hesabın var mı? giriş yap

  • ww2'den sonra esas müttefik planı, almanya'yı tamamen kırsal bir ekonomi ve ona dayalı tarım sanayisi ile donatıp ilelebet kendine mahkum etmekti, marshall planı'yla türkiye'ye yaptıkları gibi.

    fakat sovyet tehdidi iyice baş gösterince avrupa'nın komünizme karşı en önemli savunma hattı olarak federal almanya görüldüğü için bu plandan vazgeçilmiş ve almanya'ya büyük iktisadî ve askerî destek verilmiştir ki, "alman ekonomik mucizesi" denilen şey tamamen bundan ibarettir aslında.

    kore'nin de japonya'nın da "ekonomik mucizeleri"nin altına bakarsanız, koskocaman bir amerika ve ingiltere gerçeğini görürsünüz. "üretim, istihdam, liyakat" geyiği aslında boş. amerika iyiliğini istiyorsa sonu iyi oluyor her şeyin. japonya 1905'te rusya'yı ingiltere desteğiyle yendi. aynı ingiltere rusya'yla birlikte osmanlıları parçalamaya çalışıyordu.

    işte "japonya başardı, biz niye başaramadık" geyiğinin de sonucu orada.

  • takımla maç yapma kısmına takıldım bu ödüllerde.
    türkiye'de yenilmedik oluşum kalsın istemiyorlar herhalde.

    edit büdüt: şimdi editlemek istemezdim ama takımla deplasman gezisi de sıkıntılı. düşünsenize uçakla gittiğiniz yerden takımın yediği gol sayısına göre otobüs, minibüs, zeplin bilimum araçlara dönüyorsunuz. artık fark fazla olursa otobüsü çekin diye önüne mi sürerler köle gibi bilemedim. futbolcuların gerçek hayattaki zekası oyun zekası gibiyse orada unutulmanız da ciddi bir olasılık. olmadı 11 kişi + siz para toplayıp özel araç falan tutulur, adamlar zengin.

    bu arada ben de fenerbahçe'liyim ama en son chelsea maçına gittim, zirvede bıraktım.*

  • 24 şubat 1500 yılında, belçika’nın ghent şehrinde doğdu. veraset açısından tarihin görmüş olduğu en şanslı hükümdarlardan birisidir.

    kendisine şarlken (charles-quint) denmesinin sebebi, kutsal roma imparatorları arasında kendisinden daha önce dört tane daha karl olmasıydı. farklı ülkelerde yaşamasına rağmen ispanya’da yetiştiği için ispanyolca konuşmuş, doğum adına da “carlos” denmiştir.

    avrupa tarihinin görmüş olduğu en büyük şahsiyetlerdendir.

    dedesi avusturya arşidükü maximillian’dan avusturya topraklarını, babası burgonya dükü “güzel philippe”ten hollanda-belçika ve france-comte bölgesini, annesi kastilya-aragon-sicilya-napoli kraliçesi joanna’dan bu krallıkları ve keşfedilen yeni ispanyol amerikası sömürgelerini devralarak, cengiz han’dan sonra, o zamana kadar tarihin görmüş olduğu en geniş toprakların hükümdarı olmuştur. (hükmettiği topraklar çağdaşı sultan süleyman’ın topraklarından daha fazladır.)

    ispanya’da i.carlos adıyla kral olduktan sonra, kutsal roma imparatorluğu’nun elektörleri tarafından kutsal roma’nın imparatoru seçildi. (habsburg nüfuzu ve avusturya arşidükü olmasının faktörü büyüktür.)

    koyu bir katolikti ve protestanlara karşı savaştı. ayrıca müslümanların ilerleyişini durdurmak adına en büyük güç kendisiydi. ama osmanlı padişahı sultan süleyman’a karşı savaşma cesareti gösteremedi. akdeniz’deki türk egemenliğini kabul etti.

    avrupa’yı birleştirerek evrensel imparatorluğunu pekiştirmek istedi, ancak karşısına fransa ve onun müttefiki osmanlı dikildi; başarısız oldu. sonunda almanya mülklerindeki yerel prenslerle girdiği katolik-protestan mücadelesini de kaybedince (bkz: 1555 augsburg barışı) tahtından feragat etti. (1556.)

    ispanya ve hollanda-belçika topraklarını (ispanyol amerikası da dahil olmak üzere) oğlu ii.felipe’ye bıraktı.

    avusturya’daki habsburg mülklerini ise daha önceleri kardeşi ferdinand’a vermişti. (meşhur arşidük ferdinand, şarlken’den sonraki kutsal roma imparatoru.)

    21 eylül 1558’de bu önemli şahsiyet ispanya’da, yuste manastırında inzivadayken vefat etti. kendisi şahsi olarak en sevdiğim tarihi kişiliklerden biridir. mekanı cennet olsun.

  • ciddiyetsiz bir ordu. tam iki saattir bekliyoruz ankara ovasının soğuğunda. 10 bin kişi it gibi titriyoruz yeminle. sümüğümüz burnumuzda donuyor. aa bir baktık bizim düşman ordusu hiçbir şey olmamış gibi sallana sallana geliyor karşı tepenin ardından. şeytan diyor, 'sok şu mızrağı göğüslerinin ortasına'... o derece sinirlendim yaa !!

    tam iki hafta önce haberleşmişiz. elçiler göndermişiz karşılıklı. gününü, saatini, yerini belirlemişiz. arsa sahibine kapora vermişiz. her şeyi ayarlamışız. ama bu nasıl bir laubalilik, nasıl bir ciddiyetsizlik anlamıyorum. yahu 'savaşmayacağım, canım istemiyor' de anlarım. zorla çağırmadım ki buraya sizi. ama kardeş ülke işte. atsan atılmaz, satsan satılmaz. karakteri böyle bunların. savaşın başlamasına 5 dakika kala 'fazla mızrağı olan var mı' diyen adamlar bunlar. acımayacaksın böylelerine işte ama neyse... biz onurumuzla savaşımızı yapalım.

    - hücuuum !!!

  • olay istanbul haseki hastanesinde geciyor eren gencer isimli hemşire yogun bakımda yatan hastaların fotoğraflarını cekip sosyal medyada yayınlıyor bu ve bu tip insanlara dur denmeli artık
    hastalarla dalga geçen hemşire
    http://i.hizliresim.com/oervrq.png

    sikayet icin http://hasekieah.saglik.gov.tr/…ntviewer.php?id=288
    alo 184 saglik bakanligi
    sabim@saglik.gov.tr

    edit :dünkü bu kötü olayin bu hemsirenin tek olmadigını biliyordum ama hemen yeni bir fotoğraf beklemiyordum bugün bir arkadaşım başka bir hemşirenin fotoğrafını gönderdi bunu da ifşa edin lütfen diye hangi birini ifşa edicen bir iki değil bunlar etik iş ahlakı sıfır ayrıca bir iki kişinin cezanlandırılmasıyla olacak is değil bu deştikçe başkaları da çıkıyor başka fotoğraflar kişiler çok üzgünüm gençlik nereye gidiyor böyle

  • japonya ne güzel ülke diyorum bu kelimeden sonra. türkçesi de derhal bulunmalı derken aklıma selfie yerine kullanılan geliyor fikrimi geri aldım gitti.
    bunu pek fazla yapmamalı yoksa geri dönüp okuması daha da zorlaşıyor. internetten yapılan siparişlerde maalesef korgoyu ücretsiz hale getirmek için kurulan sistemin kölesi olmaya mecbur bir durum halini aldı kitap satın alma hastalığı. sonra yapılan yeni listeler, özel günlerde ya da kendini motive etmek için yapılan ek alışverişler bunlar hep kapitalizmin birer oyunu. hayır, alarak iyi bir şey yaptığımızı hissettiriyorlar ya bir de. sonuçta kitap alıyorum diyebiliriz. ama birikmiş ve okunmamış kitap yığınları alıyoruz ve okumamızı daha da zorlaştırıyor bu durum. ama tsundoku güzel bir kelime. bunu resmileştirip bir de isim verdikten sonra tsundokuya hayır eylemi bile başlatılabilir.

    paramız yok orjinallerini alamıyoruz + alıyoruz ama okuyamıyoruz (tsundoku)*

  • - sap sap sap sap sap sap sap sap sap. karıymış at sepete. sap sap sap sap sap. pınarlar verici olur at sepete. sap sap sap. ulan inşallah tokmakçısı yoktur. at sepete. sap sap sap sap