ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ağustos 2021 ishal ve kusma salgını
-
ishal için doktora giderseniz salgın var der. bu benim bildiğim kadarıyla 30 yıldır böyle. hep ishal salgını var ama sıça sıça bitiremedik şunu bir türlü.
avrupa yakası
-
türkiye’nin görüp göreceği en iyi komedi dizilerinden biridir. ama asıl üzücü olan farkında olmadan eski türkiye’nin son anlarını yaşadıklarımızdan, türkiye’nin biraz da olsa yaşanılabilir olduğu zamanlardan olması. dizinin karakterleri ve hikayeleri de hep bu yönde gelişmiştir o yüzden.
mesela tahsin bey son derece ataerkil, taşralı bir zengindir. kızının akşam çıkmalarına, oğlunun/yeğeninin içip eve gelmelerine karşı çıkar. ramazan’da oruç tutar. ama milli bayram kutlamalarında şampanya içer. bu arada doğum günü 29 ekim’dir.
bülent onaran ortalama bir türk profiline göre oldukça aykırı, elitist, avrupai, zamanın şartlarına göre fazla özgürlükçü bir karakterdir. ama fransa’nın ermeni soykırımını tanıdığı zaman “fransızlara kızıyorum azizim” diyerek tepkisini göstermiştir. çakma solcu değil gerçek bir aydındır.
burhan dizinin en sahtekar, çıkarcı, paragöz, güvenilmez karakteridir. izzet’in makbule’yi dövdüğü sahneden sonra makbule “dağlısın sen, o beğenmediğin burhan bey saçımın teline bile dokunmaz” der. sonrasında evdekilere morarmış suratıyla yakalanmamak için burhan’ın evine gider. hatta burhan ortalık karışmasın diye makbule’yi dövdüğünü iddia edip sacit’ten dayak yemeyi göze alır.
sacit demişken, kumarbazın tekidir. sertaç ve tacettin ile arkadaş olduğu sahnede sokaktan geçen iki adam fatoş’a açık giyindiği için laf eder, onlara size ne oluyor deyip kavga ederler.
kubilay dünyadaki gelişmelerden son derece uzak, aileden varlıklı bir iş adamıdır. apolitiktir. o bile sacit ve osman’ın kara çarşaflı kadın kılığına girip sokak röportajı yaptıkları sahnede fatoş bir kadın olarak buna karşı çıktığını söylerken, kubilay, yuh artık, pes dedirten yakışıklılık, “belki o da kendini öyle rahat hissediyor, niye karışıyoruz ki” der.
avrupa yakası’nda ramazanda eğlenceler düzenlenir, bayram ziyaretleri son derece önemlidir ama bir yandan yılbaşılarında dansöz çıkartılır, 29 ekim kutlanır. bizim çocukluğumuzdan beri gördüğümüz türk kültürünün televizyondaki son örneklerindendir. kapıcı ailesinden sütçüoğlu rezidansına, taşralı burhan’dan iş adamı kubilay’ına kadar bugün tamamen kutuplaştırılmış laik-müslüman kültürünü bir potada eritmiştir.
oyuncuların performansı, senaryonun mükemmelliği bir yana, şu an içinde bulunulan toplum şartlarından dolayı bir benzerinin gelmesi imkansızdır. bugün “bizimkiler” den nasıl bahsediliyorsa bir 20 sene sonra da ondan benzer şekilde bahsedilecektir.
batman v superman dawn of justice
-
"hayal kırıklığı yaratan film"miş.
daha düzgün teaseri bile çıkmayan film için hayal kırıklığı diyen tipler var, allah akıl fikir versin.
belki ben affleck harika bir iş çıkaracak, gitmeden nasıl karar veriyorsun ki birader buna?
al işte çok uzağa gitme, heath ledger resmen döktürdü joker rolünde, daha filmi izlemeden jack nicholson'dan sonra hayal kırıklığı olur diyen sizin gibiler, filmden sonra oscar adaylığını konuşuyordunuz heath ledger'in.
düzün eleştiri yapmayı bir türlü öğrenemiyoruz maalesef, anladığım bu...
24 eylül 2019 istanbul depremi
-
rasathane 11.01 diyo, ilk entry 11.00
çocuklara tecavüz eden eğitim-senli solcu öğretmen
-
(bkz: tutuklanarak cezaevine gönderildi)
protesto edecek herhangi bir şeye yer açmadan, suçlu bulunmuş ve tutuklanmış öğretmen.
bak şimdi gerizekalı:
1) olay hakkında yayın yasağı getirilmiş mi?
hayır.
2) eğitim-sen olayın üstünü örtmeye çalışmış mı?
hayır.
3) bazı(!) medya kurumları bu olayı uzunca bir süre görmezden gelmiş mi?
hayır.
4) bakanlar vs çıkıp "eğitim-sen'i karalamaya" çalışıyorlar diye olayı saklamaya ve kurumu korumaya çalışmış mı?
hayır.
5) yasal olarak dernek ve vakıflar ilköğretim için yurt açamazken; böyle bir durum var da eğitim-sen için, hükümet tarafından, görmezden geliniyor mu?
hayır.
6) "'çocuk istismarını engelleme komisyonu"nun kurulması; birilerini korumak adına, belli bir parti tarafından engellenmiş mi?
hayır.
tekrar edelim: (bkz: tutuklanarak cezaevine gönderildi)
bu insanlar güya müslüman diye oy veriyor malum partiye: ahlaksızlık ve akılsızlık dinleri olmuş.
edit: jelibonlar yitiren adam uyardı; 5. maddenin anlamı hatalıydı, düzeltildi.
rte'nin beşiktaş'ta öğrenci evine iftara gitmesi
-
beşiktaş'ta öğrenci evi denilince durmak gerekir. bu zamanda beşiktaş'ta ev tutan öğrenci en kötü zengindir zaten. büyük ihtimalle babası da erdoğan'ı tanıyordur. neyse sayın cumhurbaşkanımıza afiyet olsun.
izmir'de metro çalışanlarının 40k ücret istemesi
-
bu chp kadar komedi bir parti yok. bütün belediyelerinde asgariye normalden fazla zam yaptı sırf akpye laf sokmak için.
o belediyelerin hepsinde işçiler daha çok isteyip greve gitti. hizmet aksayınca hem oylar gitti hem de işçilere deli gibi asgari ücret verdikleriyle kaldılar.
yemin ederim chpyi rezil et desen bu kadar olmaz.
kur korumalı mevduatların 350 milyar lira olması
-
muhalefet kimse gecmez demedi sayin baslik sahibi, dolar kuruna bagli bir yatirim hesabi ulkeyi iflasa surukler ilerde dedi.
5 yılda 8 bin 700 tl harcanan kızın terk etmesi
-
tuketici mahkemesine dava acilmasi gereken rezalet gibi rezalettir.
mandela'nın seda sayan'ın balmumu heykeli ile pozu
-
nelson mandela'nın ölmeden önce ziyaret ettiği balmumu heykel müzesinde verdiği pozdur: link
not: sığmadı, "nelson mandela'nın seda sayan'ın balmumu heykeli ile pozu" olacaktı.