hesabın var mı? giriş yap

  • ön not: entry'i kendi başına okumak yerine şöyle sıradan okuyun, yoksa anlamsız gelecektir yüksek ihtimalle: http://www.eksisozluk.com/…24.01.2011&td=25.01.2011

    ~

    einstein, o gün de her zamanki gibi yazıhanesine yemek ısmarlayacakmış. einstein'ın karnı ekseriyetle iskender kebap çekermiş, fakat yanına ne içecek alacağını bilemez, hep bu hususta zorlanırmış.

    birgün duvar ustasının 7 yaşındaki yeğenini çağırmış ve ona:

    - "iskender ısmarlayacağım ama yanına ayran mı, kola mı söylesem bilemiyorum" demiş.

    duvar ustasının 7 yaşındaki yeğeni einstein'a:

    - "efendim, iskenderin yanında yoğurt zaten var, kola ısmarlayın" demiş.

    einstein çocuğun kulaklarından tutmuş, yarım metre havaya kaldırmış. ardından gıdısını okşamaya başlamış ve;

    "evladım, sen bir dâhisin biliyor musun?" demiş, ve ardından sarılıp hıçkırıklarla ağlamaya başlamışlar. (çocuk acıdan ağlıyormuş ama, kulaklar esnemiş tabii)

  • suphi'yi yetiştiren insanın açıklaması oluyor nedense, çünkü yetiştirmek kadının görevi.

    türkçe'den türkçe'ye çeviri yapalım biraz, belki işe yarar. kadın diyor ki; babası sapık ve hasta ruhlu, oğlumu yetiştiren de bu adam. oğlumun böyle olmasının sebebi de bu adam. bir melekten tecavüzcü bir katil yaratıldı, kimse böyle doğmaz.

    kadının söylediklerinden (en azından şu haberdeki kadarından) hiç de öyle oğlunu hasta diye aklamaya çalışma falan yok. hem özgecan'a yapılanlara hem bunu yapanın doğduğunda melek gibi gördüğü oğlu olmasına canı yanıyor kadının. benim oğlum suçsuz demiyor, oğlumdan bu caniyi yaratan kocamdır diyor. içinde bulunduğu ruh halini de az biraz düşünmeye çalışırsanız iyi kötü ifade etmiş işte. kadının isyanı bir bebekten suphi'yi yaratan zihniyete, açıklamanın tamamı bu kadarsa fazlasını çıkarabilmek biraz vicdansızlık oluyor sanki.

    kadın adamı suçluyor açık açık siz sanki o ailede doğmuş büyümüş gibi suphi'yi yetiştiren o ama o suçlu diyorsunuz. bu annenin eşinden şiddet gördüğüne dair haberleri de hatırlatalım bu arada. (kadın niye adamı suçluyorun cevabı bu haberlerde)

    editasyon: kadının konuşmasının tamamı da yayınlandı, hala merak ediyor musunuz kadın niye adamı suçluyor diye? hala düşünebiliyor musunuz kadın oğlunu aklamaya çalışıyor diye? hala inanabiliyor musunuz bu kadının da bu erk'in kurbanı olmayıp bilerek, isteyerek bir cani yarattığına?

  • siz ne istediğinizin farkında mısınız? yağmurdan kaçarken doluya tutulmak mı istiyorsunuz ? kiradan fazla vergi ödemek istiyorsunuz herhalde.

  • taktik basit;

    şimdi bu adamlar euro ile maaş alıyor. türkiye ekonomisi ne kadar çökerse euro da o kadar artıyor. adam 2000 euro maaş alıyorsa 1-2 sene önce 6000 tl almış olup gelip burada harcıyordu. şimdi ise 8000 tl'ye denk geliyor. seneye 10 000 tl olacak belki.

    türkiye ne kadar kötüyse o kadar iyi yani onlar için. para kazanıyorlar bu işten.

  • şimdi nevşehir'de 8 yıl önce kaybolmuş, muhtemelen öldürülmüş bir kadın var. kadıncağız kötü yola düşmüş ve kocasının para geldiği müddetçe itirazı olmamış.

    sevgilisi diye çıkan miniçakal da uzun süre kadını satıp parasını yemiş.

    eski kocası, kayınvalidesi, komşuları, hısım akrabaları günlerdir sırayla konuşuyor.

    yapan eminim bulunacaktır ama benim canımı sıkan şey çok farklı.

    bu insanların hiç birisi fiili olarak çalışmıyor ve birden fazla sosyal yardım alıyorlar. kaybolan kadının kocası %50 engelli maaşı alıyor ki engeli yok, artı annesine baktığı için vasi maaşı alıyor ki engelliyse nasıl alıyor? üztüne yaşlı annesi ayrıca bağırıp duruyor benim 5000 tl maaşım var diye.

    yıllardır bu hazinenin paraları sosyal hizmet adı altında bu tip, hiç bir iş yapmayan insanlara dağıtılıyor deli gibi.

    kovidli halimizle bile kucağımızda laptop kulağımızda telefon hala çalışıyoruz.

    maaşlarımızdan çatır çatır kesilen ve bu tiplerin kursaklarından geçen her lokmada hakkım var ve zerre helal etmiyorum.

  • bak cahil arkadasim, kimse bu ulkede bedava yasamiyor. her insanin annesi, babasi, akradasi vs.. esek gibi vergi oduyor.

    ondan dolayi sacmalamak otesinde birsey soylemiyorsun. okuyan insanlari devlet degil anne babalari okutuyor.

    kaldi ki kimse sen hakaret et diye senin agiz kokunu cekmek zorunda degil.

  • oldukça sık kullandığım ve ekseriyatla memnun kaldığım bir site ama bu telefon numarası işine kesinlikle bir çözüm getirmeleri gerekmekte. her sipariş şahsi numaranın bir ton insanın eline geçme ihtimalini arttırıyor. kuryenin gelip bulamaması ihtimaline karşı numaranın verilmesi yeterli bir bahane değil. onu geçtim restoran sahiplerinin olumsuz yorumlarda arayıp laf etmesi de gerçekleşebiliyor, örneklerini okuduk. bu telefon numarası verme işinin her siparişe has olarak onaya bağlanması gerekiyor. yahut kurye olası bir sıkıntıda yemeksepetini arar, yemeksepeti görevlisi bizimle iletişime geçer. biraz daha eleman çalıştırırsınız belki ama kurumsal bir firmaysan bunlar göze alınacak. alınmazsa yıllarca uğraşıp didindiğin imaj itin kopuğun biri yüzünden göz açıp kapayıncaya kadar yerle yeksan olabilir.

    yarın öbürgün telaffuz bile etmek istemeyeceğim bir olay yaşanır, firmanın ismi de işe karışıp okkanın altına giriverirsin. velhasıl bu iş çözülmeli çünkü artık sabır taşırıyor, can sıkıyor.

  • biliyorsunuz, 2023'te "aya sert iniş yapacak olmamız" gündemde. ilk türk astronotumuzun da hazır olduğu söyleniyor. bir türk olarak sakız - oruç ikileminden daha çok merak ettiğimiz tek konu akılları kurcalıyor: uzayda mangal yapmak mümkün mü?

    bilimin ışığında açıklamaya çalışacağım.

    geleneksel mangal yöntemimiz üzerinden gidelim. aya gidecek uzay aracına iki tane parke taşı, rakı, bir torba kömür, bir kutu kibrit ve bir tane mangal yelpazesi koyduk. aya sert inişimizi yaptık. bim poşeti içerisinde getirdiğimiz tavuk kanatlarını pişirebilecek miyiz?

    cevap maalesef hayır.

    yanma, bir yakıt (kömür), oksitleyici (oksijen) ve ısının (kibrit ateşi) bir araya gelmesi gerekir. ayın ise sadece egzosfer diyebileceğimiz dış katmanında eser miktarda oksijen bulunur bu da ateş yakmak için kullanılamaz.

    kibritin yapısı nedeni ile kısa bir süreliğine de olsa ay yüzeyinde yanabileceği söylense de oksijenin bulunmaması nedeni ile kömürü tutuşturma imkanımız bulunmuyor.

    yani anlayacağınız geleneksel yöntemlerle tavuk kanatlarını pişirme imkanımız bulunmuyor. yine benzer nedenlerle gazlı barbeküleri, diğer fosil yakıtları kullanma şansımız da bulunmuyor.

    zaten ay'da mangal yakmak da astarından pahalıya gelecektir. kömürleri arasına sereceğimiz parke taşları 3 kilo gelse, 2 kilo tavuk kanadı alsak, 70'lik rakı 1 kilo, yelpaze, kibrit ve diğer malzemeler de 1 kilo tutsa 7 kilogram yapar.

    elon musk'ın falcon heavy'sinden önce uzaya bir şey yollamanın maliyeti 85.216$/kilogram tutuyordu. neyse ki spacex bu işi ucuzlattı ve 950$/kilograma düşürdü. ancak mangal yakmak için 6.650 dolar (98.500 tl) ödemek yine de akıl karı olmayacaktır.

    zaten, kanatları ay yüzeyinde pişirsek de pişen kanatları yemek için uzay aracına kadar taşıyana kadar tekrar soğuyacak ve yeniden ısıtma gereği hissedeceğiz. bu da lezzetini kaçıracaktır.

    uzay araçları, oksijensiz ortamda ateşleme yapabilmek için yakıt ile birlikte oksitleyici olarak sıvı oksijen de taşırlar. bu oksijeni mangal için kullanmaya kalkarsak geri dönememe ihtimalimiz bulunmaktadır.

    nasa çalışanları, uzay araçlarında bulunan malzemeler ile, ay yüzeyinde hindi pişirmek için dört ayrı yöntem önerseler de bunların hiçbiri odun kömüründe pişirdiğimizde alacağımız lezzeti vermeyeceği için bizler açısından önem arz etmemektedir. görsel - görsel

    özetle, ay yüzeyinde mangal yakmak maalesef mümkün değildir.

  • diyecek birşey yok. yazık olmuş. en azından bir ufak teselli kimseye çarpıp günahsız kimselerin kanlarına girmemişler. kendi kendilerine ölmüşler.