hesabın var mı? giriş yap

  • sadece 25-30 dk. farklı zamanlarda izledim, o esnada ismail saymaz "metin külünk konusunda bir şey yapılcak mı?" diye 3 kere sordu, 2sinde diğer gazetecilerin lafını keserek "soruma yanıt alamadım" diyerek bunu yaptı.bak ben daha tamamını izlemedim ara ara toplam 30dk. izlerken yakaladım bunu.

    "sorularında ısrar etmeliydi"..yazılmış ona ithafen yazdım.
    ya ben başka bir program izledim bir kaç dakikalığına yada ekşi sözlüğü "bir şey yazmalıyım, illa birşeylerde ben yazmalıyım" güdüsüyle entry giren yazarlar basmış..

    (bkz: #123723059)

  • köleliğin birden kaldırılmama nedeniyle benzer durum. parayla satın almış kişiler köleliğin kaldırılmasına karşı çıkıyordu.

    fayda etmedi tabi. insanı köleleştirmek de bir mala %200 vergi koymak da zulümdür ve her zulüm eninde sonunda biter.

  • tamamen doğal ürünler yetiştirip yiyebilmek ve bir nebze toprakla uğraşmak adına erzurum'un bir ilçesinde sahipleri tarafından boş bırakılan 200 m² büyüklüğünde bir bostan yerinde işe giriştim. ayırabileceğim zaman eşimle beraber akşam mesai sonrası 1 saat ve hafta sonları.

    tamamen deneyimsiz ve teknik bilgiden bağımsız olarak komşu bostan sahiplerinin ne yaptığına bakarak ve bazen sorarak bostanda:

    marul
    tere
    dereotu
    maydanoz ( bu şerefsiz içinde 1.000 kadar tohum olan paketten ancak 3-5 tane çimleme yaptı)
    roka ( daha yiyemeden tohuma kaçıp sap oldular vardır bir tekniği ama bilmiyoruz )
    reyhan
    soğan
    patates ( evde kızartma için soyulan patateslerin filizlenmiş kabukları kullanıldı)
    mısır
    fasulye
    kabak
    salatalık
    domates
    biber
    havuç olmak üzere çeşitli bitkileri tohum ve fide ( sadır) olarak ektim-diktim. yiyeceklerimin doğal olması adına gübre ve ilaç kullanmadım. arada çapa ve yabani ot temizliği yaptım ki bu işin en bezdirici aşaması yabani ot:)

    30 gün kadar sonra günde 2-3 marul söktüm 40 gün kadar sürdü kalanlar tohuma kaçıp sap oldu.
    taze soğanları yedik bir süre sonra kartlaştığı için kuru soğan olmaya yöneldiler.
    tere ve dereotu 15-20 gün yedik sonra tohuma kaçtılar.
    reyhanı 15 günde bir üstten biçip kurutuyoruz köke yakın daha çok budaktan gür bir şekilde yeniden çıkıyor bunu sevdim :)
    salatalık 45-50 gündür yiyoruz halada çıkıyor.
    kabak bir aydır yiyoruz hergün 3-4 tane çıkıyor taze ve dolmalık.
    mısırlar için 10-15 günümüz var yavaş yavaş taneleri doluyor.
    fasulye haftada bir kilo kadar topluyoruz toplamda 5-6 kilo topladık veo kadar daha toplarız.
    biber 5-6 kilo kadar topladık ve hala çıkıyorlar.
    domates günlük sofralık olarak koparıyoruz ve dün 15 kilo kadar topladık ve 9 kavanoz doldurduk. gidişata göre 30-40 daha yolumuz var.

    zirai ilaç ve herhangi bir hormon kullanılmadığı için gönül rahatlığı ve manavda aldığınızdan çok daha lezzetli olmasının yanı sıra kendi emeğinizin karşılığı olduğunu düşünürseniz müthiş bir keyif. yorucu iş temposundan zaman ayırabilecek ve benim gibi kendi yeri olmasa bile uğraşacak yer bulabileceklere kesinlikle tavsiye edebilirim. yetersiz geldiğiniz anlarda internete girip ilgili ürünler için yetiştirme ve sulama teknikleri öğrenilebiliyor tecrübe ise daha sonra.

    edit: takip eden hafta sonunda toplanan fasulye, biber ve domateslerle kış için 15 kavanoz daha dolduruldu. tatmak isteyen olursa karşılıksız olarak kargo bedeli de tarafımdan karşılanmak üzere mesaj atabilirsiniz.

  • bir kız arkadaşın sevgilisiyle arasında sorunlar vardır. adam, kızı konuşmak için eve çağırır. kız, barışma umuduyla güle oynaya gider, giderken yolda beni arar ''ay barışıcaz galiba'' diye... saatler sonra kız tekrar arar, ağlamaktan zor konuşuyordur. adam kızı eve kapatıp saaatlerce dövmüş, hakaret etmiştir. kızın tüm vücudu çürük içinde, boğazının sıkılmasından sesi kısık çıkmakta, kulağından kan gelmektedir... ailesi çok kapalı olduğundan, erkek arkadaşı olma ihtimalini bile kaldıramayacağından (öyle söylüyor) ailesine hiçbir şey anlatamamaktadır... hastaneye gidip darp raporu almaktan da korkmaktadır çünkü adam sürekli arayıp ''evden dışarı adım atmak yok. ağrıyorsa bir yerlerin buz koy. beni oraya getirme'' diye tehdit etmektedir. adamın asker olması, kızın savcılığa yapacağı şikayetin çocuğun tutuklanmasını sağlamayacağını bilmesi ve yardım isteyecek bir ailesinin olmaması işleri daha da zor hale getirmektedir... tarih 25 mart 2013 ve ülkede kadınları psikopat erkeklerden koruyabilecek bir merci hala yok... tarih 25 mart 2013 ve ülkede muhafazakar aile adı altında kızlarını böylelerinin vicdanlarına terk eden aileler var... bugün tarih 25 mart 2013 ve daha söyleyecek hiçbir şey yok!

    edit: bir çözüm bulundu gibi. iyi insanlar sağolsunlar. her karanlıkta bir aydınlık nokta varmış...
    bu sözlük her derde deva.
    edit 2: çözümü merak edenler olmuş. yazmak lazım. olur da benzer durumlar yaşanır falan... memurun amiri, müdürü, özel sektör çalışanının patronu varsa, askerin de üst rütbelisi var. çözüm o.

  • bazen benim bu... eğer birşey yapmak istiyorsam, bunu yalnız da yapabilmem gerektiğini zaman içinde öğrendim, yoksa hayat hep birşeyler için birilerini bekleyerek geçiyor.

  • başına bir şey gelmeyeceğinden emin olduğu için böyle çemkiriyor.

    türk halkının genel özelliğidir. ezebileceğini ezer acımaz.

    olayın ne olduğunu bilmediğim için haklıdır haksızdır diyemem ama karşısındaki kadın bir savcı olsaydı böyle bağıramazdı veya ne idüğü belirsiz bir maganda olsaydı ancak akşam twitterdan ağlardı.

    not: buradaki mevzu ezenle ezilenin mesleklerinden bağımsız... bizim memlekette gücü yeten gücünün yettiğini ezer. misal mağdur hanım ablamızın apartman görevlisi sadece onun kapısının önünü temizlemeden mesaisini bitirse büyük ihtimal bu sefer bağırıp çağıran taraf kendisi olacaktı.

    buna aslında hayatın her alanında şahit oluyoruz. adamın altında bmw bilmem ne modeli var yolda en üst hız sınırında sollama yapan şahin sürücüsüne 500 metre öteden sellektör yapmaya başlıyor ama aynı zibidi aynı hareketi bir audi q8 sürücüsüne veya bir makam aracına yapamıyor.

    gerçekten aile terbiyesi almış, kendini yetiştirmiş, sinirlerine hakim olmayı öğrenmiş çok küçük bir azınlık dışında maalesef durum böyle. eğitim sadece cehaleti alıyor...

  • levye amk
    (bkz: half-life)

    "2 saat kaybolduk nolmuş lan?!" editi: okuldan kaçıp internet cafede half-life "atan" ve crossfire'da malum butona basıp sığınakta crossbow ile pusu kuran, ayrıca gene crossfire'da malum butona basmayı yasaklayıp dünyanın ilk nükleer silahsızlaşma antlaşmasını yapan, sıkılınca meydanda toplanıp levye ile birbirine giren ve sis atan tüm oç akranlarıma selam olsun. alayınıza impulse 101 ulan!