hesabın var mı? giriş yap

  • +abi bu kül tablasına kaç para yazıyım?

    - yaz la işte, 2 3 4 5 bişeyler, kafana göre

    beymenin de aslında küçük esnaf olduğunu gösteren zerzevat.

    debe: mutlu oldum lan, ilk defa girdim, teşekkürler :)

  • lisedeyim. daha az kira vermek için okuduğum lisenin yakınından 5-6 km ötedeki daha küçük bir daireye taşınmıştık. çoğu zaman bana verecek dolmuş parası olmuyordu, okula yürüyerek gidip geliyordum. giydiğim montun fermuarı bozuktu, kışın kendimi rusya'daki napolyon'un askeri gibi hissederdim.

    evde ödeyebildiğimiz tek fatura elektrik faturası ancak o ay onu da ödeyememişiz. o sabah uyanınca zifiri karanlıkta üstümü giyindikten sonra yiyecek bir şey olmadığı için kahvaltı etmeden evden çıktım. akşam bayağı sağlam kar yağmış, yollar ve kaldırımlar buz tutmuş. tek tesellim yolların her zaman olduğu kadar dolu olmamasıydı çünkü yürürken ayakkabının da dandikliği yüzünden sürekli düşüp kalktım. yol o sabah beni o kadar zorlamıştı ki normalde 30 dakikada gittiğim yolu sanki 2 saatte gitmişim gibi hissetmiştim. okulla aramdaki son engel olan dik yokuşa geldiğimde bacaklarım artık hissizleşmeye başlamıştı, burnum çeşmeye dönmüştü ve ellerim ile dizlerim ise yara bere içindeydi. kaydırak tırmanmaktan pek farkı olmayan o buzlu yokuşu da bir şekilde atlattıktan sonra sonunda okula vardım. ancak bahçe kapısına geldiğimde kapının kilitli olduğunu fark ettim. daha sonra ise okula dikkatimi verdiğimde olağan dışı bir sessizlik ve sakinlik olduğunu fark ettim. bahçede öğretmenlerin arabaları da yoktu.

    tam o sırada arkamdan geçen yaşlı bir adamdan okulların tatil olduğunu, dün akşam haberlerde duyurduklarını öğrendim. tabii televizyonu elektrik olmadığı için izleyememiştim.

    onca yolu boşa gitmiş olmama rağmen okulun tatil olduğunu öğrenince yolda harcadığım gücüm geri geldi, bütün ağrı ve sızılarım geçti. eve geri neşeli bir şekilde yavaş yavaş gittim, düşe kalka gittiğim yolları paten yapar gibi kaya kaya geldim. apartmanın dış kapısına vardığımda ise güneşin sonunda çıktığını fark ettim.

  • filmekimi kapsamında gösterilmiş, çinli kadın yönetmen lulu wang'ın, 2019 yılı yapımı filmi. filmimiz, ileri derecede kanser hastası olduğundan habersiz yaşlı kadının, dünyanın değişik ülkelerinde yaşayan akrabalarının ölmeden önce son bir kez görebilmek için çin'de sahte bir düğün düzenleyerek bir araya gelmelerinin hikayesi..samimi sıcak ve sempatik bir aile filmi.
    https://www.imdb.com/…37428/mediaviewer/rm539321344

  • ne renkli coğrafya lan bir giriyorsun her ideolojiden adamla çatışıyorsun.

    counter strike serverı gibi şerefsizim.

  • fotoğraf, el izi ve kimlik bilgilerinin azami 1-2 mb tutacağını düşünürsek, muhtemelen flash disc olarak da kullanabileceğiz. ben 1-2 sene bekleyip 32 gb'lik 3g'li kimlikleri bekleyeceğim.

  • 65 yaşında olduğunuzu hayal edin. yaklaşık 110 milyar dolar servetiniz var. yarından itibaren her gün 3 milyon dolar para harcasanız, bundan sonra hiç para kazanmasanız bile sahip olduğunuz servet size 100 yıl yetecek miktarda. fakat 65 yaşındasınız, önünüzde yaşayacak o kadar yıl yok. nasıl bir hayat sürerdiniz? kitap okumak böyle bir hayat için öncelikli uğraşlardan bir tanesi olur muydu?

    bill gates’i hepimiz tanıyoruz, dünyanın en zengin ikinci kişisi. her sabah saat 6’da uyanıyor. içinde 8 – 10 tane kitap olan bir çantayla ofise gidiyor. sabah 8’den akşam 6’ya kadar süren toplantılara girip çıkıyor. toplantılar arasında kitap okuyor. çantasındaki kitapları her hafta yeniliyor.

    bill gates’in kitap okuma alışkanlığının microsoft sonrasında bir emeklilik aktivitesi olduğunu düşünmeyin. çocukluğundan itibaren okumaya düşkün olduğunu söylüyor. günlük okumaların dışında her yıl 1 hafta süreyle inzivaya çekiliyor. sosyal medya, televizyon ve süregelen iş temposundan kendisini soyutluyor ve bu zamanı sadece kitap okumaya ayırıyor!

    bill gates’in 1 haftasının maliyetini bir düşünün. tahminen bu yazıyı okuyan tüm insanların hayatı boyunca kazanacağı toplam paradan fazladır.

    warren buffett, bill gates’in yakın dostu, sık sık bir araya geliyorlar. dünyanın en zengin üçüncü kişisi, yatırım uzmanı, portföy yöneticisi. röportajlarında gününün %80’ini kitap okumaya ayırdığını ifade ediyor. warren buffett’ın gününün %80’inin değeri nedir?

    dünyanın en zenginleri arasında bulunan mark zuckerberg, larry page ve benzeri isimlerin ortak özelliği; tahmin edemeyeceğiniz yoğunlukta kitap okumaları. kitaplar bu insanlara ne veriyor olabilir? 20$’lık bir kitap, bill gates’in bir saatinden daha değerli ne içeriyor olabilir?

    bu insanlar bulundukları noktalara geldikten sonra böylesine kitap okumaya başlamış değiller. kitap okuma eyleminin hayatlarının önemli bir parçası haline geldiği dönem çocukluk zamanlarına denk geliyor. dolayısıyla hayatları boyunca yoğun bir şekilde kitap okuduklarını ve bulundukları noktaya gelebilmelerinde bu alışkanlığın büyük katkısı olduğunu ifade ediyorlar.

    bu insanlar kitap okumanın kendilerine katmış olduğu geniş hayalgücü kabiliyeti sayesinde dünyaya, insanlığa ve teknolojiye katkı sunabilmişler. bu durum tabii ki kitap okuyan her insanın zengin olacağı ve teknolojiye katkı sunacağı anlamına gelmiyor.

    kitap okumak öğrenme ve kendini geliştirme azminin bir işaretidir. her kitap okuyan insanlığa katkı sunacaktır diye bir şey yoktur ama insanlığa katkı sunan tüm yenilikçi fikirler; kitap okuyan, öğrenme azmiyle yanıp tutuşan ve bilgiye hasret olan zihinlerden çıkar.

    bill gates dünyanın sayılı zenginlerinden biri olabilir fakat asıl zenginliğin bilgi sahibi olmaktan geçtiğinin farkında. bu yüzden 20$'lık bir kitaba saatlerini ayırabiliyor.

    zenginliğin tek ölçütü cebinizdeki veya banka hesabınızdaki para değildir. okuduğunuz kitapların; karakterinizde bıraktığı etki, hayata bakışınızda yarattığı vizyon ve ufkunuzda oluşturduğu genişlik asıl zenginlik ölçütleridir.

    bu yüzden zenginlik banka hesabınızdaki paranın büyüklüğüyle değil kitaplığınızın büyüklüğüyle ölçülür. kitaplığınız 100 kitap içeriyor olsa bile en az bill gates kadar zenginsiniz demektir.

    edit: yazıdaki bilgiler inside bill's brain belgeseline dayanmaktadır. belgeseli izlemenizi de ayrıca tavsiye ederim.

  • bir tane evinin halen borcunun oldugunu soylemis diger borcsuz evlerinin kac tane oldugunu bilmiyoruz.

  • 1. sipariş veriyorsun,
    2. sipariş sana teslim ediliyor,
    3. hizmeti ve ürünü beğenmiyorsun, hatta çöpe atıyorsun,
    4. medeni bir şekilde ürünü ve hizmeti puanlayıp yorumluyorsun,
    5. restoran ve yemeksepeti birlikte karar verip siparişi iptal edip yorumunu siliyor.
    6. hiçbir şey olmamış gibi, her şey mükemmelmiş gibi hayat devam ediyor.

    restoranının ayrı, sepetinin ayrı mk. düzeninize sokayım sizin.