hesabın var mı? giriş yap

  • günün anlam ve önemine binali'yen:

    "yaa biz adamlara pedofiliyi anlatamıyoruz, atam gidip bunlara erzurum'da sivas'ta cumhuriyeti anlatmış nasıl ikna etti acaba aq ya"

  • yalnız yaşamanın en sikindirik korkusu. kargoya internetten baktım dağıtımdaymış. şimdi tuvalete girsem adım gibi biliyorum ki pantolonu indirir indirmez zil çalacak ve 10 saniye içinde o zile bir tepki vermezsem kargocu çektirip gidecek ve o kargoyu almak için kargo şirketine kadar yürümek zorunda kalacağım. hem de o kargonun tekrar kargo şubesine ne zaman gideceği belli bile değil. amk ben böyle işin.

  • yabancılara böyle sorular sormak kolay daha önce yolanthe üzerinden bir sürü geyik döndü.sonrasında dusko tosic'in eşi jelana üzerinden söylenmeyen şey kalmadı.şimdi de riekerink'in kızlarına sıra geldi.ulan gidip sorsana fatih terim'e kızlarını ya da volkan demirel'in karısına falan aynı geyikleri yapsanıza façanız yeter mi ? gazateci ve televizyoncu diye ortalıkta dolaşıyorlar işte müsvedde insanlar.

  • ekleme: dil derneği'nin tanımını da eklersek biraz daha netleşecek konu.
    dernek, bütün için şöyle diyor:
    1. eksiksiz, tam: bütün gün resim yaptı. “güler bütün güller bu sabah / bir ağızdan şarkı söyler gibi açıyor her bahçede.” -n. cumalı.
    2. parçalanmamış: bir bütün ekmek. bir bütün elma.
    3. çok sayıdaki varlık ve nesnelerin hepsi, tümü: bütün ağaçlar çiçek açtı.

    tüm içinse şöyle diyor:
    1. bir şeyin olancası, bütünü, topu, °tamamı: parasının tümünü kaybetti. “gençliğin ve aşkın tüm içtenliğiyle pembe düşler görmeye başladı.” -a. behramoğlu.

    tdk, bütünü şöyle tanımlar:
    1 eksiksiz, tam.
    2. sıfat çok sayıdaki varlık ve nesnelerin hepsi.

    tdk, tüm için de şu tanımı yapmıştır:
    1. bir şeyin bütünü, tamamı, hepsi.

    örneğin, sait faik'in bütün öyküleri, orhan veli'nin bütün şiirleri basılır; ordunun tümü teslim olur.