hesabın var mı? giriş yap

  • arkadaşlar ciddi anlamda ben böyle depremi nadir yaşadım diyebilirim. tahmini büyüklük 5.2 falan.

    edit: lan benim gibi jeoloji mühendisine kurban olun. deprem büyüklüğünü hissiyatımla ondalıklı bildim anasını satayım.

  • eh yani normal çıkarımdır. ateist nasıl mutlu olsun ki? hele de türkiye gibi müslümanların kendi inançlarını her gün dayatmaya çalıştığı, ateistleri hedef gösterdiği, sokakta rahat rahat ateist öldürmekten bahsettikleri, hepsini geçtim devletin başına çöreklenip ateistin verdiği vergilerle zorla din dersi öğretip her köşe başına cami dikip bir de üstüne çalıp çırpıp kendi ceplerini doldurduğu, ateistim dediğinde karşısındaki müslümanın nefret dolu bakışlarına hedef olduğu bir ülkede nasıl mutlu olsun ateist? müslüman adam ateiste hayatı zindan etmek için dünyaya gelmiş gibi davranmasa, dinini evinin duvarları içinde tutabilse zaten bu ülkede pek çok kişi mutlu olur, müslümanlar dahil.

  • ev sahibi ödemeli diyenlerin yarın bir gün ev sahibi olunca 'tabii ki kiracı ödemeli aq' diyeceğinden emin olabilirsiniz.

    not: müzmin kiracı.

  • bir adam et yemeğinin yanında ekmek yemiyorsa zengindir arkadaşım, net.

    bir de bir tabağa komple antep koyup aralıksız happıdı huppudu yiyebiliyorsa da zengindir.

    benim bunlardan başka harhangi bir kriterim yok.

  • çocuklarınızı ağam, paşam diye büyütmeyin, ağa veya paşa olmadiklarini, büyüduklerinde bir kız tarafından reddedildiklerinde anlıyorlar ve sonuçları böyle ağır olabiliyor. her zaman her istediğimiz olmayabiliyor, bunun bilinciyle buyumeli cocuklar.

  • bu kültür ,insan gibi insan gibi davrananı kabul etmiyor.

    indirimde ürün almış 10 liralık malı 6 liraya almış sıkıntı çıkmış, alan demiş ki sıkıntı var ,adama demiş ki ürünü bana iade etmeden bile önce paranı hesabına yolluyorum ,

    üründen stokta kalmadığı için,

    bunuda oturmuş medeni bir dille yazmış ,

    ee ben mağdur oldum , niye 10 liralık ürünü 6 liraya aldım ,eee 6 lira aldım ama 4 lira zarardayım,

    sen bu ülkede 10 liralık malı 6 liraya alacaksın,

    eline geldiği anda memnun olmadıysan sana hemen paranı iade edecekler ,

    sende serzenişte bulunacaksın,

    bu ülkenin normali bir kere 3 ay bunun kavgasını vermek ,

    satıcı diyecek ki açmasaydın kargoyu,

    sen diyeceksin ki açmadan nerden bileceğim,

    zaten yukarıda ki iki satırın toplamı 10 gün,

    kavga dönüş 30 gün ,

    45 gün vaktin varsa tüketici hakem heyeti,

    hakem heyeti karar verdi onlar gitti geldi,

    100 gün ,

    boşa yüz gün , boşa vakit, boşa sinir kaybı ,

    sonra biri çıkacak bir dünya entry girmiş,

    bir satır israflık birşey dememiş,

    ülkenin anası ağlamış her yeri israf, trilyon dolarlar hiç edilmiş

    amazon israf yapıyor,

    o kutu nerde yapılıyor,

    hangi geri dönüşümde yapılıyor,

    çapı büyük ama, kargo naylonunda daha ucuz ve sağlıklı ,

    sormayalım sorgulamayalım bunları.

  • az önce bunlardan tamamen zararsız bir tanesine durduk yere amelenin birinin (mesleği amele) taş attığını ve taşın hayvanın sırtına isabet ettiğini gördüm. hep böyle internette falan bu hayvanlara işkence edenleri görüp iç geçirirdim, "şunlardan biri bir gün elime düşecek" diye, o gün bu günmüş. kendisini nazikçe (!) uyardım, bir daha yapmayacağına dair söz verdi yalvarırcasına (?). kıyamam (!).

  • motosiklet kullanmak gibi zaten keyifli bir aktiviteyi nasıl daha keyifli hale getirebilirim sorusunun cevabı olan hede.

    bir süredir alpine markasının şu modeline sahibim ve içinden çıkan race/tour ikilisinden tour olanını kullanıyorum. shoei gt-air kaskım sağolsun bana pek sessiz (!) bir sürüş sağladığı için ve mesleğim gereği devamlı ve yüksek sese maruz kalmanın zararlarından haberdar olduğum için kısa bir araştırma sonucu bu markayı buldum ki zaten ben bunları aldığımda bu tarz kulakiçi silikon başka marka yoktu ülke sınırlarımız içinde. şimdi no noise markası da satılmaya başlanmış ve gördüğüm kadarı ile daha iyiye benziyor fakat denemiş değilim.

    bu tarz silikondan yapılma ve filtreli kulak tıkaçları maksimum 30 desibele kadar belirli frekanslarda seçici geçirgenlik sağlarken 3m veya markasız poliüretan (pu) köpükten yapılma kulak tıkaçları 30-50 desibel arası ses kesebiliyorlar fakat ne kadar az ses o kadar iyi demek değil bence ;çünkü pu köpükten olanları taktığınız zaman sizi nefes alışverişinizin eşlik ettiği rahatsız edici bir sessizlik karşılıyor ve dışardan gelen sesler ciddi manada kesiliyor. ayrıca malzemeden ve ürünün formunun kabalığından dolayı uzun kullanımlarda kulakta ağrı yapabiliyor. filtreli kulak tıkaçları ise grey noise denen ortam gürültüsünü ve size rahatsızlık verecek frekansları filtrelerken işinize yarayacak frekanslara (konuşma, korna, motor sesi vs) pek dokunmadan size iletiyor.

    yapılan araştırmalara göre duyma sağlığımızı gürültü ile kaybetmenin iki yolu varmış. ya 85 - 140 desibel arasında sese uzun süreli maruz kalmak ya da 140 desibel üstü bir sese kısa süreli maruz kalmak. motosiklet ile kuru bir ortamda 60 km/h ile seyretmek pek çok işçi sağlığı ve güvenliği kurumunca tehlikeli kabul edilen ve önlem alınmasını gerektiren 85 desibel sınırını aşmanıza sebep oluyor. bunun üzerine de her 10 km/h'lik hız artışı yaklaşık 2 db ses artışına sebep oluyor. kask takıp takmamamız, kask tipimiz veya markanız bu ses değerlerinde değişikliklere sebep olsa bile kullandığınız kasktan bağımsız olarak 60 km/h ve üstü hızlarda duyma kaybına yol açacak seviyede sese maruz kalıyoruz.

    şuradaki çalışmaya göre full face bir kask ile vizör açık halde 120 km/h ile giderken 104 db sese maruz kalıyoruz bundan da 17 snr değerine sahip kulak tıkacımızı (alpine motosafe tour) çıkartırsak yine tehlikeli değer sınırından 87 desibele maruz kalacağımızı görüyoruz. demekki şehir içinde düşük süratli kullanımda veya şehir dışında gezinti modunda (100-110 km/h) takılırken bu kulak tıkacı bizi koruyacak fakat daha yüksek hızlarda bu da fayda etmeyecektir.

    işin odyolojik kısmını bir kenara bırakıp günlük hayattaki avantajlarından bahsetmem gerekirse;

    - rüzgar ve asfalt uğultusunu ciddi manada azaltıyor.
    - kulakiçi kulaklıklarda veya pu köpükten yapılma kulak tıkaçlarında olduğu gibi sizi hayattan koparan bir yalıtımı yok.
    - motorun ve egzozun gürültüsünü kesiyor fakat ikisinin de derinden gelen çalışma seslerini bırakıyor. bunu nasıl anlatabilirim bilmiyorum fakat motoru da egzozu da duymaktan çok hissetmeye başlıyorsunuz. festivallerdeki devasa wooferlar sayesinde bass'ı duymaktan çok titreşimler halinde içinizde hissetmek gibi düşünün. egzoz ve motordan sizi tamamen koparmadığı için devir/vites ikilisinden soyutlanmıyorsunuz, benim hoşuma gitti bu.
    - konuşma seslerini kesmiyor veya çok çok az kesiyor.
    - intercom ile müzik dinliyorsanız onu da pek engellemiyor ama normal ses ayarınızdan 1-2 tık fazlasını istiyor.
    - trafiğin genel gürültüsünü azaltırken korna/siren/bağırış çağırıştan koparmıyor.
    - yumuşak silikon yapısı sayesinde eğer düzgün takarsanız kulağınızda olduğunu unutuyorsunuz.

    bu tarz silikon yapıda, filtreli kulak tıkaçları da size istediğiniz konforu veya yalıtımı vermiyorsa o zaman şehrinizdeki kaliteli bir duyma cihazları merkezine giderek dilediğiniz tarz filtreye sahip olacak şekilde özelleştirebileceğiniz ve kulak kalıbınız çıkartılarak yapılan bir kulak tıkacı yaptırabilirsiniz. fiyatları bir miktar daha tuzlu fakat hem kullanım ömrü açısından hem de ürünün size aradığınızı vermesi açısından en isabetli seçenek onlar olacaktır.

    kaynakça

    noise ınduced hearing loss in occupational motorcyclists
    chris jordan, oliver hetherington, professor alan woodside, dr harold harvey

    edit: link düzeltildi