ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ses çıkmasın diye tuvaletin kenarına işemek
-
kimsenin bir başkasından öğrenmediği, genetik kodumuzda bulunan içgüdüsel bir davranış..
şaka maka fenerbahçe'nin los galacticos olması
-
(bkz: los toplama kampos)
bagaja yatırılan bebeğin feci sonu
-
piknik tüpü mü lan bu , kamp sandalyesi mi ? çocugu bagaja nasıl koyarsınız.
21 kasım 2015 ışid'in paylaştığı türkiye görseli
yıllık enflasyon oranının %15.39 olması
-
sebze kasalarını terk etmeyin arkadaşlar, pazarda başa baş gidiyor şu an.
akp'nin can dündar'ın tahliyesine sevinmesi
-
"anayasa mahkemesi'nin kararını sevinçle karşılıyoruz."
(error 0620) vekil.dll geçersiz bir işlem yürüttü ve kapatılacak.
bir tufa basın.
hasarlı dosyalar onarılıyor...
biat.rte dosya konumuna taşınıyor...
bülentturan.exe yeniden başlatılıyor...
“yetki gaspı.”
(error 0320) omurga.dll bulunamadı.
yine de devam et.
tr'de sinemaya gitme oranının 2019'da %45 azalması
kadınlar kıyafetleri ile erkekleri kudurtuyor
-
benim anlamadığım nokta şu.
müslüman erkeklere ve kadınlara "nefsinize hakim olun cennete gireceksiniz" minvalinde ayetler öğretiliyor.
hatta hayatları bunun üzerine kurulu oluyor falan.
karşılığında da cennet vaad edilmiş ve bu insanlar deli gibi cennet arzusuyla yanıyor.
yani bu şekilde anlatıyorlar bildiğim, gördüğüm.
eee şimdi bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.
nefsine hakim olma meselesini bu kadar aleni şekilde küçük çocuklar gibi karşı tarafa yüklemek ve kendini nefsine hakim olamamak vebalinden kurtarmak için kadını suçlamak ne demek?
allahı kandırmaya çalışmak değil midir?
yani her kul bildiğim kadarıyla günahından mesul iken "ama o da çok açık giyiniyordu" diye bir bahaneyi nasıl sunabileceksin tanrına? sana "o onun meselesi" dediğinde ne diyeceksin?
yani kafalar gerçekten çok karışık. en basit öğretilerde bile milyonlarca fire veren bir topluluk.
edit: imla hatası.
nijerya'da yakılıp taşlanarak öldürülen kadın
-
bir tanrı düşünün ki koskoca evreni ve zamanı yaratıyor, içine neredeyse sınırsız sayıda yıldız ve gezegen dolduruyor. türlü fizik kanunları, kimyasal tepkimeler koyuyor. yetmiyor, evrenin kimi bölgelerinde biyolojik faaliyetler yaratıyor ve bunların içinden biri kendini sorgulayabilir hale geliyor. bu tanrı öylesine kudretli ki yukarıda bahsedilen, yarattığı şeylerden sınırsız sayıda tekrar üretebiliyor. yok edebiliyor. üstelik hepsinden münezzeh, yani bu yaratımları kendisinden hiçbir şey eksiltmiyor.
öyle bir güç.
ve bu tanrı kendini savunmuyor ancak koskoca evrende, sınırsıza yakın yıldız içerisinde, küçücük bir kayalık gezegende, şans eseri yaşayan bir canlı o tanrının savunulmaya ihtiyacı olduğunu düşünüyor.
be arkadaş, bu ne biçim bir saçmalık?