıp 3 saattir bekliyoruz demesi: 23:30 gibi.

    50 dakika sonra 3 saattir bekliyoruz diyor, çıkışın ardından yine aynı şeyi söylüyor, 3 saattir bekliyoruz.

    ayıptır.

    milyonlarca insan izlerken bile kendisini sürekli yere atarak hakemi aldatmaya yönelik hareketten sürekli ceza alan bir şahsın yine bir aldatma durumu söz konusu gibi görünüyor.