ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ahmet altan'ın atatürk'ü arar hale gelmesi
-
atatürk'ü tutma noktasına gelmişmiş. kötü bir şey gibi söylüyor bunu.
sen tutma atatürk'ü ahmet altan, sen o kodeste otur başka bi şeyi tut. umarım çürürsün içerde.
surströmming
-
oskars surströmming markası altında satılan,yeme adaplığı ile ata sporluğuna erişen isveç'in konservelenmiş balığı.tadına bakabilmiş olmamdan mütevellit yazılası çok şeyim var.
koku
hakkında çok ama çok kötü şeyler söyleniyor.belirtmem gerekiyor ki hakkında ne söyleniyorsa kötü ve iğrenç olarak daha fazlasını hak ediyor.kokusunu tasvir edeyim;
eşiniz size hamsi ayıklasın.içini ve kılçıklarını tertemiz çöp poşetine atsın.1-2 saat kış güneşi yesin,ardından bebeğinizin(1-2 yaş arasında olduğu kabul edilerek)katılaşmış boklu bezini de o çöp poşetine atsın (zaten katılaşmış bir bok olmasından ötürü yeterince katlanamayarak açılacaktır) sonra o çöp poşetine bozulmuş süt dökülsün. kıvama gelmesi için çok ama çok ama çok sıkı düğümlenip sallansın. çok değil 2 hafta bekletilsin. tertemiz masanıza o poşeti dikkatlice koyun.zira şişmiş ve patlamaya müsait olacaktır.açın!
zaten açmaya yeltendiğiniz anda poşet talebinizi anlayarak size yardımcı olup kokusuyla gaz salınımı yapıp rahatça açılacaktır.işte surströmming'in kokusu, konserve açılımındaki direk o kokunun püskürmesiyle vesair aynıdır.
tadı
arkadaşım haşlanmış patates ile yarım nefeste limon suyu ile tüket demesine rağmen inanılmaz zorlandım.çünkü çiğ bağırsakları vs ortada.zaten tadını kokudan alamıyorsun.sikindirik bir balığın tadı anlaşılmasın diye kokusuyla mücadele ederken birde çankırı tuzuna gömmüşler (sözde kokmasın diye) tuza balık ekmişler gibi.
görüntüsü
(oskars' için konuşuyorum çünkü 2 firma olmuş sanırım)konservesi büyük.şişkinliği çok.tuzlar gözle görülüyor.balıklar iç organlarıyla bariz direk konmuş.
netice şu ki bir bölüm isveçliler için büyük bir kültür meselesi olarak anlatılsa da bu muhteşem balıktan ve bekletilmiş çocuk bezinden uzak durun.
oğullarını ışid'e bağışlayan baba
-
canlı bomba olmaları içinmiş bir de.
ışid militanlarında beyin olmadığını zaten biliyorduk da, hani o babalık içgüdüsü falan da yokmuş amk.
"10 ve 11 yaşlarında abdullah ve ahmed adlı iki çocuğunu ışid'e canlı bomba olması için türkiye'ye getiren naser al-shayeq adlı baba, avrupa'yı dehşete düşürdü."
avrupa da dehşete düşüp duruyor amk, işte rte gibi bir liderleri olmadığındandır, burada bir yıl yaşasalar şaşırmamayı öğrenirler.
link
edit: (bkz: 14 yaşındaki bir türk'ün ışid'e katılma hikayesi) başlığım neden buraya taşındı lan? ne alakası var? başlıktan tasarruf mu ediyoruz?
ekrem imamoğlu'nun tabldotu eşitlemesi
-
ejder meyveli smoothie içen, zencefilli somonlu sushi yiyen devlet büyüklerinden sonra ilaç gibi gelmiştir. yürü eko başkan.
rize'de çekilen ilginç görüntü
-
emin kanbur; gölgenin bir saatten beri kendisiyle beraber yürüdüğünü söylüyor.
bakıyorum, video'yu çeken adam da güneşte, mistik gölge de.
arada güneş almayan bir bölüm var sadece. sis, güneş, ışığın açıları, tayf falan.
lan kendi gölgesi olmasın o?
beyin yakan 2071 türkiye'si animasyonu
-
hayallerde bile dünyanın 3. büyük ekonomisiyiz, yazıklar olsun.
sinema ve dizi tarihindeki pisi pisine ölümler
motor parçalarının ismindeki muazzam tatlılık
-
beni ziyadesiyle mutlu eden naif bir olay. mesela parçalara bakıyorum birinin ismi emme manifoldu diğerinin ismi endüksiyon bobini ne bileyim eksantrik mil var triger kayışı var, acayip güzel isimler, insan olduğu halde böyle güzel isme sahip olamayan canlılar var şu hayatta şaşırmamak elde değil, böyle bir gerçek varken motor parçalarının ismindeki bu tatlılık gerçekten tebessüm ettiriyor. evet.
uçak ve trenlerde bayan yanı uygulaması olmaması
-
maddi durum ile, gereksiz ahlakçılığın ters orantılı olduğunu gösteren olay.
uzaylılar geldiğinde insanoğlunun övüneceği şey
-
kokain, lsd, cigara liste böyle uzar..
hocam bende bi mal var sanırsın samanyolu ayaklarının altında diye uzatırız uzaylılara
fernando muslera
-
takımın gizli kahramanı değildir. direkt kahramanıdır. böyle gizli kahraman mı olur?
0.
23 haziran 2019 d-100 karayolundaki motor kazası
-
sürücünün yerinde olmak istemezdim.
düşünsenize... arkadan motosiklet topluluğu geliyor ve tamamı 130-160 km/h süratle seyrediyor.
size selektör yaptılar aynanızı kontrol ettiniz, şerit boş, tam şeridinizi değiştirirken çevredeki makas atıp sinyallerini yakan motosikletlilere baktınız çünkü biri gelip size çarpabilir. fakat o da ne! biri sağ şeritte varolmuş dörtlüleri yakmış sizi sağdan geçmeye çalışıyor oysa ki az önce orada değildi.
bir kazaya sebep oldunuz çünkü ne hız sınırı tanıdılar, ne kural, ne de adap. hiçbir sağlıklı insan başka bir canlının gereksiz yere ölümüne sebep olmak istemez. hayatınız boyunca bu anı unutamayacaksınız.
bazı yüksek hacimli spor motosiklet kullanıcıları maalesef karayollarını pist gibi kullanmaya çalışıyor. aşırı sürat ve ani hareketlerden hiç çekinmiyor ve çok acı sonuçlar doğurabileceğinin farkında değilmiş gibi davranıyorlar.
rte'nin balmumu heykeli
-
gerçeğinden daha sempatiktir.
en azından konuşmuyor.