hesabın var mı? giriş yap

  • buyuk bir sirketin ust duzey yoneticilerinden biri bir gun new york
    uzerinde balonla dolasmaya cikar. aksilik bu ya, pusulasini asagiya
    dusurur ve kaybolur. inmek icin uygun bir yer ararken bir gokdelenin
    tepesinde sigara icen bir adam gorur ve alcalir. "pardon. ben
    neredeyim acaba?" diye sorar. "yerden 500 feet yukseklikte bir balonun
    icindesin"der adam.
    yonetici sinirlenir: "sen muhendissin degil mi?" diye sorar.
    "evet." der adam. "nereden bildin?" "cunku basim belada ve sana bir
    soru soruyorum. verdigin cevap 100% dogru fakat hic bir isime yaramiyor."
    "sen de yoneticisin degil mi?" "evet sen nereden bildin?" "cunku
    yerden 500 feet yukseklikte bir balonun icinde kaybolmussun. pusulan yok,
    berbat durumdasin. fakat bu simdi benim sucum oldu."

  • kadin o sirada keyfini surecek durumda olmadigindan erkek icin de pek bir sey ifade etmez. hani indiana jones'ta tapinak yikilmaya baslayinca yanindan kosularak kacilan hazineler gibi.

  • başlık sınıra takıldığı için yazamadım. tam başlık şöyle olacak " 75 bin liralık protez bacağıma devletin sadece 10 bin lira destek vermesi"

    edit: arkadaşlar ilginiz ve inceliğiniz için çok teşekkür ederim. iban isteyenler, destek vermek isteyenler… o kadar fazla ki. kabul etsek şu an yeni bir protez almıştık. ancak bu başlığı bağış için açmadık. iyi niyetinizden şüphemiz yok, defalarca teşekkür etsem az. önceliğimiz devletin karşılaması. çünkü bizim gibi yüzlerce engelli var. o yüzden yanlış anlaşılmasın, bağış kampanyası kesinlikle değil bu. amaç ses duyurmak. özellikle tekrar tekrar yazıyorum.

    iban paylaşıp bağış almak yanlış anlaşılabilecek bir durum ancak bir medikal aracılığı ile protez bacak desteğini kabul edebiliriz.

    bu başlığı öncelikle babam, daha sonra tüm engelliler için açtığımı belirtmek isterim.

    babam yıllar önce bir kaza geçirdi ve ayağı diz altından kesildi. sizleri sıkmamak için detaya girmeyeceğim. 15 senedir protez bacak kullanıyor. bilgisi olmayanlar için söyleyeyim, şu anda protez bacağın fiyatı 73 bin lira. devlet bu miktarın protezine göre 6-18 bin lira arası bir destek veriyor. 5 yıl öncesine kadar devlet %90'ını karşılıyordu ancak şimdi %20'sini karşılıyor.

    babam ve annem emekli. tahmin edersiniz ki bu rakamları karşılamak imkansız gibi bir şey. sadece babamın 10 aylık maaşını hiç harcamadan biriktirmesi gerekiyor.

    belediyeye ve valiliklere müracaat ettik fakat emekli olduğu için hiç bir şekilde destek görmedik. tamamen kaderine bırakılmış durumda.

    babam şu anda çalışmak durumunda olduğu için bu protezi sürekli kullanmak ve 5 yılda bir yenilemek zorunda. şu anda kullanmış olduğu protez deforme olduğu için takamıyor, takamadığı için çalışamıyor, çalışamadığı içinde eve hapsolmuş durumda.

    bu konuda bir gündem oluşturmak için yardımlarınızı ve hassasiyetinizi bekliyoruz. kimseden bir para istediğimiz yok. sadece devlet bu ihtiyacımızı karşılasın istiyoruz. eminim bizim gibi olan bir sürü engelli vardır ve hepimiz de birer engelli adayıyız.

    teşekkürler.

    edit: şunu söylemeyi unuttum. silikon normalde 6 ayda bir oksitlenmeden dolayı değişmesi gerekiyor. devlet karşılamıyor. bundan dolayı babam gidip medikalcisinden 2. el kullanılmış, biraz da olsa sağlam olan silikonları alıp kullanmaya çalışıyor.

    2. edit: destekler için çok teşekkür ederim.
    buradan bir bağış kampanyası yapabileceğimizi söyleyen arkadaşlar oldu. bu konu ile alakalı sanıyorum valilik izni falan gerekiyor. şimdilik böyle bir amacımız yok. tek istediğimiz devletin bunu karşılaması. duyarlı olan herkese çok teşekkür ederiz.

    3.edit: babamın çalışması ve emekli olması durumuyla alakalı yanlış bir anlaşılma olmuş olabilir. bazı duyarlı arkadaşlar mesaj atıp uyardı sağ olsunlar. babam emekli ve mevcut şartlarda çalışmak durumunda. sebebini anlatmaya gerek yok diye düşünüyorum. ancak şu an çalışmıyor. çünkü ayağı ona müsaade etmiyor.

    4. edit: vay be sözlük siz neymişsiniz... ne koca yürekler varmış aranızda. kocaman bir aileymişiz. gelen bağış desteklerini kabul etsem değil bir, beş tane bacak alırdık. ne desem az kalır size. cansınız. keşke tamam diyebilsem bu isteklerinize çok isterdim. ama işte... anlayın işte...

  • kullandığı araç 350 bin euro civarı. onu o hayatından kurtaralım derken, o bizden 20 kişiyi falan işe alıp, ırgat olarak çalıştırabilir.

  • cam sektöründe 10yılı devirmiş bir suser olarak madem denk geldim, minnacık teknik bilgi bırakayım dursun.

    aşağıdaki bilgiler sektör'ün duayeni namıyla meşhur cam doktoru tarafından kaleme alınmış ve yayımlanmıştır; şener bey'e sevgilerimle.

    "nikel sülfit parçacıkları;
    camın üretimi sırasında bu parçacıklar hammadde içinde bulunabilir 100-200mikron boyutunda çok küçüktürler.
    bu parçacıklar daha sonra camın ısınmasıyla genleşerek camın çatlamasına/kırılmasına neden olur.(temperli camda patlama)

    madem ısınınca genleşerek camı kırıyor, temperleme sırasında neden bir şey olmuyor?
    bu parçacıkların sıcak alfa fazı ve 380 derece altında soğuk beta fazı olarak 2 hali var. cam hammadde olarak üretilirken kontrollü soğuma nedeniyle beta fazına kolayca geçiyor.
    temperlemede ise ani soğuma nedeniyle beta fazına geçemeden camın içinde alfa fazında hapsoluyor ve zamanla beta fazına geçmeye çalışıyor bu işlemde genleşme %2-4 arasında olduğundan beta fazına geçişte cam içinde mikro çatlaklara neden oluyor, temperli camda çatlak barınamayacağından cam kırılıyor/patlıyor.

    bu nedenle; bu kırılma saatler/günler/haftalar/aylar hatta yıllar sürebiliyor ama mutlaka oluyor."

    duşakabin özelinde sık karşılaşılması sıcak su kullanımının ve ortamın ısısının açık alanlara göre daha çok/sık/ani olmasıdır.

    balkonlardaki küpeşte/katlanır vb. camlarda da güneş nedeniyle "durduğu yerde patladı" konusunun cevabı bu bilgide saklıdır.

  • anonim hesaba sahip kullanıcıların gerçek yanıtı konusunda en az fikre sahip oldukları sorulardan biri. doğru cevabı: "büyük ihtimalle evet".

    "ama suç teşkil edecek bir şey yazmıyorum?"

    siz ne düşünürseniz düşünün bir içeriğin suç teşkil edip etmediğine en nihayetinde mahkeme karar veriyor. savcılar da, hakimler de yanlış hatta hukuka tamamen aykırı kararlar verebiliyorlar.

    daha da önemlisi savcılık tarafından hakkınızda soruşturma yürütülmesi için suç teşkil eden içerik yazmanız da gerekmiyor. savcı sırf sizle tanışmak, muhabbet etmek için bile kimliğinizin tespitini talep edebiliyor. dolayısıyla siz mahkemelik olmasanız bile kimliğiniz açığa çıkabiliyor.

    "ama twitter'da yazıyorum twitter ip vermiyor?"

    bildiğim kadarıyla twitter (yabancı şirket olmanın rahatlığıyla) türkiye'ye henüz ip vermedi. ip verdiği ülkeler var. türkiye'ye ip vermemek konusunda özel bir taahhüdü de yok (bkz: #30113915). türkiye'de ip yerine email verdiği en az bir vaka da var. dolayısıyla twitter'a güvenirken email sağlayıcısından ip'yi kaptırmak olası.

    bunun haricinde polisin kullanıcı yakalamak için kullandığı bir yığın teknik var. olta link, feyk hesapla iletişim gibi. haliyle mecranın türkiye'ye ip vermiyor olması da kimliği korumuyor.

    "ama vpn kullanıyorum?"

    vpn sağlayıcılar da bulundukları ülkelerin kanunlarına tabi. haliyle belli koşullarda ip'nizi vermek durumunda kalabilirler.

    "ama tor kullanıyorum?"

    tor'da da gerçek ip adresinizin açığa çıkmasının yolları var. exit node'lar https olmayan bağlantılarınızı inceleyerek kimliğinize dair ipuçları çıkarabiliyor. hatalı tarayıcı konfigürasyonu yüzünden flash ya da javascript kullanılarak gerçek ip adresiniz yine tespit edilebiliyor.

    "ama bütün bu bahsettiklerini bilen ve hepsine karşı önlem alan bilinçli biriyim?"

    yine yeterli değil. eğer anonim hesaplarınızla gerçek hesaplarınızı aynı cihazlardan kullanıyorsanız hesaplarınız arasında istemsizce veri bulaşmasına yol açabiliyor, arkanızda iki hesap arasındaki bağlantıyı kurabilecek izler bırakabiliyorsunuz.

    "ama hem tüm bunları biliyor, önlemini alıyor hem de farklı cihazlar kullanıyorum?"

    eğer anonim hesabınızın size ait olduğunu başka bir kişi bile daha biliyorsa bunların pek de önemi kalmıyor. zira bu sefer zayıf noktanız o kişi ve o kişinin bilgi saklayabilme becerisi oluyor. bu sefer tüm bu olasılıkları o kişiyle baştan teyid etmeniz gerekiyor. eskaza o da çok güvendiği birine söylerse bu çap büyüyor da büyüyor. yani başka birine bu bilgiyi verdiğiniz anda anonim kimliğinizin gelecekte bir noktada açığa çıkacağını neredeyse garantilemiş oluyorsunuz. bunun için güvendiğiniz kişinin kastına ya da menfi düşüncesine de gerek yok. istemeden de olsa sizi ele verebiliyor.

    dolayısıyla bu sorunun yanıtı maalesef "büyük ihtimalle evet". anonim hesabın kesin bir gizlilik yarattığını zannetmek hata. açığa çıkabileceği yolları bilmek de bu sahte güvenle başınıza dert açmamak için önemli.

    anonimliği koruma sanatı için (bkz: opsec)

  • adamlar haklı bence çanakkale'de zafer kazanan bu uğurda silah arkadaşlarını kaybeden askerlerini şehit veren mustafa kemal bile diyor ki sizin evlatlarınız artık bize emanettir..
    düşmanını bile bu şekilde sahiplenen bir liderden evinde oturup diriliş izleyen gruptan oy toplamak için bu sözleri söyleyen bir lidere sahip olmak zor bir durum malesef...