hesabın var mı? giriş yap

  • şöyle bir örnekle açıklayalım:
    1-0 yenseniz düşme potasından çıkacağınız ligin son maçında, hiçbir iddiası bulunmayan rakibinizden 5 gol yemişken hakemin 18 dakika uzatma işaret etmesidir majör depresyon.
    maç 5-0dır ve önünüzde daha 18 dakika vardır. top çevirseniz zaman geçmez, takımınız 9 kişi kalmıştır ve şeref golü atmanız veya 3 gol daha yemeniz arasında da bir fark yoktur. “bitse de gitsek” diildir yani majör depresyon “lütfen bitsin artık”tır. sahada öylece dolanırsınız ve hakem son düdüğünü çalmak bilmez. çaldığında artık 2. ligde olacaksınızdır. sahadan çekilmenizi engelleyen abuk kuralların içinde öylece son düdüğünü beklersiniz. bazen rakip takım 6.ya 7.ye gider, bazen tenezzül etmezler santraya gitmeye..
    taraftarlarınız ise 3. golde çoktan stadınızı yakmış ve çıkıp gitmiştir.

  • evli bir arkadaşa evlilik nasıl ? ben de evlensem mi ki dedim,
    evlen tabii senin benden daha mutlu olmaya hakkın yok dedi...

  • ekşi sözlüğün kuruluş amaçlarından biridir faydalı ve doğru bilgilerin yayılması. şimdi ise biraz forum biraz piyasa bir tad almış gidiyor sözlük. evet maalesef yazarlar paylaşılan bilgileri sorgulamıyor, kendi kafasına uygunsa yazılan yazı, paylaşılan bilgi basıyor şukelayı...

    peki sözlüğün bu hale gelmesinin sebebi kim acaba?
    (bkz: ssg)

    önce kendi değerlerine aykırı hareket edip, ilgili ilgisiz herkesi yazar yapıp, kontrolü imkansız hale getir, sonra aziz nesin havalarında sözlüğün %bilmem kaçı aptal tespiti yap. neye yarar...

  • cumhurbaşkanı erdoğan, atatürk havalimanı'na yaptığı ziyaretten sonra açıklamalarda bulundu. saldırının yaşandığı alana giden erdoğan, burada yetkililerden bilgi aldı.

    havalimanındaki bir taksicinin sosyal medyada, saldırının ardından şoförlerin yaralılardan ve yolculardan çok fazla para aldığına dair iddiaların hatırlatması üzerine, erdoğan, şu açıklamayı yaptı:

    "biliyorsunuz ben bu sosyal medyaya karşıyım. bundan dolayı da bana çok saldırı da oldu. ben bu twitter'a falan hepsine karşıyım ve bunları paylaşmıyorum. kendim de kullanmıyorum. benim adıma kullananlar var, o ayrı mesele. o ahlaksızlığı yapanların ahlaksızlığı kendi üzerinedir. bunları hiç takmayın" ifadesini kullandı.

    http://www.cumhuriyet.com.tr/…hepsine_karsiyim.html

    sosyal medyaya karşısınız tabi çünkü bütün pislikleriniz sosyal medya sayesinde ortaya çıktı, çıkıyor, çıkacak ve yayılacak. havuz medyası sizin sırtınızı sıvazlayıp, pisliklerinizi sürekli örtbas ettiği için, twitter ve facebook sayesinden haberimiz oluyor her şeyden.

    karşısınız çünkü olumsuz eleştiri duymak, okumak istemiyorsunuz.

    karşısınız çünkü insanların sosyal medya sayesinde nasıl haberleşip birlik olduğunu, size karşı omuz omuza mücadele verdiğini gördünüz.

    karşısınız çünkü yeni bir şeyler okumaya, öğrenmeye, paylaşmaya, yardımlaşmaya tahammül edemiyorsunuz. istiyorsunuz ki herkes bir başına olsun, cahil olsun, kandırmak kolay olsun.

  • son yirmi yıldır akp seçmeni olan vatandaştır.

    bir kilogram demir mi daha ağır bir kilogram pamuk mu daha ağır desen demir der.

    çok üzgünüm.

  • üç yıl öncesine kadar katıldığım bir önermeydi artık değil.

    alkol ile aram ortalamanın pek üzerinde değildir; çoğumuz gibi heyecanlı maç izlerken bir iki bira; ayda bir yakın çevre ile yemek yenirken iki kadeh rakı, bir de eşim ile özel yemeklerde kırmızı şarap, o kadar. öyle kokteyllere bakayım, içmediğim votka kalmasın vb. pek bana göre değil. bu kapsamda viskiden de pek hazzetmezdim, ta ki bir süre önceye kadar.

    viski içmekten büyük keyif alan bir arkadaşım bir gün beni karşısına aldı, ben sordum, o anlattı, scotch nedir, bourbon nedir, bunlar ne zaman, neyle nasıl içilir, adabı nedir, sonra da farklı önerilerde bulundu. biraz da duty free katkıları ile farklı denemelerden sonra geldiğim nokta şu: bu viski denen naneyi özel zamanlarda keyif almak ve stresli zamanlarda bir parça stres atmak için içmek en doğrusu, işin .okunu çıkarmanın gereği yok. bu da üst üste en fazla iki kadehe işaret ediyor benim ölçüme göre.

    kişisel önerim kişinin öncelikle içim tarzını belirlemesi. bourbon şeklinde içimi yumuşak ve hafif tatlı bir viski mi içeceğiz yoksa scotch tarzı acı ve daha sert bir şey mi bakacağız? scotch örneğin bana cazip geliyor. ikinci olarak bunu sek mi, suyla mı cola'yla mı, sodayla mı, buzla mı ya da başka birşey ile mi birlikte içeceğiz. ben burada sadece buz tercih ediyorum. üçüncü olarak yanına birşey yiyecek miyiz? burada yiyecekten kasıt çiğköfte değil tabi ki. bitter çikolata, çerez vb. burada tercihimi tuzlu bademden yana yapıyorum, başka birşey pek yakışmıyor bence. son olarak da viskinin kalitesi gündeme geliyor. burada tavrım net, çok ve kalitesiz içmek yerine öz ve kaliteli içmek en doğrusu. yurtiçinde fiyatlar pahalı ama dışarıdan gelen arkadaşınız varsa mutlaka duty free seçeneklerini kullanmaya çalışın, gerçekten çok uygun fiyatlara üst kalite viskiler göreceksiniz.

    diyeceğim o ki bu konuda çok önyargılı olmayın; stresli geçen bir günün ardından evde içilen bir kadeh buzlu scotch'un yerini hiçbirşey alamaz. elbette ölçüyü kaçırmamak şartıyla.

  • iskele kenarında ayakların cup cup denizdeyken, avaz avaz şarkı söylemek.

    not: sonuç %50 rezillik %100 rahatlama, tepkilere aldanmayın yapın! bazen katıldıkları bile oluyor.