hesabın var mı? giriş yap

  • 2018 yılındaki seçimlerde yüzde 53.7 oy alan cumhur ittifakını yüzde 40 olarak, aynı seçimlerde yüzde 33.9 oy alan millet ittifakı partilerinin oy toplamını ise yüzde 41.2 olarak gösteren anket. yani ankete göre, seçimlerden sonra geçen üç buçuk yıllık sürede iki ittifak arasındaki yüzde 20'lik oy farkı kapanmış ve dahası millet ittifakı öne geçmiş durumda. bu sonuçlardan yola çıkarak mevcut muhalefet partileri adına umutsuzluk yayanları anlayamıyorum.

  • kişilere parti ve parti başkanlarının ismi söylenmeden açık uçlu olarak hangi partiye oy vereceksiniz sorusu sorulduğunda seçmenlerin oy verecekleri partiler (kararsızlar dağıtıldıktan sonra)
    akp %29,1
    chp %27,2
    iyip %13,8
    hdp %9,8
    mhp %7,3
    deva %4,7
    gelecek %2,2
    saadet %1,6
    dp %1,1
    tip %1
    memleket %0,9
    diğer %1,3

    parti ve parti başkanlarının isimleri kişilere söylendikten sonra seçmenlerin oy verecekleri partiler (kararsızlar dağıtıldıktan sonra)
    akp %28,3
    chp %26,6
    iyip %14,1
    hdp %9,6
    mhp %7,1
    deva %5,8
    gelecek %2,7
    saadet %1,3
    dp %1,1
    tip %1
    memleket %1,3
    diğer %1,1

    2. turda hangi adaylara oy verirsiniz?
    meral akşener %54 / tayyip erdoğan %46
    kemal kılıçdaroğlu %54,2 / tayyip erdoğan %45,8
    ekrem imamoğlu %59,5 / tayyip erdoğan %40,5
    mansur yavaş %58,1 / tayyip erdoğan %41,9

    erken seçim yapılmalı mı?
    evet %58,7
    hayır %30,8
    kararsız %10,5

    yapılacak seçimde tayyip erdoğan'ın tekrar cumhurbaşkanı seçilmesini ister misiniz?
    evet %34,2
    hayır %54,9
    kararsız %10,9

    hükümeti/cumhurbaşkanını kaçak göçmen konusunda başarılı buluyor musunuz?
    evet %17,2
    hayır %75,9
    kararsız %6,9

    ekonominin yönetilmesi konusunda hükümeti/cumhurbaşkanını başarılı buluyor musunuz?
    evet %27,9
    hayır %65,1
    kararsız %7

    orman yangınlarıyla mücadele konusunda hükümeti/cumhurbaşkanını başarılı buluyor musunuz?
    evet %24,9
    hayır %62,3
    kararsız %12,8

    seçmenin oy verme davranışını en çok etkileyen faktörler
    partilerin ekonomi politikaları %77,5
    mülteci/kaçak göçe karşı partilerin politikaları %75,2
    partilerin hukuk ve demokrasi konularına bakışı/tutumu %66,3
    parti liderleri/adayları %64,2
    partilerin ideolojileri %64
    partilerin eğitim politikaları %63,1
    partilerin sağlık politikaları %54,2

    araştırma 2460 katılımcı ile 21-28 ağustos arasında yapılmıştır. katılımcılar son cumhurbaşkanlığı seçimine uyumlu olarak seçilmiştir.
    araştırma 26 il ve bağlı köy/mahallelerde, kent/kır dağılımına uygun şekilde, yaş/cinsiyet/eğitim/gelir kotalarına uyularak yapılmıştır.

    avrasya anket kaynak
    23 derece

    kişilere parti ve parti başkanlarının ismi söylenerek sorulduğunda kararsızlar dağıtılmadan önceki anket sonucu
    akp %24,3
    chp %22,8
    iyip %12,1
    hdp %8,2
    mhp %6,1
    deva %5
    gelecek %2,3
    saadet %1,1
    dp %0,8
    tip %1,1
    memleket %1
    diğer %1
    kararsız %14,2

    edit:
    kişisel yorumum:
    çoğu anket şirketi kararsızların %75'e yakınının muhalefete yakın olduğunu söylüyor. seçim zamanı ekonomi düzelmezse bence de kararsızlar muhalefet partilerine oy atacaklar.
    14,2'lik kararsız oyun %25'ini cumhur ittifakına yazarsak 24,3+6,1+3,55=33,95
    kararsızların %75'i 10,65 puan ediyor bunun da %75'ini millet ittifakına yazarsak millet ittifakı %43,68 çıkıyor.
    seçimin olacağı güne ülkedeki sorunlar (özellikle ekonomi ve sığınmacı sorunu) çözülmeden gidersek bu tabloya göre millet ittifakı oy oranı %48'lere yaklaşıp mecliste 301 vekil sayısına (salt çoğunluğa) ulaşabiliyor. millet ittifakı oyu seçime kadar artmasa bile mevcut seçim sisteminde diğer muhalefet partilerinin bazılarının ittifaka katılmasıyla %50 oy oranına ulaşılabilir. cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda ise gösterilecek adaya göre muhalefet oldukça avantajlı durumda.
    son olarak 128 milyar dolar nerede?

  • o kadar alışmışsınız ki insanların acısını, sevincini sosyal medya üzerinden göstere göstere yaşamasına insan bir gün sessiz kalıp yasını yaşasa size garip bir olaymış gibi geliyor.

    çıkın artık şu kalıplaşmış durumlardan.

  • çinli general, devlet adamı ve filozoftur. tam olarak hangi tarihler arasında yaşadığı bilinmemektedir. savaş stratejileri üzerine yazdığı savaş sanatı (the art of war) adlı yazılarından derlenerek oluşturulan kitap, dünyanın en eski savaş stratejileri olarak kabul edilir. 13 bölümde toplanan yazıların, çin’de çok daha eski dönemlerden beri bilinen savaşma ilkelerinin toplu bir sunumudur.

    "gerçek zafer" için şöyle demiştir: "gerçek zafer, savaşmadan kazanılan zaferdir. gerçek önder savaşmadan kazanan önderdir."

    (bkz: #69211031)

  • marmara üniversitesi - ekonometri bölümünü kazanan arkadaşlara 2 yıl sonraki ygs sınavında başarılar dilerim.

  • tutuklu ve hükümlülerin geçici ikametgahı.

    tutuklu veya hükümlüye aileleri tarafından yatırılan paradan haftada belirli bir limite kadar kullanma hakları vardır. tutuklu veya hükümlünün kıyafetleri ve iç çamaşırları aileleri tarafından cezaevinin ilgili birimine teslim edilir. fakat bu kıyafetlerin jandarma yeşili veya gardiyan mavisi olması durumunda cezaevi tarafından kabul edilmez. aynı zamanda kıyafet sayısı da cezaevinin belirlediği limitler dahilinde kabul edilir. örneğin tutuklu veya hükümlünün 5 pantolon, 3 kazak hakkı var olabilir, aile kıyafetleri teslim ederken bir form doldurulur (2 pantalon 1 kazak getirdi) ve buna göre kimin ne kadar ve hangi cins kıyafet hakkı olduğu anlaşılır (3 pantalon 2 kazak hakkı kaldı). iç çamaşırında sayı limiti yoktur. bunun dışında şampuan, traş köpüğü gibi market ihtiyaçlarını tutuklu veya hükümlüler cezaevi kantininden ailelerinin yatırdığı parayla, gardiyanlara ihtiyaç listesi vermek suretiyle karşılarlar.
    tutuklu veya hükümlünün ayda 1 açık görüş, ayın diğer haftalarında haftada bir olmak üzere kapalı görüşleri vardır. açık görüşte kantinden aldırdıkları yiyecekleri ailelerine ikram etme gibi durumları olabilir. kapalı görüşlerde ailelerle bir cam arkasından telefonla görüşürler. belli dereceye kadar akrabalar yine sayı sınırlaması aşılmaması şartıyla açık ve kapalı görüşlere (akrabalık durumlarını belgeleyen evrakları sundukları takdirde) girebilirler. bunun yanında tutuklu veya hükümlü, ailesi dışında 3 kişinin ismini cezaevine bildirir. bu şahıslar da gerekli evrakları getirdikleri takdirde görüşlere girebilirler. ayrıca akraba veya bu 3 kişi kategorisinde olmayan şahıslar da adliyede cezaevi savcısından aldıkları izinle tutuklu veya hükümlüyle kapalı görüş yapabilir.
    tutuklu veya hükümlünün haftada bir telefon hakkı da vardır. bu telefonun süresi de bellidir ve bu süre kesinlikle aşılmaz. bu hakkın kullanılması için yine cezaevine birçok evrak ibraz edilmesi gerekir.

    bunların dışında her cezaevinin kendine has yazılı olmayan işleyiş kuralları vardır ve bu kuralları görmezden gelenler hoş karşılanmaz ve sıkıntılı bir cezaevi sürecine davetiye çıkarmış olurlar.

  • az önce muhtemelen uzun zamandır ettiği en güzel laf çıktı ağzından:

    " "türkiye'de ırkçılık yoktur!" türkiye'de ırkçılık olup olmadığına sen karar veremezsin kardeşim. bunu git çingene'ye, ermeni'ye sor, onlar söylesin sana türkiye'de ırkçılık olup olmadığını."

    helal olsun.

  • iki çocukluk travmam vardır, biri de budur. belki şimdi izlesem gülerim animasyona ama bir kez daha bulamadığım için aklımda hala çocukken izleyip altıma sıçtığım şekliyle duruyor. adamın efendi efendi araç kullanırken birden kuralları ihlal etmeye başlaması, hızlı gitmesi, kırmızıda geçmesi, çocukların arka koltukta korku dolu bakışları, adamın eşinin "xx kırmızıda geçtin!" diye bağırması. akabinde adamın tatlı tatlı "bir şey olmaaaz" derken birden yüzünün şekil değiştirip korkunç bir tipe bürünmesi ve yavaşlatılmış bir sesle "bize bir şey oolmaaağz dedim sizeeeeöööaaa" şeklinde bitirmesi ve herkesin bildiği o malum trafik canavarı resminin ekranda gözükmesi.

    reklamı izleyenlerin gözünün önüne geldi değil mi tüm sahne? bunu gerçekten tv'de gösterilmeye uygun diye onaylayıp yayına sokan kim varsa hepsinin amk.

    edit: ve evet yukarıda bir entry o garip müziğini duyduğu anda içeri kaçtığından bahsetmiş. aynısı bende de vardı. hay amk tınısı hafiften beynimde yankılanınca tüylerim diken diken oldu. yatacak yeriniz yok lan.