ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
memur olup sıradan bir hayatla geberip gitmek
-
kpss'den bir türlü atanabileceği kadar yüksek puan alamamış özel sektör kölesi bir garibanın tespiti. amk sanki özel sektörde çalışınca dünyayı keşfediyorsunuz. atomu parçalıyor, meteorlara söz geçiriyorsunuz. keşke memur bari olabilseniz...
adana dili ve edebiyatı
-
"ing" takısı bir ingilizce'de bir de adana'da vardır
örnek: "geliyong mu bize" ya da "siparişi verding mi" gibi... cümle içinde kullanılarak pekiştirilir.
osman sarıgün'ün ellerinin öpüldüğü fotoğraf
-
organize cehaletin bir ulkeyi nasil cokerttigini gosteren fotograftir.
birakin ayni ulkenin vatandasi olmayi, ayni biyolojik turden olmaya dahi utaniyorum bunlari gordugumde.
kerimcan durmaz
-
kerimcan durmaz'ın ayda 5 bin tl kazandığını düşünen sözlük yazarlarını göstermiştir.
öğretmenini bıçaklayan öğrenci
-
eğitim yerleri sadece okumak isteyenlere gerçekten eğitilmek isteyenlere açık olmalı. şu mahluka denklem, cümlenin ögeleri vs öğreterek eğittiğinizi sandığınız sürece bir nane olmaz. eğitim denilen şey bu değil.
dinlenen ilk yabancı müzik
-
bunu hatırladığını iddia eden kişi ağır yalancıdır.
yemeyin oğlum bizi. insan böyle bir şeyi nasıl hatırlayabilir ki? ne yani "aa bu benim şimdiye kadar dinlediğim ilk yabancı müzik. bunu ömrümün sonuna kadar unutmayacağım!" mı dediniz kendinize?
helal olsun vallaha.
bu tarz benim
-
az önce göbeği açık bi kız çıktı, "hayatım başarılarla doludur, mesela 17 yaşımdan beri yalnız yaşarım ve temiz kaldım. buradan da nişantaşına gideceğim" dedi. ayağa kalktım alkışladım helal olsun dedim, şimdi nişantaşına gidiyorum.
türkiye'yi orta doğu'da sanan amerikalı
-
(bkz: kendini avrupalı sanan türk)
anadolu'daki bakkalların önündeki tozlu cipsler
-
uzun süre kimse ellemediği için tozlanmış olan bu cipsler, içeride yalnız bekleyen bir yaşlı adamın bakkalına aittir. kapının üstünde asılı duran file içinde voleybol topu benzeri plastik topları görünce bir an geçmişe yolculuk edilirmiş gibi olunur. ama sonra içeride görülen eski bir laptop bu düşünce bulutunu hemen dağıtır.
kapıda bu cipsleri gördüğümüzde, hayatın çok hızlı akmadığı, yanlış, basit, atasözlerinin koşulsuz ifadesinden müteşekkil hayat görüşlerinin artık bu dünyada hakim olduğunu anlarız.
tozlanmış bu cipsleri görünce, nazardan ötürü, güzelliklerinin bir bedeli olarak kör olmuş genç çiftlerin hikayelerine inanılan, yağmurlardan sonra mantar toplamanın çok önemli bir aktivite olduğu bu coğrafyada, artık, koşuşturmanın, küresel hırslardan bahsetmenin bir anlamı kalmadığını kabul ederiz.
gustav mahler
-
eserlerine kendi sesini de katmış, içinde yaşadığı acıyı, ızdırabı,bunalımı öyle yansıtmış bir besteci.
bunalımlı dönemlerinde ki hayatının çoğu evresi öyle geçmiştir, bir dere kenarına yaptırdığı sessiz sakin bir yerdeki evine çekilip bestelerini yaratmıştır.
eşiyle mutlu bir evliliği olmadı, bunalımları, eşiyle arasına girdi. daha sonraları gustav mahler'i anlatan bir kitap yazmıştır eşi ama kendi tarafından baktığı, kendini haklı gördüğü şekliyle yazmıştır. bir 10 yıl öncesinde the real mahler isimli kitap, mahler'i gerçekçi bir bakış açısıyla anlatmış, eşinin yazdıklarına karşı çıkmıştır. türkçe'de yayınlanmadı bu kitap maalesef.
türkiye'den çıkacak nba takımlarına isim önerileri
-
zongul ducks