hesabın var mı? giriş yap

  • 10 kasım ramazan ayına denk geldiği zaman ahmet necdet sezer anıtkabir defterini imzalarken su içmişti.bu tayfa o zaman da ağzına sakız etmişti konuyu.sonra bu tayfanin istediği gibi isimler cumhurbaşkanı oldu.namaz kılan oruç tutan muhafazakar olduğunu iddia eden kişiler.ahmet necdet sezer oğlunun düğününün parasını kendi cebinden ödemişti ayrıca kaldığı süre boyunca faturalarını kendi maaşından ödüyordu muhafazakarlar ise itibardan tasarruf olmaz mantığıyla halkın vergileriyle lüks içinde yaşıyor.bu paçavra site tam da günümüzü anlatıyor namaz kıl oruç tut istediğin kadar kul hakkı ye.klasik akp eylemi.her ilde gormussunuzdur.agizlarindan allah düşmez sürekli ibadet showu yaparlar ama her naneyi de yerler

  • acilen sosyal hizmetlerin çocuğu aileden alması gerekiyor. dünya literatüründe vegan bebek/çocuk diye bir şey yok

  • sana hakkımı helal ediyorum abi.

    bir sana ediyorum. babam gururla döneminin şarkıcılarını anlattı durdu bana. sen olmasaydın benim kendi dönemime ait dönmemiş, yalakalık yapmamış, saray soytarısı olmamış, popüler, ortalığı kasıp kavurmuş kimsem yoktu. kimler hayal kırıklığına uğratmadı ki son 10 yılda. ajda pekkan, sezen aksu, ve daha bir çoğu.
    ama sen. abi sen gerçek bir starsın. debelenen, boka batmış sanatının ayakta kalan starısın. seni gururla anlatacağım, dinleteceğim. artık ölene kadar tırt şarkı yapma kredin var. gitme yeter. biz nereye yeter. unutmamalı yeter. unut beni yeter. kıl oldum abi bile yeter.

    hakkım sana helaldir abi. sevmemiş olsam bile zaten severdim seni.

  • adamı pc başından kaldıramıyorum diye şikayet ediyordum, demin gördüm motorla pokemon avında. işin yoksa sokaklarda adam ara bundan sonra, en azından eskiden yerini biliyordum.

    az önce bankaya gittik, veznede iki tane bulmuş, ona seviniyor , 1700 liralık kredi taksidini de topladığı pokemonlar ödeyecek sanırım.

  • şu hindistandaki bok mevzusuna detaylıca bir açıklama getirelim.
    hindistan anayasası kast sistemini kesin olarak yasaklamış olmasına rağmen hindistanın %80'inin inandığı din olan hinduizmin emrettiği kast sistemi ülkede hala yaşatılmaktadır.bu sistemde eğer dünyaya geldiğiniz kastın görevlerini iyi yerine getirirseniz, dünyaya bir sonraki gelişinizde bir üstteki kastta gelirsiniz.yok eğer yanlış yapar ve kastınız gereklerini yeterince uygulamazsanız bir sonraki hayatınızda alt kasta düşersiniz.en üst kasttaysaniz ve görevleri iyi yerine getirip ölürseniz ise artık ulaşılabilecek en iyi yer bir nevi hinduizmin cenneti olan nirvanaya ulaşmış olursunuz. bu kast yukardan aşağıya 4 basamaktır.

    1.brahman (din adamı)
    2.ksatriyanlar ( askerler, savaşçı prensler)
    3.vaisyalar ( esnaf ve çiftçiler)
    4.sudralar (köleler)
    -paryalar (kasta dahil değildir kölenin bile aşağısında)

    şimdi bu bok mevzusunda namı olan hint arkadaşlarımız bu kasttaki parya dediğimiz insanlardır.bunların parya olmayan bir insana dokunmaları yasaktır.öyleki gölgeleri parya olmayan birine değerse bile ceza alabilirler. köpek ve eşek dışında bir şeye sahip olma hakları yoktur.dolayısıyla evleri asla olmaz.sokakta yaşarlar.sokakta uyur,sokakta yemek yer,sokakta çamaşırlarını yıkar ve evet sokağa sıçarlar.en kara tenli hintler ve hindistan'da en ezelden beri yaşayan yani asıl yerlileri de bu paryalardır.nüfusları yaklaşık 250 milyondur.sizin o youtubede gördüğünüz "pis hindistan" temalı videolardaki görüntülerin çoğu paryaların yaşadığı bölgelerde çekilmiştir.

    "öz yurdunda garipsin,öz vatanında parya" sözü de buradan gelmektedir ;)

    edit:imla

  • dur bakalım çomarlarin belediyelerden, belediyelerden beslenen vakıflardan derneklerden gelen mamaları kesilince görücem ben sizi

    edit: 23 haziran seçimi de kaybedilince mamalar gerçekten kesilmiş sanırım :) başlığı açan yazar kaçmış

  • panama bandırası

    sen tam röbdeşembırını çekip mürebbiyenin hazırladığı kahvaltıya inecekken camdan içeri kuru yük gemisi girebilme ihtimali. güverteden yatak odana help help diye atlayan gundiler. yaşadık bunları üstadım zor zor.

  • tamam bu silah bu savaşta kullanılan belki de en etkili silah olabilir, fakat anlamsızca çok ön plana çıkarılıyor, hakkında marşlar yazılıp söyleniyor. umarım bunun altından başka bir şey çıkmaz .

  • türkiye gerçeği olup inanç ile ona uygun simgesel giyimin doğru orantılı olmadığını gösteren durumdur. muhakkak ki istisnai durumlar ve bölgeler vardır ama genel itibarı ile sık rastlanan bir durum olduğu net. 15 yıldır iş gereği erzurum dan kilis e , yozgat tan giresun a, edirne den yüksekova ya kadar her yeri gezdim gördüm zirai bir veri altyapısı oluşturduğum için özellikle gece şehirlerde kalıp gündüz köylerde bulundum.

    ve dün (evet lan dün daha) şunu farkettim. özellikle kadınların giyim tarzınının köy ile şehir arasında muazzam farklı olduğunu. şehre girdiğinizde kalacağınız otel ve onun çevresinde kara çarşaflı bile görmek yadırganmamakta ,kabul zaten bununla ilgili değil problem. isteyen istediği gibi giyinsin sorun yok. ama aynı şehrin 20 km içerisindeki bir köye gidiyorsunuz kızlar bildiğimiz baş örtüsünü arkadan bağlamış, çoğu zaman uzun kollu ama bazen de kısa kollu tişört altında şalvarı , koyununu güdüyor,tarlada çalışıyor ilaçlama yapıyor. bölge desen aynı , erkek desen aynı erkek, inanç desen kesinlikle şehirdekinden daha çok camide vakit geçirir sohbetler yaparlar velhasıl benim gözümde şehirdeki adamdan daha inançlı. peki bu nedir.

    2 yıl önce şehre giden bir dolmuşun ön tarafındaki evin bahçesinde şehre gitmek için hazırlanan 15 -16 yaşlarında dünya güzeli bir köylü kızımızı görmüştüm. kız yemenisini çıkarıp türban takmıştı. o zaman iş yoğunluğundan mı bilmiyorum bunu yorumlamamıştım. bugün o kızı hatırladım. muhakkak ki sosyologların işi ama şehre geçiş aşırılığı beraberinde mi getiriyor? din aslında modernizmin silahı mı?

    bilemiyorum be sözlük.

  • hakkinda kamyon dolusu yalan soylenen, okudugu bir cumlenin sonunu basini bilmeden yazan gerzekler nedeniyle devamli suclanan nefis insan, efsane billy shears.

    bir kere, john lennon'in "beatles'taki en iyi davulcu bile degil" lafinin saka oldugunu anlamayanlara sesleniyorum. yahu madem bu kadar kotu davulcu, ringo white album kaydedilirken grup ici gerilimden kavgadan bikip, tasi taragi toplayip cekip gittiginde, neden davula o grup icindeki en iyi davulcu gecmedi de, herif geri gelsin diye haftalarca yunanistan'da peter sellers'le tatile cikmis adama onlarca telgraf yollandi. hatta geri geldigi gun george butun studyoyu welcome home yazan ciceklerle donatmis, ne kotu davulcuymus yav.

    pete best'ten kotu davulcu oldugunu soyleyenler var o daha fena. george martin'in pete best'li beatles demo icin geldiginde ilk dusundugu davulcunun degismesi olmus. gitmis bunu da brian epstein'a soylemis. cevredeki en yetenekli davulcu olarak da ringo alinmis gruba. ancak ringo'ya ilk basta deli diye bakmis george martin orasi da gercek, ilk please please me calarken tek eliyle davul calarken diger eliyle perkusyon calmaya calisirken goruldugu icin akli konusunda supheler olusmus.

    bu adamdan once davulcular hicbir zaman televizyonda gozukmezken, sahnede en arkada karanlikta calarken, ed sullivan show'da ringo ayisi 1 metrelik platform kurdurtup tepesine yerleştirmistir setini. al sana davulcu diye.

    neredeyse mukemmel tempoya sahiptir bu kotu davulcu denilen insan. beatles 1960'larin sonunda sarkilarla deney yapmaya basladiginda sarkilari kesip, belli yerlerini bir daha kaydediyor bu yolla bazi sarkilari 50 kere yeniden soyluyordu. ringo hicbir zaman ritm kacirmamistir.

    bu sansli yeteneksiz adam tek davul solosunu abbey road'in sonunda the end'de atar. sevmez cunku davul solosunu. ancak o attigi tek soloda koyun bakalim yanina bir metronom, gorun bu kulaksiz yeteneksiz adamin ritm duygusunu.

    ringo'dan daha yetenekli oldugu soylenen ve yakisikli oldugu icin kiskanilarak gruptan atildigi yalani dolasan pete best 4/4'lükten baska ritm bilmezken ringo beatles kariyeri boyunca ne kadar alisilmadik ritm varsa calmis ve grubun yaraticiligini ucsuz bucaksiz yerlere goturmustur. here comes the sun orneginde oldugu uzere, tek sarkida 3 ayri ritm calar bu hayvan adam.

    bir de bazi sarkilari calamadigi icin davulu baskalarinin caldigi yalani var. oha diyorum. butun beatles sarkilarinin sadece 4'ünde bu adam yoktur. hemen sayalim; white album sirasinda kavgadan gurultuden biktigi icin dellenmis ayrilmis gruptan, back in the ussr ve dear prudence'ta davullari paul calmistir, bakmislar ringosuz olmuyor adama yalvarmislardir donsun diye. the balad of john and yoko'da davullari yine paul calmistir cunku ringo film cekimlerine gitmistir. son olarak 1962'de love me do'da andy white tek sarkilik davulun basina gecmistir, ringo perkusyn calmistir, o da george martin'in istegiyle olmustur. sonrasinda grup itiraz edince ringo yine butun kayitlara katilmistir.

    herseyi gectim, o kadar kotu davulcudur ve lanet bir adamdir ki, john lennon cogu solo calismasinda yine ringo'yu cagirir, 1964'te ringo tonsilit olup turneye gelemedigi zaman george harrison sahneye cikmayi reddeder. paul mccartney, unlu apple corp catisinda verdikleri konserin ertesi gununde kart atar ringo'ya "you are the greatest drummer in the world. really." der.

    cok seviyorum, oyle boyle degil.

  • ollgunluk değil de, doygunluk denilse daha doğru ifade edilebilecek olgu. zira o olgunluğa erişmişseniz mezardan bir kaç yıl uzaktasınız demektir.