hesabın var mı? giriş yap

  • sahra'nın bilezik gibi geçirdiği yarışma. kağıda direk çizip "bu direkte dans etmeni bekliyorum" diyerek turabi'yi yazdı hahahahah

  • bugün yaşanan versiyonu tamamen takdir-i ilahidir.
    yetkililer nereden bilebilir ki trafik kazası olacağını?
    elbette son derece inanılması güç bir olay olan bu kazanın kaldırılması da uzun sürüyor.
    hani deseniz ki istanbul sık sık trafik kazası yaşanan bir şehir, amenna, hepimiz kızalım yetkililere.
    ancak en son kazanın 1953 yılında yaşandığı bir dostluk, barış, kardeşlik ve sevgi kentinden söz ediyoruz. lütfen eleştirirken bunu da göz önüne alın, yapıcı eleştirin, edebsizlik yapmayın.

  • kendisiyle 3 yıl önce ekşi sözlük'ün doğumgünü etkinliğinde tanışmıştım. yazarların oluşturduğu kalabalığa bakıp "ne kadar güzel insanlar böyle" demişti. benim o dediğinde gördüğüm ise kocaman bir insan sevgisi ve teveccühlü bir tevazu olmuştu. sanat camiası için büyük kayıp.

  • bazen sevinirsiniz.

    abim 7 yaşında geçirdiği su çiçeği sonrası rasmussen ensefaliti hastalığına yakalandı. bir kaç kez beyin ameliyatı oldu. beyin hücreleri öldü falan bir çok zorluk. doktorlar yürüyemez dedi, yürüdü. konuşamaz dedi, konuştu. ama yardımla, ama destekle. 21 yaşına kadar bakıma muhtaç yaşadı. yemeğini biz yedirdik, altını biz sildik, banyosunu biz yaptırdık. zor günler zor yıllardı.

    21 yaşında öldüğünde zekası 3.5 yaşındaki çocukla birdi. sol eli ve ayağı beyninin sol kısmındaki hücrelerin ölmesi sebebiyle felçliydi. ilaçları yeşil reçeteydi ve çoğu yurt dışından geliyordu. sürekli epilepsi nöbetleri geçiriyordu. son yıllarında kalbinde pille yaşıyordu. nöbetleri o şekilde durdurabiliyorduk. engel oranı yüzde 97.

    o zekasına rağmen her şeyin farkındaydı aslında. anlıyorduk biz de. o da dışarı tek başına çıkmak, kafasında kask olmadan, yanında biz dikilmeden maç yapmak istiyordu. kız arkadaşı olsun da istiyordu biliyorum. gerçi 50'ye yakın sevgilisi vardı. hemşireler dahil konuştuğu her kadın onun sevgilisiydi. çocuk aklı*

    neyse çok uzatmayayım. ölmeden son 1 yıl itibariyle ağırlaştı. yerinden kalkamadı, ilaçlar böbrekleri bitirmeye başladı. yatalak hale geldiği için kalça kısmında yaralar olmaya başladı. her zamankinden daha zor şekilde yattığı yerden temizlemek, yedirmek ve tuvaletini yaptırmak zorunda kaldığımız 1 sene sonunda öldü.

    üzüldük mü? çok... ama aynı zamanda çok sevindik. çünkü onun kurtuluşu oydu. ben bunu söylediğim zaman bana kızan çok insan var, hatta bunu okuyup saçma sapan mesajlar da gelecek biliyorum ama yaşamadan bilinmiyor. onun yaşaması onun ve bizim açımızdan çok zordu. o öldü ve kurtuldu böyle bir yaşamdan.

    bugün aramızdan ayrılışının 16. yılı. abim ama çocuğum gibiydi. çoğu şeyden feragat edip çok baktım ona. güzel baktığımı düşünürüm hep. hâlâ canım yanar, içim cız eder ama iyi ki diyorum, iyi ki öldü ve kurtuldu. onun adına yıllar geçmesine rağmen çok seviniyorum.

    debe edit: arkadaşlar mesajlarınız için çok teşekkür ederim. taktir edersiniz ki tek tek cevaplama şansım yok. buradan teşekkürümü kabul edin lütfen.

  • otostopçunun galaksi rehberi'nde bir bilgisayara hayatın/evrenin/yaşamın anlamını sorarlar. o da epey uzun bir işlem yapıp sonunda 42 cevabını verir. 42 bu manada kullanılır.

    420 de 4.20 yani amerikan tarih sisteminde (ay.gün.yıl) 20 nisan'ı simgeliyor.

    20 nisan da marijuana'nın legalleşmesini isteyenlerin sebebini bilmediğim bir sebepten ötürü legalize it çığlıklarını daha güçlü attıkları gün.

    marihuana'nın legalleşmesinin hayatın anlamından 10 kat daha önemli olduğunu söylemek istemiş. arada da gerçek matematiksel değeri sıkıştırıp zeki esprisi yapmış.

    edit:

    mesajlar yağdı sağolsunlar. teşekkürler.

    4.20 konusunda iki farklı görüş varmış.

    birisi şu; weed'in abd yasak kodu 420 imiş. bu yüzden 420 ayrı bir anlam taşıyormuş.

    diğeri de şu; bir grup öğrenci sürekli saat 4:20'de buluşup dumanlanıyormuşlar. bu zamanla aralarında bir şifreye dönmüş, ordan da 4.20 şenliklerine evrilmiş.

    katkılar için teşekkürler.

  • ilkokul 2'ye giden kuzenime yaş problemi çalıştırırken:
    ben: bak şimdi sıra arkadaşının yaşı seninkinden 1 fazlaymış ikizin yaşlarının toplamıysa 15 miş. bu durumda sıra arkadaşının yaşını nasıl bulursun?
    kuzenim: sıra arkadaşım değl mi döner sorarım sen kaç yaşındasın diye!

  • bir ömür boyu çalışmasa geçim sıkıntısı çekmeyecek nil ve onun gibiler artık başka bir misyon üstlenmeliydi. hepimizi özgürleştirmeliydi artık. doğaya gitmeliydik hepimiz, inek beslemeli, kişisel gelişim kitapları okumalı, yoga matının üzerinde bağdaş kurup enerjiyi özümsemeliydik. neden yapmıyoruz ki? neden karantinayı bir koza olarak göremeyecek kadar körüz ? oysa ki işe gidip gelmek ne kadar ruhumuzu yoruyor. iş dediğin nedir ki. arada gidip reklam filminde oyanayacaksın. kazandığın parayla da doğada yaşayacaksın ey halkım. bu kadar zor mu? bir dinleyin kendisini. hadi bakıyım yarın herkes bağdaşını kursun, derin bir nefes alsın, ruhunu özgürleştirsin. hepimiz kelebek olacağız karantina bitince.

  • ya menüden geçtim. niye araplar gibi yerde yiyorsunuz kardeşim? ne bu arap özentiliği?
    masa var sandalye var insan gibi otursanıza.

    mide bulandıran görüntü.

  • liyakata, yeterliliğe göre değil il, ilçe başkanlarıyla akrabalık derecesine göre işe alır, beline bekçi diye silah takarsanız bu hadiseler elbette şaşırtmayacaktır.

  • bu sehirde gidebileceginiz guzel restoranlari/kafeleri (dunya mutfaklari) asagida listelemeye calistim. kullanisli bir liste olmasi umuduyla buraya birakiyorum. bu listenin uzun zaman sonunda elde edilmis deneyimler sonrasi olusturuldugunu belirtmek isterim. mutlaka eksikler vardir, ileri zamanlarda eklemeler yapilacaktir.

    hotel new york burasi rotterdam'in kartpostal yuzu diyebilirim. tarihi ve gecmisini bir kenara birakacak olursak, burada bulunan restoran oldukca hos. binanin icerisinde bar, restoran ve ayri bir fine dining restoran var. ben direk hotel new york restorani soylemek istiyorum. sehre en azindan turist gelirseniz buraya ugramanizi oneririm. tarihi gormek ona eslik etmek hos bir deneyim oluyor. deniz urunleri ve biftekleri denenmeye deger. restorana ek olarak, barinda guzel vakit gecirmek icin tercih edilebilir. fiyatlar normal +.

    loetje burasi ulke genelinde bulunan bir restoran zinciri. iyi bir dana bonfile yemek istiyorsaniz ilk adresiniz burasi olmali (kimisine tat olarak tuzlu gelebilir). 3-4 cesit secenek mevcut. hepsi farkli soslarla, sadece gravy, acili, sarimsak vs. gibi sunuluyor ve iki boyu var. gravy soslari kendilerine ozgu. normal boy olani 25 euro civarinda. patates ve hamburger diger denenebilecek guzel secenekler.

    steak & bier hazir biftek demisken burasi bir secenek olabilir. biftekler basarili, bira secenekleri yine oldukca iyi. fiyatlar normal+. mekan cok dar ve havasiz. havalar kotu oldugunda iceride oturulmuyor, bunu belirtmekte fayda var.

    biergarten adi ustunde bira bahcesi. butik biralar icebileceginiz, ortami guzel bir mekan. arkadaslarinizla gunun stresini atabilirsiniz burada. patates kizartmanizi yersiniz, tren istasyonuna oldukca yakin oldugundan da baska sehirlere cabucak gecebilirsiniz. formula 1 (hollanda gp) vb. etkinliklerde ortam efsane oluyor.

    bierboutique bira demisken, burasi rotterdam'in guzel islek bir caddesinde yer alan bir mekan. cok cesitli bir bira menusu var. fiyatlar uygun. alakasiz olsa da fransiz usulu sogan corbasi servis ediyorlar (sokagin karsisindaki baska bir mekandan geliyor).

    simurg rotterdam'ki turk nufusundan bahsetmeye gerek yok. boyle bir listede cok iyi bir ocakbasiya yer vermeden olmaz. inanilmaz bir kalitesi var buranin. hani yurtdisinda kebap mi yenir diyebilirsiniz, ne kadar iyi olabilir diyebilirsiniz. ancak burasi kebap konusunda oldukca basarili. caniniz ulke disinda kebap cekiyorsa kesinlikle oneririm. kendi ozel salatalari kebap disinda mutlaka denenmesi gereken bir urun. fiyatlar uygun.

    old scuola pizza denemek isteyen icin bicilmis kaftan (napolitan). italyan bir kac arkadasin tavsiyesi uzerine denemistim. son zamanlarda bozmus oldugu soylense de hala oldukca basarili. fiyatlar uygun. ilginc bir sekilde guzel limonatalari var.

    la cubanita tapas restoran zinciri. kuba esintisi esliginde neredeyse sinirsiz cesitlilikte menusu olan bir mekan. sinirsiz tapas secenekleri mevcut. rotterdam'daki subeleri oldukca guzel konum ve hizmete sahip. unutmadan: la vida es un carnaval. hafta ici fiyatlar daha uygun.

    alfredo's taqueria meksika mutfagi arayanlar icin gidilebilecek guzel bir yer. porsiyonlarin hollanda standardina gore kucuk oldugunu belirtmekte fayda var. fiyatlar uygun.

    umami by han modern-cin restorani. michelin listelerinde bulunan bir restoran ayni zamanda. tadim menusu secilebilir (eger secilecekse 3 course yemek seciliyor, her course 2 tabak yanlis hatirlamiyorsam, o yuzden tek kisi icin fazla gelebilir). fiyatlar menudeki cesitlilik goz onune alindiginda uygun (tadim menusu uygun). tavsiye olarak: michelin gurme menusu secmek oldukca mantiksiz. zaten o menudekileri normal tadim menusu alarak secebiliyorsunuz ve daha uygun oluyor boylece.

    little v vietnam mutfagi arayanlar icin bir secenek. iyi bir restoran olmasina karsin ben cok begenemedim. fiyatlar uygun.

    soju bar kore usulu kizarmis tavuk isteyenler icin. cok basarili buldugum fiyat performans olarak ust duzey bir yer. soy garlic ve honey butter secenekleri denemeye deger. porsiyonlar oldukca buyuk ona gore secmekte fayda var.

    man nam diger bir kore restorani. burada daha fazla secenek var kizarmis tavuklardan ziyade. porsiyonlar yine oldukca buyuk. izgara secenekleri mevcut.

    ayla modern avrupa restorani (akdeniz), sehir merkezinde guzel bir secenek. istiridyeler guzel. gitmeden menuye bakmak lazim, doneme bagli olarak menu degisiyor.

    goat tavuk burger yemek istiyorsaniz burayi deneyin. lezzet yaninda menulerin buyuklukleri devasa olcude. coleslawlari basarili. fiyatlar uygun.

    five guys hazir hamburgerden soz acilmisken, rotterdamda da bu fast food zinciri mevcut. hic denememis kisiler icin yazmak istedim.

    bram yine bir zincir. ama bu sefer hollandaya ozgu patates kizartmasi satiyorlar. gelen kisiler turist dahi olsalar mutlaka denk gelirler bram'a. patates icin dusunulmeden gidilebilecek bir yer. mayonezsiz patates kizartmasi yenmez, eskiden central'de vardi ama su an sanirim markthaal'da bulunabiliyor.

    de ijsmaker dondurmanin basarili oldugu bir yer. soju, bierboutique, wagamama gibi restoranlarin oldugu sokakta yer aliyor. yemek sonrasi dondurma diyerekten dusunulebilir. pure pistachio tavsiye edebilecegim bir secenek.

    kaat mossel deniz urunleri icin guzel bir secenek. konum olarak basarili, kaliteli bir mekan.

    dudok hamur isi, tatli konusunda iyi bir mekan (hollanda). konumu iyi. kosede oturup sehri izlemek cok keyifli. fiyatlar uygun.

    by jarmusch kahvalti icin bir secenek. yumurta ve pankek.

    heroine hakkinda oldukca ovguler olan kaliteli restoran. gidemedigim ama basarili oldugunu dusundugum icin yazmak istedigim bir yer burasi.

    iyi bir kahve icin ozellikle surasi diyemiyorum. ancak ben coffee company ve douwe egberts (central station yani) soyleyebilirim. konumlari icin tercih edebilecegim yerler. erasmus koprusunun kuzey ayaginda minibusunu getirip kahve satan birisi oluyor haftasonlari. en azindan oradaki parklarda oturup keyiflenmek icin bir secenek.

    kup evler altinda bulunan mekanlari eklemedim, cok turistik ve fiyatlar pahali. markthaal'da bulunan mekanlar da oyle. ancak iyi snack bulunabiliyor orada.

    son olarak rezervasyon yaptirmayi unutmayin (menuye de bakmayi ihmal etmeyin). unutmadan hollanda'da genel olarak porsiyonlar buyuk oluyor. siparis verirken bunu aklinizdan cikarmayin.